Daha önce yapılan 4 gözlemde LIGO kara delik çarpışmalarından kaynaklanan kütleçekimsel dalgaları tespit etmişti. Fakat bu sefer ilk kez nötron yıldızlarının çarpışmasından doğan görüntüler elde edildi, hem de kütleçekimsel dalga kaynakları tespit edildi. Şili’deki Swope Teleskopu’nun elde ettiği görüntüler astronomide büyük bir gelişmeye imza attı. İki ay öncesinde LIGO’ndan (Lazer İnterferometre Kütleçekimsel Dalga Gözlemevi) astronomlar iki nötron yıldızının muhtemel birleşiminin tespit edilebileceğinin farkına vardılar. 17 Ağustos’tan beri süregelen bu yarışta görülebilir ışıkta bir patlama diğer tipte radyasyonlar gözlemlendi. UC Santa Cruz Astronomi ve Astrofizik Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Ryan Foley liderliğinde ekip, 130 milyon ışık uzaklıktaki NGC 4993 galaksisinde kütleçekimsel dalga kaynağı tespit etti. Foley’in ekibi 1 metrelik Swope Teleskopu ile ilk görüntüleri yakaladı. 11 milyar yıldır birbiri etrafından dolanan bu nötron yıldızları, diğer kara delik gözlemlerine göre, dünyamıza 10 kat daha yakında gerçekleşti.
“Bu gerçekten büyük bir keşif. Sonunda hem ışık hem kütleçekim dalgaları olarak iki farklı açıdan gözlemleri birleştirebildik ki; bu bile bir dönüm noktası. Bu aslında bir şeyi hem görüp, hem duymaya benziyor,” diyor Foley. Uzun zamandır tartışılan nötron yıldızlarına ilişkin önemli bulgular ortaya koyan araştırmada, evrendeki altın ve diğer ağır metallerin kökenine ait önemli bilgiler ortaya konabilir. Bilim insanları nötron yıldızı birleşmelerinde altın,platin gibi ağır metallerin gerçek zamanlı olarak yapıldığına kanıt niteliğinde bulgular elde edildiğini söylüyor. Araştırma Science, Astrophysical Journal Letters ve Nature gibi önemli dergilerde yayınlanıyor. Science dergisinde kütleçekimsel dalga kaynağına ilişkin ilk optik gözlem keşfi olmak üzere 4 ayrı makale olarak yayınlandı. Kaynak : https://www.sciencedaily.com/releases/2017/10/171016102802.htm M. R. Drout, A. L. Piro, B. J. Shappee, C. D. Kilpatrick, J. D. Simon, C. Contreras, D. A. Coulter, R. J. Foley, M. R. Siebert, N. Morrell, K. Boutsia, F. Di Mille, T. W.-S. Holoien, D. Kasen, J. A. Kollmeier, B. F. Madore, A. J. Monson, A. Murguia-Berthier, Y.-C. Pan, J. X. Prochaska, E. Ramirez-Ruiz, A. Rest, C. Adams, K. Alatalo, E. Bañados, J. Baughman, T. C. Beers, R. A. Bernstein, T. Bitsakis, A. Campillay, T. T. Hansen, C. R. Higgs, A. P. Ji, G. Maravelias, J. L. Marshall, C. Moni Bidin, J. L. Prieto, K. C. Rasmussen, C. Rojas-Bravo, A. L. Strom, N. Ulloa, J. Vargas-González, Z. Wan, D. D. Whitten. Light curves of the neutron star merger GW170817/SSS17a: Implications for r-process nucleosynthesis. Science, 2017; eaaq0049 DOI: 10.1126/science.aaq0049 B. J. Shappee, J. D. Simon, M. R. Drout, A. L. Piro, N. Morrell, J. L. Prieto, D. Kasen, T. W.-S. Holoien, J. A. Kollmeier, D. D. Kelson, D. A. Coulter, R. J. Foley, C. D. Kilpatrick, M. R. Siebert, B. F. Madore, A. Murguia-Berthier, Y.-C. Pan, J. X. Prochaska, E. Ramirez-Ruiz, A. Rest, C. Adams, K. Alatalo, E. Bañados, J. Baughman, R. A. Bernstein, T. Bitsakis, K. Boutsia, J. R. Bravo, F. Di Mille, C. R. Higgs, A. P. Ji, G. Maravelias, J. L. Marshall, V. M. Placco, G. Prieto, Z. Wan. Early spectra of the gravitational wave source GW170817: Evolution of a neutron star merger. Science, 2017; eaaq0186 DOI: 10.1126/science.aaq0186 C. D. Kilpatrick, R. J. Foley, D. Kasen, A. Murguia-Berthier, E. Ramirez-Ruiz, D. A. Coulter, M. R. Drout, A. L. Piro, B. J. Shappee, K. Boutsia, C. Contreras, F. Di Mille, B. F. Madore, N. Morrell, Y.-C. Pan, J. X. Prochaska, A. Rest, C. Rojas-Bravo, M. R. Siebert, J. D. Simon, N. Ulloa. Electromagnetic evidence that SSS17a is the result of a binary neutron star merger. Science, 2017; eaaq0073 DOI: 10.1126/science.aaq0073 D. A. Coulter, R. J. Foley, C. D. Kilpatrick, M. R. Drout, A. L. Piro, B. J. Shappee, M. R. Siebert, J. D. Simon, N. Ulloa, D. Kasen, B. F. Madore, A. Murguia-Berthier, Y.-C. Pan, J. X. Prochaska, E. Ramirez-Ruiz, A. Rest, C. Rojas-Bravo. Swope Supernova Survey 2017a (SSS17a), the optical counterpart to a gravitational wave source. Science, 2017; eaap9811 DOI: 10.1126/science.aap9811
...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/astronomide-gravitional-notron-yildizlarinin-carpismasi-kutlecekim-dalga/ .
