Sanal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sanal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ağustos 2019 Perşembe

Sanal gerçeklik başlıklarının sonu mu geldi?

Bir dönemin çok konuşulan cihazlarından olan sanal gerçeklik başlıklarının adını son zamanlarda pek duyamaz olduk. Geçtiğimiz akşam düzenlenen Samsung’un yeni Unpacked etkinliğinde de hiç adından bahsedilmeyen sanal gerçeklik başlıkları için son yavaş yavaş yaklaşıyor.

Sanal gerçeklik başlıkları popülerliğini kaybetti

İlk duyurulduğu günlerde büyük bir heyecan ve merak uyandıran sanal gerçeklik gözlükleri, ilerleyen dönemde çok daha kolay kullanım sunması amacıyla akıllı telefonlarla kullanabilir hale getirilmişti.Bir çok marka bu alanda çalışma yapmış ve çeşitli ürünler ortaya koymuştu. Bu markalardan birisi olan Samsung ise son pes eden markalardan birisi olacak gibi gözüküyor.
Zira neredeyse her üst seviye modeliyle birlikte yeni modelinin duyurulduğu Samsung Gear VR, 2017 yılından bu yana güncellenmiş değil. Bu yılın başında tanıtılan Galaxy S10 ailesi için Gear VR‘ın özel bir adaptörle kullanılacağı bilgisi verilmişse de ne yazık ki aynı durum Galaxy Note 10 serisi için geçerli değil.

Sanal gerçeklik başlıkları artık telefonlar tarafından desteklenmiyor

Geçtiğimiz akşam düzenlenen Unpacked etkinliğinde adından hiç bahsedilmeyen Gear VR’ın Galaxy Note 10 ailesiyle birlikte kullanılamayacağını iddia eden AnshelSag isimli bir teknoloji analisti, bu iddiasının Samsung tarafından da doğrulandığını iddia etti.
Sanal gerçeklik konusunda umudunu kaybeden tek firma elbette Samsung değil. LG’de uzun bir süredir sanal gerçeklik gözlüğünü yenilemezken Androidplatformunun babası diyebileceğimiz Google’da bu konuda ki çalışmalarına son vermiş gibi gözüküyor.Zira bakıldığı zaman Mayıs ayında tanıtılan Google Pixel 3a modelinin sanal gerçeklik için geliştirilen Daydream platformunu desteklemediğini görüyoruz.
Kullanıcılardan beklediği ilgiyi göremeyen sanal gerçeklik başlıklarının, şu günlerde daha çok Oculus Go ve HTC Vive gibi ürünlerde tercih edildiğini görüyoruz. Tüm bu gelişmelerden sonra telefon destekli sanal gerçeklik deneyiminde sona gelindiği yorumunu yapmak ise pek yanlış olmayacaktır.

30 Temmuz 2019 Salı

Siber Zorbalık Nedir? Çocuğunuzu Sanal Tacizden Nasıl Korursunuz?

Bir ya da birden fazla kişinin belirli bir zaman boyunca veya sürekli olarak teknolojik araçlar aracılığıyla kendisini savunamayacak durumda olan bir kişiye karşı gösterdiği kasıtlı saldırgan tutumlar” olarak adlandırılan siber zorbalık, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan bir tehlike. Özellikle sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla siber zorbalığın zarar verdiği kişi sayısı da gün geçtikçe artıyor. Peki, teknolojinin nimetlerinden faydalanırken çocuklarınızı nasıl tehlikelerle baş başa bırakıyorsunuz? Önemle üzerinde durulması gereken bu probleme karşı nasıl önlemler alabilirsiniz? Gelin, birlikte inceleyelim.

1. Çocuğunuzla iyi bir iletişimde olmaya özen gösterin

Çocuğunuzla genel olarak her konuda arkadaş olmak önem arz eden bir konu. Çocuğunuz gün içinde okulda, sokakta veya internette birçok tehlikeyle karşılaşabilir. Ebeveynler, çocuklarıyla kurduğu iyi ilişkiler sayesinde herhangi bir tehlikeyi gerçekleşmeden önleyebilir. Çocuğunuzla yapacağınız sohbetler, gerçek yaşamın yanı sıra internet ortamında da herhangi bir tehditin olup olmadığını tespit etmenizi sağlar. Çocuğunuzla aranızda mesafeli bir ilişki olursa bu durum, bir problem yaşadığında korkup söylememesine ve içine atıp sorunların daha da büyümesine yol açabilir.

2. Yaşı küçük çocuğunuzun eline telefon / tablet vermeyin

Uzmanlara göre üç yaşından önce çocukların hiçbir şekilde cep telefonu veya tablet kullanmasına izin vermemek gerekiyor. Elbette bu durumu sert bir üslup ve yasaklayıcı bir tutumla değil, iyi bir diyalogla çocuğunuza anlatmanız gerekiyor. Üç yaşından büyük çocuğunuza ise kısıtlı süreler dahilinde ve uçuş modunda cep telefonu veya tablet kullandırabilirsiniz. Cep telefonları ve tabletler yaydıkları radyasyon sebebiyle de çocuklar için tehdit oluşturduğundan bu durum kesinlikle önemsenmesi gereken konuların başında geliyor.

