Mercedes – Benz‘in EQ Power ailesinden ülkemizde de satışa çıkacak olan şarj edilebilir hibrit Mercedes A250e ile yola çıktık ve keyfli bir test videosu hazırladık.
Şarj edilebilir hibrit çözümler, sıfır emisyonlu sürüşe giden yolda önemli bir kilometre taşı olarak öne çıkıyor. Mercedes-Benz, EQ Power markası altında şarj edilebilir hibrit teknolojisini geliştirmeye devam ediyor.
A250e, A250e Sedan ve B250e olmak üzere markanın kompakt sınıf modelleri ilk kez üçüncü nesil hibrit güç ve aktarma sistemleriyle yollara çıkıyor. EQ Power ile desteklenen yeni kompakt sınıf otomobillerde, elektrikli sürüş keyfi ve günlük kullanıma uygunluk ön plana çıkıyor.
Şarj edilebilir hibrit ile yeni nesil deneyim
Türkiye’de 2020 yılında satışa çıkacak olan şarj edilebilir hibrit Mercedes A250e, tam elektrikli olarak da kullanılabiliyor, ayrıca yüksek performans modunda hem benzinli hem de elektrikli motordan da aynı anda toplam gücü kullanabiliyor.
Hem performanslı hem ekonomik: Mercedes A250e
Mercedes – Benz A250e, elektrikli ve benzinli motorun bir arada çalıştırılmasıyla beraber 0’dan 100 KM‘ye sadece 6.6 saniyede çıkabiliyor. Bu da günümüzde pek çok C segmenti spor otomobilin ulaştığı rakamlardan daha iyi sonuçlar anlamına geliyor.
Ekonomik bir kullanımın sonucunda ise Mercedes – Benz A250e ile 100 kilometrede 1.4 litre benzin sarfiyatı ile de oldukça ekonomik sonuçlar elde edebiliyorsunuz.
Mercedes – Benz A250e özellikleri
Mercedes – Benz A250e‘nin içerisinde 2 tane motor bulunuyor. Bu iki motordan biri elektrikli bir diğeri ise benzinli. Bu iki motor ayrı ayrı da çalışabiliyor, tüm güçlerini birleştirerek aynı anda da çalışabiliyor.
75 kW gücündeki elektrikli motor 102 bg güç bizlere sunuyorken, 4 silindirli 1.33 litre gücündeki turbo destekli benzinli motor ise 160 bg güç bizlere sunuyor. Benzinli motorun torku 250 nm seviyesindeyken, aynı anda iki motorun da aktif olduğunda tork 450 nm seviyesine çıkıyor. Ve böylece 0’dan 100 km/s hıza 6.6 saniyede çıkabiliyor.
70 – 75 km menzile sahip olan elektrikli motor tek çalışınca maksimum 140 km/s hıza erişebilen Mercedes – Benz A250e, benzinli motorun da dahil olmasıyla beraber 235 km/s hıza ulaşabiliyor.
75 kW gücündeki elektrikli motorun menzili 70 – 75 km seviyesinde. Bu elektrikli motor, hızlı şarj ile sadece 25 dakikada şarj olabiliyor.
Elektromotoru beslemek üzere yüksek voltajlı toplamda yaklaşık 15,6 kWh kapasiteli lityum-iyon batarya kiti devreye giriyor. Söz konusu batarya kiti harici bir elektrik kaynağından şarj edilebiliyor. A250e ve B250e alternatif ve ya doğru akımla şarj edilebiliyor.
Gerekli olan şarj soketi aracın sol yanında bulunuyor. Kompakt şarj edilebilir hibrit modeller alternatif akım (AC) 7,4 kW-Wallbox ile 1 saat 45 dakika içinde yüzde 10’dan yüzde 100’e tam şarj edilebiliyor. DC akımda şarj seviyesini yüzde 10’dan yüzde 80’e çıkartmak için yaklaşık 25 dakika yeterli oluyor.
Pil yerleşimine pratik çözüm
Yenilikçi bir egzoz sistemi, zekice uygulanan bir çözümün temelini oluşturuyor. Egzoz sistemi artık aracın sonuna kadar uzanmak yerine otomobil tabanının merkezinde konumlandırılıyor. Bu uygulamada son susturucu ise şaft tüneline entegre ediliyor. Yakıt deposunun aks yuvasına entegre edilmesiyle arka koltukların altında yüksek voltajlı batarya kitine yer açılmış oluyor.
Şirketin kompakt araçları üçüncü nesil şarj edilebilir hibrit teknolojisiyle donatıldığından bir dizi yenilikçi özellik de kullanıma sunuluyor. Örneğin batarya kullanımı gidilecek olan rotaya göre ayarlanıyor. Sistem navigasyon verileri, rota üzerindeki seyir hızları ve rota üzerindeki trafik akışı verilerini kullanıyor. Sistem bütün veriler ışığında tüm rota boyunca tamamen elektrikli sürüş moduna geçeceği yerleri belirliyor ve böylece bataryadaki elektrik enerjisini mümkün olan en verimli şekilde kullanıyor.
MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) ile birlikte tüm EQ Power modellerinin şarj edilebilir hibrit çalışma modları sürüş programlarına dönüştürülüyor. Böylece her bir Mercedes-Benz şarj edilebilir hibrit modelinde “Elektrik” ve “Batarya seviyesi” olmak üzere iki yeni sürüş modu sunuluyor. Bu fonksiyon kompakt modellerde en başından itibaren sunuluyor. “Elektrik” sürüş modunda elektrikli sürüş performansı sonuna kadar yaşanıyor. İçten yanmalı motor sadece sürücünün gaz pedalına sonuna kadar bastığı durumlarda devreye giriyor. Ayrıca “Elektrik” sürüş modunda kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürme yoğunluğu da direksiyon üzerindeki elcikler üzerinden ayarlama imkânı sunuluyor. Sistemde (DAUTO, D+, D, D- ve D–) beş farklı yoğunluk ayarı bulunuyor.
Bunun dışında Konfor, ECO ve Spor sürüş modları sunuluyor. Sürücü bu modlar üzerinden elektrikli sürüş özelliğini sürüş koşullarına bağlı olarak önceliklendirebiliyor. Örneğin sürüş boyunca sürüş dinamiğini ön plana çıkartabilen sürücü isterse elektrikli menzili korumak için içten yanmalı motor sürüşünü tercih edebiliyor.
A250e ve B250e bir elektrikli klima kompresörü ile donatılıyor. Bu sayede hareket öncesinde araç park halindeyken önemli ve hayatı kolaylaştıran bir konfor donanımı olan ön iklimlendirme özelliği kullanılabiliyor. Ön iklimlendirme özelliği rahatlıkla bir akıllı telefon üzerinden uzaktan da etkinleştirilebiliyor. 1.600 kg (frenli) ile kompakt hibritlerin römork çekme kapasiteleri de oldukça iddialı.