23 Ekim 2017 Pazartesi
Ay’ın Bir Zamanlar Atmosferi Olduğunu Biliyor Muydunuz?
Yeni yapılan bilimsel bir araştırmaya göre 3 ila 4 milyar yıl öncesine kadar Ay’ın atmosferi vardı. Fakat yoğun volkanik patlamalar gazların atmosferden kurtulmasına neden oldu. Araştırma Earth and Planetary Science Letters dergisinde yayınlandı. Ay’ın yüzeyine teleskopla bakarsanız, karanlık volkanik bazalt yüzeyleri ve dev çarpışma tabanlarını gözleyebilirsiniz. Bu bazalt denizlerine maria denir, Ay’ın iç kısımları patladığında halen sıcaktı ve magmatik buharlar çıkarıyor. Akan lavlar yüzlerce kilometreler uzunluğundaydı. Apollo uzay aracının ay yüzeyinden aldığı numuneler , magmanın karbon dioksit , su, kükürt ve diğer uçucu maddeleri taşıdığını gösteriyor. Yeni yapılan araştırmada NASA Marshal Uzay Uçuş Merkezi’nden baş bilim insanı Dr. Debra H. Needham,lavlardan çıkan bu gazların Ay’da toplanarak geçici bir atmosfer oluşturduğunu ortaya koydu. Bu atmosfer 3.5 milyar yıl önce en büyük kalınlığa ulaşmış ve uzayda yok olup gitmeden önce 70 milyon yıl boyunca direnmişti. 3,5 ila 3,8 milyar yıl önce Serenitatis ve Imbrium lav tabanları en fazla gazı üretiyordu. Apollo 15 ve 17 görevlerinde astronotlar bu lav denizlerini keşfederek, numune toplamışlardı. İşte bu numuneler gazlara ilişkin kanıt niteliğindeydi. Needham ve Kring’in bu analizlerinin gelecek keşifleri için önemli etkileri olacağı belirtiliyor. Bu analizlerde uçucu kaynaklarının soğuk atmosferde hapsolarak, ayın kutuplarında kalıcı gölgeli bölümler bırakabileceği düşünülüyor. Uçucular buzlu yataklarda hapsolmuş ise, ay operasyonlarında astronotlara hava ve yakıt sağlayabilir. Bu proje Kring liderliğinde, LPI-Johnson Uzay Merkezi ve NASA’nın Güneş Sistemi Keşif Araştırması Sanal Enstitüsü (Solar System Exploration Research Virtual Institute) tarafından desteklenmektedir. Ayrıca Needham’da LPI’de eski bir doktora sonrası araştırmacıdır.
Araştırma Referansı: Debra H. Needham, David A. Kring. Lunar volcanism produced a transient atmosphere around the ancient Moon. Earth and Planetary Science Letters, 2017; 478: 175 DOI: 10.1016/j.epsl.2017.09.002
...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/ayin-atmosferi-oldugunu-biliyor-muydunuz/ .
Araştırma Referansı: Debra H. Needham, David A. Kring. Lunar volcanism produced a transient atmosphere around the ancient Moon. Earth and Planetary Science Letters, 2017; 478: 175 DOI: 10.1016/j.epsl.2017.09.002
...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/ayin-atmosferi-oldugunu-biliyor-muydunuz/ .
22 Ekim 2017 Pazar
ESO Teleskopları Kütleçekimsel Dalga Kaynağından Gelen İlk Işığı Gözledi.