3. Kesinlikle süre belirleyin

Çocukların ekran başında geçirdiği süre muhakkak anne ve babanın kontrolünde olmalı. Bu süre en fazla iki saat olmalı veya bölünmüş şekillerde kullanılması sağlanmalı.

4. Çocuğunuzu interneti nasıl kullanması konusunda bilgilendirin

İnterneti nasıl kullanması gerektiği ve karşılaşabileceği tehditler konusunda çocuğunuzu yaşına uygun şekilde bilgilendirin. Hatta bu bilgileri yeri geldiğinde tekrarlayın. Çocuğunuza yüz yüze tanımadığı kişilere özel bilgilerini ve fotoğraflarını vermemesi gerektiğini nedenleriyle birlikte açıklayın.

5. İnternette aile denetimi

Birçok internet sağlayıcı firma güvenli internetle birlikte çocuklarınızı zararlı içeriklerden koruyor. Bu sistemde çocuklar için zararlı olabilecek nitelikteki siteler açılmayacağından çocuğunuzu bu yöntemle olası tehlikelerden koruyabilirsiniz.

6. Çocuğunuzu oyalamak için eline internet vermeyin

Teknolojinin hayatımızda iyiden iyiye söz sahibi olmasıyla birlikte henüz yaşını bile doldurmamış çocuklar telefon ve tabletlerle tanışmaya başladı. Çocuğun çok küçük yaşlarda teknolojiyle bu kadar yakın ilişki kurmasına izin vermek, kısa süre içinde teknoloji bağımlılığını beraberinde getirecektir. Çocuğun ağlamasını engellemek veya yemek yemesini sağlamak gibi nedenlerle yapılan bu hata, ilerleyen yıllarda çok ciddi problemlere davetiye çıkarabilir.

7. Çocuğunuzu suçlamayın

Sağlıklı bir iletişim kurduğunuz takdirde çocuğunuzu suçlama durumunu minimuma indirgemiş olacaksınız. İnternet kullanımıyla ilgili yaptığı herhangi bir hata nedeniyle çocuğunuza aşırı tepki göstermek, çocuğunuzun davranışlarında köklü değişimlere yol açabilir. Çocuğunuzu değersizleştirmemek ve her zaman onu sevdiğinizi ve ne olursa olsun onun yanında olacağınızı göstermek, size olan güvenini pekiştirecektir.

8. Çocuğunuza “İnternette sosyallik asosyalliktir” bakış açısını kazandırın

Eskiden sokakta arkadaşlarıyla oynayan çocuklar birçok sebeple ve elbette internet çağıyla birlikte ekran karşısında büyüyen çocuklara evrildi. Çocuğunuza ekranların ötesinde başka bir hayatın da var olduğunu anlatabilmeniz oldukça önemli. Sinemaya gitmek, parkta vakit geçirmek ve piknik yapmak gibi sosyal aktiviteler, çocuğunuzun teknolojiden uzak bir hayattan da keyif alınabileceğini keşfetmesini sağlayacaktır.

13 Temmuz 2019 Cumartesi

Sanal gerçeklik deneyimi yeni bir boyut kazanıyor

Sanal gerçeklik deneyimi, yavaş yavaş hayatımıza girmeye, alışverişten oyuna kadar bir çok yerde kullanılmaya başladı. Ancak Sanal gerçeklik yani VR ne kadar heyecan verici olsa da gerçeklik algısını yeterince veremiyor.
VR, genellikle bir tür joystick aracılığıyla ya da belli el hareketleriyle deneyimleniyor. Bu konuda boşluğu fark eden Valkyrie Industries, daha gerçekçi bir sanal gerçeklik deneyimi vaat ediyor.

Yeni sanal gerçeklik deneyimi neler sunuyor?

Henüz geliştirme aşamasında olsa da bilim kurgu filmlerinde rastladığımız sanal gerçeklik deneyimi gerçek olmaya çok yakın.
Valkyrie Industries, bir tür kumaş kolluk ve buna bağlanan kablolar aracılığıyla dokunduğunuz materyalleri hissetmenizi ve herhangi bir joystick kullanmadan, el hareketleriyle sanal gerçeklik dünyasında dolaşmanızı sağlıyor.
HTC’nin Vive Sanal gerçeklik gözlüğü ile bu gelişimi yapan şirket, parmaklara bağlanan ve gözlüğe kadar uzanan kablolar kullanıyor. Elektriksel sinyallerle dokunma hissini taklit eden uygulamanın hassas bir şekilde ağırlık hissi de verebildiği söyleniyor.Şu an için teknolojik firmalarda denenmeye başlayan ve hassas testlerden geçen cihaz, gelecekte sanal gerçeklik deneyimi ve VR oyun dünyasında da önemli bir değişime neden olabilir.Valkyrie Industries, şimdilik sadece bir kola uygulanan bu deneyimi daha da geliştirmenin peşinde. Şirket ileride bu deneyimi tüm vücuda etki eden giyilebilir bir kıyafet haline getirmenin peşinde.
Peki siz ne düşünüyorsunuz, geliştirme aşamasında olan ve ilerde bir tür VR giysi olarak çıkması planlanan bu deneyim sanal gerçeklik deneyimine yeni bir boyut kazandırabilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.