ESO’nun Şili’de bulunan teleskopları ilk kez bir kütleçekimsel dalga kaynağının görünür ışıktaki karşılığını tespit etti. Bu tarihi gözlemlere göre gözlenen bu eşsiz nesne iki nötron yıldızının birleşmesinin sonucu. Bu şekildeki şiddetli birleşme olayları — kilonovalar denilen uzun süreli olaylar — Evren’e altın ve platin gibi ağır elementler saçmaktadır. Bu keşif, çok sayıda makale şeklinde Nature ve diğer dergilerde yayımlanmış olup, kısa süreli gama-ışını patlamalarının arkasındaki nedenin nötron yıldızlarının birleşmesi olduğuna dair en güçlü kanıtları sağlamaktadır. Gökbilimciler küresel işbirliği çabaları ve ESO ile dünya genelindeki diğer tesislerin hızlı tepkileri sayesinde ilk kez aynı olaydan hem kütleçekimsel dalgaları hem de ışığı (elektromanyetik ışınım) gözleyebildi. 17 Ağustos 2017 tarihinde NSF’nin Amerika’daki Lazer Girişimölçer Kütçekimsel-Dalga Gözlemevi (LIGO), İtalya’da bulunan Virgo Girişimölçeri ile birlikte çalışarak Yeryüzü’ne ulaşan kütleçekim dalgalarını tespit etti. Şimdiye kadar yapılan beşinci kayıt olan bu olay, GW170817 olarak isimlendirildi. Yaklaşık iki saniye sonra, uzayda bulunan iki gözlemevi, NASA’nın Fermi Gama-ışın Uzay Teleskopu ve ESA’nın Uluslararası Gama-ışını Astrofizik Laboratuvarı (INTEGRAL), gökyüzünün aynı bölgesinden kısa süreli bir gama-ışını patlaması tespiti gerçekleştirdi. LIGO-Virgo Gözlemevi Güney Gökküreye Konumlandırdı LIGO-Virgo gözlemevi ağı, kaynağı içerisine yüzlerce dolunay ve milyonlarca yıldız alacak, güney gökküresindeki geniş bir bölgede konumladı [1]. Şili’de gece başladığında birçok teleskop gökyüzünde bu bölgeyi inceleyerek, yeni kaynakları arıyordu. Bunlar arasında ESO’nun Paranal Gözlemevi’ndeki Görünür ve Kırmızı-ötesi Gökbilim Tarama Teleskopu (VISTA) ve VLT Tarama Teleskopu (VST) ile, ESO’nun La Silla Gözlemevi’ndeki İtalyan Hızlı Göz Kundağı (REM) teleskopu, Las Cumbres Gözlemevi’ndeki LCO 0.4-metrelik teleskop ve Cerro Tololo Ortak-Amerikan Gözlemevi’ndeki Amerikan DECCam bulunmaktaydı. Swope 1-metrelik teleskopu yeni ışık-kaynağı noktasını ilk duyuran gözlemi gerçekleştirdi. Su yılanı takımyıldızındaki merceksi gökada NGC 4993’e oldukça yakın bir bölgede görülen kaynağın yerini, ardından VISTA teleskopu neredeyse aynı zamanda kırmızı-ötesi dalgaboyunda belirledi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Hawaii adasındaki teleskoplar Pan-STARRS ve Subaru’da hızla gelişen olayı izleyerek kaydettiler. “Yeni bir çağın başlangıcına şahit olma şansı bir bilimci için nadir gerçekleşen olaylardan biridir,” diyor İtalya’daki INAF’tan gökbilimci ve Nature makalelerinden birinin yazarı gökbilimci Elena Pian. “O anlardan birindeyiz!” ESO’nun başlattığı şimdiye kadarki en büyük “fırsat hedefi” gözlem kampanyasına ESO ve ESO-ortağı birçok kurumun teleskopları katılarak, nesnenin tespitini takip eden haftalarda gözlemler gerçekleştirildi [2]. ESO’nun Çok Büyük Teleskopu (VLT), Yeni Teknoloji Teleskopu (NTT), VST, MPG/ESO 2.2-metrelik teleskop ve Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizgesi (ALMA) [3] hep birlikte olayı ve sonrasındaki etkilerini geniş bir dalgaboyu aralığında gözledi. Aralarında NASA/ESA Hubble Uzay Teleskopu’nun da yer aldığı dünya genelinde yaklaşık 70 gözlemevi olayı takip ederek gözlemler yaptı. Hem kütleçekim dalgası verileri hem de diğer gözlemlere göre GW170817’nin uzaklığı NGC 4993 ile aynı, yani Yeryüzü’nden yaklaşık 130 milyon ışık-yılı uzaklıkta. Bu, kaynağı şimdiye kadar gözlenmiş olan hem en yakın kütleçekim dalgası olayı, hem de en yakın gama-ışın patlaması kaynaklarından biri yapmaktadır [4]. Uzay-zamandaki dalgalanmalar olarak bilinen kütleçekim dalgaları hareket halindeki kütleler tarafından oluşturulmakta ve sadece en yoğun, çok büyük kütleli nesnelerin hızlarındaki ani değişimlerde ortaya çıkanları tespit edilebilmektedir. Buna benzer bir olay nötron yıldızlarının birleşmesi olup, bunlar yüksek-kütleli yıldızların süpernova patlamalarından geride kalan, kendi içlerine çökmüş, aşırı yoğun çekirdeklerdir [5]. Bu birleşme olayları kısa süreli gama-ışın patlamaları için öne sürülen en güçlü hipotezdir. Bu tür bir olaydan sonra tipik bir novadan 1000 kat daha parlak olan — kilonova olarak bilinen — bir patlama olayının gerçekleşmesi bekleniyor. GW170817’ye ait hem kütleçekim dalgaları hem de hem de gama ışınlarının neredeyse eş-zamanlı gerçekleştirilen tespitleri ümitleri yeşerterek, aslında nesnenin uzun süredir aranan bir kilonova olduğunu gösterdi ve ESO tesisleri ile yapılan gözlemler de teorik tahminlere oldukça yakın dikkat çekici özelliklerini ortaya çıkardı. Kilonovalar 30 yıldan uzun bir süre önce önerilmiş olsa da, ilk onaylanmış gözlemi bu oldu. İki nötron yıldızının birleşmesinden sonra hızla genişleyen bir patlamayla radyoaktif ağır kimyasallardan oluşan elementler ışık-hızının beşte biri hızında kilonovayı terk etti. Takip eden birkaç gün içinde kilonavanın rengi, gözlenen diğer tüm yıldız patlaması türlerinden daha hızlı bir şekilde, maviden kırmızıya dönüştü. “Ekranlarımızda tayf görülmeye başladığında, bunun şimdiye kadar gördüğüm en acayip kısa süreli olay olduğunun farkına vardım,” diyor genişletilmiş ESO Tayfsal Kısa Süreli Nesne Taraması (ePESSTO) gözlem programının bir parçası olarak ESO’nun NTT teleskopu ile gözlemleri yürüten Stephen Smartt. “Şimdiye kadar böyle bir şey görmedim. Diğer ekiplerin verileri ile birlikte, aldığımız veriler, bunun bir süpernova ya da ön tarafta bulunan bir değişen yıldız olmadığını, fakat oldukça dikkat çekici başka bir şey olduğunu herkese kanıtlıyordu.” ePESSTO ve VTL üzerindeki X-shooter aygıtı, sezyum ve tellür varlığının nötron yıldızı birleşmesinden atıldığını göstermektedir. Bu ve diğer ağır elementler, nötron yıldızı birleşmesinde üretilerek, olayı takiben oluşan kilonova ile uzaya fırlatılmaktadır. Bu gözlemler, demirden ağır elementlerin oluşumunu, şimdiye kadar sadece teorik olarak önerilen ve r-süreci çekirdek birleşmesi olarak bilinen, yüksek-yoğunluğa sahip yıldızsal nesnelerde gerçekleşen çekirdek birleşmeleriyle meydana geldiğini belirtmektedir. “Elde edilen veriler teoriyle inanılmaz şekilde uyum sağlıyor. Bu teorisyenler için bir zafer, LIGO-VIRGO olaylarının kesinlikle gerçek bir doğrulaması ve böyle hayret verici bir kilonova veri setine sahip olmak ESO için büyük bir ilerlemedir,” diye ekliyor Nature Gökbilim makalelerinden birinin başyazarı Stefano Covino. “ESO’nun gücü büyük ve karmaşık gökbilim projeleri ile başa çıkabilecek ve acil durumlu olaylarda, hemen harekete geçebilecek geniş bir aralıkta teleskop ve aygıtlara sahip olmasında yatıyor. Artık çoklu-dalgaboyu gökbiliminde yeni bir çağa başlıyoruz!” diye ekliyor makalelerden birinin başyazarı Andrew Levan. Notlar [1] LIGO–Virgo tespiti ile kaynağın alanı gökyüzünde yaklaşık 35 derece kareye kadar saptanmış oldu. [2] Gökada sadece Ağustos akşamlarında gözlenebilirdi, sonrasında Güneş’e çok yakın olduğundan Eylül ayında gözlenemedi. [3] Gözlemler VLT tesisindeki Birim Teleskop 2 (UT2) üzerindeki X-shooter tayfçekeri; Birim Teleskop 1 (UT1) üzerindeki Odak Daraltıcı ve Düşük Dağılımlı Tayfçeker 2 (FORS2) ve Nasmyth Uyarlamalı Optik Sistemi (NAOS) – Yakın Kırmızı-Ötesi Görüntüleyici ve Tayfçeker (CONICA) (NACO); Birim Teleskop 3 (UT3) üzerindeki Görünür Çoklu-Nesne Tayfçekeri (VIMOS) ve VLT orta-Kırmızı-Ötesi Görüntüleyici ve Tayfçeker (VISIR) ve Birim Teleskop 4 (UT4) üzerindeki Çoklu Birim Tayf Kâşifi (MUSE) ve Yüksek Duyarlıklı Geniş-alan K-Bant Görüntüleyici (HAWK-I) ile yapılmıştır. VST’de OmegaCAM ve VISTA’da VISTA Kırmızı-ötesi Kamera (VIRCAM) kullanılmıştır. ePESSTO programı kapsamında NTT’nin görünür ışık tayfları ESO Sönük Nesne Tayfçekeri ve Kamerası 2 (EFOSC2) ve kırmızı-ötesi tayfları ISAAC’in Oğlu (SOFI) tayfçekeri ile alınmıştır. MPG/ESO 2.2-metrelik teleskop gözlemleri ise Gama-Işın Patlaması Optik/Kırmızı-ötesi Dedektörü (GROND) ile yapılmıştır. [4] Yeryüzü ile nötron yıldızı arasındaki 130 milyon ışık-yılı değerindeki görece küçük olan mesafe gözlemleri mümkün hale getirmiştir. Çünkü ilk dört kütleçekimsel dalga tespitindeki olaylar olan birleşen karadeliklere göre, birleşen nötron yıldızları daha zayıf kütleçekim dalgaları oluşturmaktadırlar. [5] Bir çift sistemde bir nötron yıldızı diğeri etrafında dolandığı esnada kütleçekim dalgası yayarak enerji kaybederler. Yıldızlar yakınlaşmaya devam ederek sonunda bir araya gelirler ve yıldızsal kalıntılarının bir kısmı Einstein’ın ünlü E=mc2 eşitliğinde açıklandığı gibi kütleçekim dalgaları şeklinde şiddetli bir patlamayla enerjiye dönüşür.Daha fazla bilgi Bu araştırma bir dizi makale şeklinde Nature, Nature Astronomy ve Astrophysical Journal Letters dergilerinde yayımlanmak üzere sunulmuştur. Araştırma ekibinde yer alan üyeler bu PDF dosyasında listelenmiştir. Avrupa Güney Gözlemevi ESO, Avrupa’daki en önemli hükümetler-arası gökbilim kuruluşudur ve dünyanın en üretken gökbilim gözlemevidir. 16 ülke tarafından desteklenmektedir: Avusturya, Belçika, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Finlandiya, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere. Tasarıma, inşaya ve önemli bilimsel keşiflere olanak sağlayan güçlü yer tabanlı gözlem faaliyetlerine odaklanan iddialı bir program yürütmektedir. ESO ayrıca gökbilim araştırmalarında teşvik edici ve düzenleyici bir dayanışma konusunda öncü bir rol oynamaktadır. ESO Şili’nin Atacama Çölü bölgesinde benzeri olmayan üç adet birinci sınıf gözlem yerleşkesi işletmektedir: La Silla, Paranal ve Chajnantor. ESO Paranal’da dünyanın en gelişmiş optik gökbilim gözlemevi olan Çok Büyük Teleskop’u (Very Large Telescope), ve iki tarama teleskopu işletmektedir. Kırmızı ötesi gözlem teleskopu VISTA dünyanın en büyük tarama teleskopudur ve VLT tarama teleskopu (VST) ise sadece görünür ışıkta gökyüzünü taramak için tasarlanan dünyanın en büyük teleskopudur. ESO var olan en büyük gökbilim projesi ve devrimsel gökbilim teleskopu ALMA’nın ana ortağıdır. ESO şu anda Paranal civarındaki Cerro Armazones’te 39-metre çaplı “gökyüzünü izleyen dünyanın en büyük gözü” olacak Avrupa Aşırı Büyük Teleskopu, E-ELT’yi inşa etmektedir. ESO Basın Bültenlerinin çevirileri ESO Bilim Toplum Ağı’nda (ESON) bulunan ESO üyesi ve diğer ülkelerdeki bilim toplum uzmanları ve bilim iletişimcileri tarafından gerçekleştirilmektedir. ESON Türkiye çeviri ekibinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara) ve Çağ Üniversitesi – Uzay Gözlem ve Araştırma Merkezi’nden (Mersin) uzman kişiler yer almaktadır. NSF tarafından desteklenen LIGO’nun işletimini Caltech ve MIT yapmakta ve Başlangıç ve Gelişmiş LIGO projelerini yürütmektedirler. İleri LIGO projelerinin finansmanı NSF ile birlikte projelere ciddi katkılar ve destek sunun Almanya (Max Planck Topluluğu), İngiltere (Bilim ve Teknoloji Tesisleri Konseyi) ve Avustralya (Avustralya Araştırma Konseyi) tarafından sağlanmaktadır. LIGO Bilimsel İşbirliğine dünya genelinde 1200’den fazla bilim insanı katılım sağlamaktadır ve bunlar arasında GEO İşbirliği’de yer almaktadır. Diğer ortaklar bu bağlantıda listelenmiştir: http://ligo.org/partners.php. Virgo işbirliğinde 20 farklı Avrupalı araştırma grubundan gelen 280’den fazla fizikçi ve mühendis bulunmaktadır: Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nden (CNRS) altı; İtalya Ulusal Çekirdek Fiziği Enstitüsü’nden sekiz, Hollanda Nikhef’ten, Macaristan’daki MTA Wigner RCP’den; Polonya’daki POLGRAW grubundan; İspanya’daki Valencia Üniversitesi’nden ve CNRS, INFN ve Nikhef tarafından finanse edilen İtalya, Pisa yakınlarında Virgo dedektörüne ev sahipliği yapan Avrupa Kütleçekim Gözlemevi EGO laboratuvarından iki ekip.
Kaynak : https://www.eso.org/public/turkey/news/eso1733/?lang Bağlantılar Ekip üyeleri SSS (PDF dosyası, 184 KB) Bilgi notu (PDF dosyası, 105 KB) Bilimsel makale 1: “Spectroscopic identification of r-process nucleosynthesis in a double neutron star merger”, by E. Pian et al. in Nature. (PDF dosyası, 196 KB) Bilimsel makale 2: “The emergence of a lanthanide-rich kilonova following the merger of two neutron stars”, by N. R. Tanvir et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 843 KB) Bilimsel makale 3: “The electromagnetic counterpart to a gravitational wave source unveils a kilonova”, by S. J. Smartt et al. in Nature (PDF dosyası, 9 MB) Bilimsel makale 4: “The unpolarized macronova associated with the gravitational wave event GW170817”, by S. Covino et al. in Nature Astronomy (PDF dosyası, 230 KB) Bilimsel makale 5: “The Distance to NGC 4993 — The host galaxy of the gravitational wave event GW17017”, by J. Hjorth et al. in Astrophysical Journal LettersPaper 6: “The environment of the binary neutron star merger GW170817”, by A. J. Levan et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 2.4 MB) Bilimsel makale 6: “The environment of the binary neutron star merger GW170817”, by A. J. Levan et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 2.6 MB) LIGO basın bülteni
...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/eso-teleskoplari-kutlecekimsel-dalga-kaynagindan-gelen-ilk-isigi-gozledi/ .
..
Kaynak : https://www.eso.org/public/turkey/news/eso1733/?lang Bağlantılar Ekip üyeleri SSS (PDF dosyası, 184 KB) Bilgi notu (PDF dosyası, 105 KB) Bilimsel makale 1: “Spectroscopic identification of r-process nucleosynthesis in a double neutron star merger”, by E. Pian et al. in Nature. (PDF dosyası, 196 KB) Bilimsel makale 2: “The emergence of a lanthanide-rich kilonova following the merger of two neutron stars”, by N. R. Tanvir et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 843 KB) Bilimsel makale 3: “The electromagnetic counterpart to a gravitational wave source unveils a kilonova”, by S. J. Smartt et al. in Nature (PDF dosyası, 9 MB) Bilimsel makale 4: “The unpolarized macronova associated with the gravitational wave event GW170817”, by S. Covino et al. in Nature Astronomy (PDF dosyası, 230 KB) Bilimsel makale 5: “The Distance to NGC 4993 — The host galaxy of the gravitational wave event GW17017”, by J. Hjorth et al. in Astrophysical Journal LettersPaper 6: “The environment of the binary neutron star merger GW170817”, by A. J. Levan et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 2.4 MB) Bilimsel makale 6: “The environment of the binary neutron star merger GW170817”, by A. J. Levan et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 2.6 MB) LIGO basın bülteni
...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/eso-teleskoplari-kutlecekimsel-dalga-kaynagindan-gelen-ilk-isigi-gozledi/ .
..
21 Ekim 2017 Cumartesi
Microlight Hava Aracı Nedir? (Özellikleri, Lisansı)
Microlight, sportif ve hobi amaçlı motorlu hafif hava aracıdır. Adrenalin tutkunlarının gözdesi bir araçtır. Motoru dursa bile süzülerek iniş yapabilir. Microlight, ultralight veya “motorlu yelken kanat” olarak da bilinen, sportif ve hobi amaçlı motorlu hafif hava aracıdır. Çok Hafif Hava Aracı (ÇHHA) sınıfına giren microlight, tek veya iki kişilik olabilir. Açık veya kapalı kokpiti bulunan mikrolightlar, Zodyak bot takılarak denizden de iniş ve kalkış yapabiliyor. Hatta kayak takıldığında iniş ve kalkışlar için karlı zeminleri bile kullanabiliyor. Adrenalin tutkunlarının gözdesi olan microlight, sınıfının en güvenli hava araçlarından biridir. Motoru dursa bile süzülerek inebilir. Kanatları, yarasa kanatlarına benzeyen microlight ile uçmak istiyorsanız makalemize göz atmanızı tavsiye ederiz.
Tanım
Microlight, 1970 yıllarda kendi imkânlarıyla uçmak isteyen adrenalin tutkunu insanların Avrupa’da geliştirdiği hava araçlarının bir türüdür. 1970’li yıllarda yüksek bir yamaçtan planör benzeri gergin brandalarla uçmaya çalışan ve havada kalmayı başaran uçma meraklısı insanların zamanla motor kullanarak geliştirdiği bir araçtır. 1980’li yıllarda Fransa’da delta ve yelken kanatlı araçlar geliştirilmiştir.
Microlight, genellikle açık kokpite sahip, bir veya iki kişilik motorlu bir hava aracıdır. İki veya 4 parçalı olan pervanesi kokpit üstünde veya arkada olabilir. Genellikle üç tekerlekli “trike” adı verilen bir şaseye sahiptir. “Motorlu delta kanat” (hang glider) olarak da bilinir. Küçük bir uçak görünümündeki türü, performans bakımından daha güçlü bir modeldir ve kapalı bir kokpite sahiptir. Microlight kullanan pilotlar, “UPL-M” türü lisansa sahiptir.
Özellikleri
Microlightlar, kanat, gövde, trapzen ve motordan oluşan güvenli bir hava aracıdır. Motoru dursa bile kanatlarının yapısı sayesinde süzülerek inebilir. Uçuş ağırlıkları en fazla 450 kilogramdır. Küçük motoru, hava veya su soğutmalıdır. Motoru genellikle 80 beygir gücündedir. 52 ila 105 beygir gücünde mikrolightlar da vardır. Motorları, otomobil benzini ile çalışan 2 veya 4 zamanlı motorladır. Yakıt depoları yaklaşık 50 litreliktir. Kokpitteki panelde altimetre, hız göstergeleri, devir saati gibi standart bir uçakta bulunması gereken bütün göstergeler bulunur. Bazı modellerinde GPS sistemi ve telsiz gibi cihazlar da bulunabilir.
İki kişilik microlightın kokpitinde pilot koltuğu önde, yolcu koltuğu arkadadır. İki farklı kumanda sistemi sebebiyle hem pilot hem de yolcu kumanda edebilir. Pilot ile yolcu, yüksek ses ve rüzgârdan dolayı kask takmak zorundadır. Kasktaki telsiz sistemi ile konuşabilirler. Havada 3 ila 5 saat kalabilir. Seyir hızı 80 knottur. Gerekli izinler alındığında 5 bin feette uçabilir. 100 ila 400 metre uzunluğundaki beton veya sert toprak zemine iniş ve kalkış yapabilir. Gövdesi, hafif ve sağlam alaşım metallerden yapılmıştır. Gövdeye monte edilmiş ikisi arkada, biri önde 3 tekerlek bulunur. Yüksekliği 3 ila 4 metre civarındadır. Havada 80 ila 150 metre hıza ulaşabilir.
Kanatları, hafif ve dayanıklı alaşım metallerden üretilen 10 ila 20 boru veya bardan yapılmıştır. Kanat büyüklüğüne göre barların yapıları da değişir. Kanat, gövdeye çelik pimlerle bağlanmıştır. Kanat açıklığı yaklaşık 10 metre ve yüzölçümü yaklaşık 15 metrekaredir. Kanatlarının üzeri, uçmaya ve süzülmeye uygun sağlam ve kalın kumaşla kaplıdır. Kanat, trapezle hareket ettirilir. Trapez ileri itildiğinde araç yükselir, geri çekildiğinde alçalır. Trapez sağa çevrildiğine sola; sola çevrildiğinde ise sağa manevra yapılabilir.
Microlightın denizden havalanan modeline “microlight boat” adı verilir. Bu altında bulunan Zodyak tipi bot sebebiyle havadayken hava akımları sebebiyle dengesizlik veya sarsıntı yaşanabilmektedir. Deniz üzerinde fazla yükselmeden uçan bu model, alternatif bir adrenalin seçeneğidir.
Microlight ve Ultralight Arasındaki Fark Nedir?
Microlight, ultralight kategorisindeki hava araçları içinde bulunsa da teorik bazı farklar dışında pratikte farkları yoktur. Birçok ülkede mikrolighta, "ultralight" adı verilmektedir. Türkiye, Hindistan, Yeni Zelanda ve İngiltere'de "ultralight" yerine "microlight" tanımı kullanılmaktadır.
Microlight, birçok ülkede maksimum kalkış ağırlığı 450 kilogramın altında olan hava araçlarını tanımlayan "ultralight" kategorisinde bulunan bir hava aracıdır. Ultralight araçlarda, balistik paraşüt için yüzde 5, iniş ve kalkış dizaynları için de ekstra yüzde 10 ağırlık limiti bulunur. Microlight gibi hafif hava araçları benzer türlerinden ayıran özelliği ağırlıklarıdır. Bu ağırlıklarına, maksimum kalkış ağırlığı denir (Maximum Take Off Weight - MTOW). MTOW, hava aracını kullanan pilot, yolcu, yakıt ve diğer ağırlıklar dahil ağırlıktır. 5900 kilogram kalkış ağırlığı altındaki hava araçlarına "hafif hava aracı" denir. Birçok hava aracı bu ağırlığın altında olduğu için kullanım amacı ve büyüklüklerine göre alt sınıflara ayrılmıştır.
Microlight Lisansı
Türk Sivil Havacılık Mevzuatı'na göre motorsuz çok hafif hava araçları için bir lisans gerekmiyor. Motorsuz hava araçları ile pilotlar eşliğinde uçuş gerçekleştirilebilir. Ancak, microlight gibi motorlu çok hafif hava araçları için en az Ultralight Pilot Lisansı (UPL) gerekiyor. Hususi Pilot Lisansı (Private Pilot License - PPL) sahibi kişiler, birkaç saat uçuş ve ilgili mevzuatta belirlenen kuralları yerine getirdikleri takdirde UPL lisansı alabilir. UPL ile yalnızca ultralight sınıfındaki hava araçlarının (microlight gibi) pilotluk lisansı alınmış oluyor.
Maksimum kalkış ağırlığı 450 kilogram üzerinde olan hava araçları için kaç kişilik olduğuna bakılmaksızın PPL gerekmektedir. Mikrolight için, "UPL-M" sınıfı bir lisans veriliyor. Microlight uçuş lisansı, 1 veya 2 haftada 25 saatlik bir uçuşla alınabilmektedir. Lisans için eğitim ücretleri şirketlere göre 10 ila 15 bin lira arasında değişmektedir. UPL ve PPL lisanları, Türk Hava Kurumu başta olmak üzere bazı sivil havacılık şirketleri tarafından verilmektedir. Lisanslama ile ilgili kanuni hükümler Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmiştir. Sivil Havacılık Kanunları gereği motorlu bir hava aracı olması sebebiyle tüm yetkilendirme, kontrol ve denetleme otoritesi de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’dür.
Bunları Biliyor musunuz?
- Microlightların süzülme oranları iyi düzeydedir. Ancak rüzgârlı havalarda microlight ile uçmak pek tavsiye edilmez.
- Microlightlar, planör gibi sessiz araçlar değildir. Özellikle açık kokpitte uçanlar motor sesi ve rüzgâra maruz kalır.
- Microlight, yamaç paraşütü gibi motorsuz hava araçlarını kullanmak isteyenler için “hazırlık” amacıyla tecrübe edilmesi tavsiye edilen bir araçtır.
- Kanatları, yarasa kanatlarından esinlenilerek yapılmıştır.
- Tekerlekleri yerine bot takılırsa denizden, kayak takılırsa karlı veya buzlu zeminlerden iniş kalkış yapabilir.
- Microlight fiyatları, model ve özelliklerine göre 10 ila 30 bin avro arasında değişmektedir.
- Mikrolight gibi çok hafif hava araçları, Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi vergilere tabidir. Türkiye'deki microlight KDV oranı yüzde 18'dir.
- Motorlu çok hafif hava araçları ile eğitim sonrası lisans alındığı için yasaların izin verdiği hava sahalarında uçulabilir. Bunun için kalkış ve iniş yeri, mürettebat bilgisi, sefer süresi gibi bilgileri içiren "uçuş planı" formunun en yakın hava alanı kule görevlilerine faks veya elden teslim edilmesi gerekmektedir.
- Çok hafif hava araçları, "kontrollü meydan" olarak tabir edilen hava alanları dışında, uygun herhangi bir alandan uçuş planında koordinat bilgileri yazılarak iniş ve kalkış yapılabilir. Kalkıştan önce rota, meteoroloji gibi bilgiler kontrol edilmelidir. "NOTAM" olarak adlandırılan uçuşa yasak bölgeler kullanılmamalıdır.
18 Ekim 2017 Çarşamba
Trabzonspor
Rıza Çalımbay geldi, Emre Aksoy istifa etti!
Trabzonspor Mali İşler Koordinatörü Emre Aksoy, teknik direktörlük görevine Rıza Çalımbay’ın getirilmesine tepki gösterdi, kulüpteki görevinden ve yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı.Yazılı bir açıklama ile görevinden ve yönetimden istifa ettiğini bildiren Aksoy, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Trabzonspor gibi büyük bir kulüpte, Trabzon kentinin en büyük camiasında, insanların her gün düşündüğü, konuştuğu bir takımda yöneticilik yapma onuruna nail olduk. Bugün geldiğimiz noktada, yöneticiliğin yönetememek olduğunu görmekteyim. Hataları hatalarla çözmeye çalışmak, akıl ve el birliğiyle hareket etmemek Trabzonspor’un geleceğiyle oynamaktır. Ersun Yanal’ı takımın başına getirilmesi en başından yanlış bir tercihti. Sezon başında hoca değişikliğine gidilmesi gerekiyordu, yapılan yanlışlar düzelir düşüncesiyle devam ettik. Beklenen yine olmadı. Son alınan kararla Ersun Yanal’ın yerine Rıza Çalımbay getirildi. Çalımbay iyi bir hoca, iyi bir insan olabilir. Trabzonspor ile başarılı bir performans sergileyebilir. Ancak bu gibi kararlar, Trabzonspor’un geleceğini etkileyecek hamleler yönetim kurulunun ortak aklıyla yapılmalı. Ne yazık ki bu yapılmadı."
"ÇALIMBAY DOĞRU TERCİH Mİ?"
Şampiyonluğu hedefleyen Trabzonspor’da Rıza Çalımbay’ın doğru bir tercih olup olmadığını sorgulayan Aksoy’un açıklamalarına şöyle devam etti:
"Trabzonspor’un çok iyi bir kadrosu var. Kaliteli oyunculardan kurulu bir kadro oluşturuldu. Çok büyük paralar harcandı. 50’nci yılda şampiyonluk hedefi koyduk. Liderin puan olarak gerisinde kalan bir Trabzonspor olabilir fakat ligde üst sıraları ilgilendiren maçlar daha yeni başlıyor. Biz şampiyonluktan ümidimizi kesmiş gibi Rıza Çalımbay’ı takımın başına getirdik. Hedef şampiyonluksa Rıza hoca doğru tercih mi? Şampiyonluktan uzaklaştıysak Rıza hoca tek tercih mi? Bu şehrin yetiştirdiği değerler var, o değerler Türkiye’nin dört bir yanında teknik direktörlük yapıyor. Onlardan biri olabilirdi."
"TRABZONSPOR’A BAŞARILAR DİLİYORUM"
Camianın ve taraftarın takımın gidişatına haklı tepkileri olduğuna dikkat çeken Aksoy, "Onları anlıyor ve hak veriyorum. 1461 Trabzon’a da seçim öncesi koyduğumuz hedeflerin hiçbiri gerçekleştirilmediği gibi 2 sezon üst üste küme düştü. Başarı için geldik ancak somut bir adım atılmadı. Yönetim anlayışını ortak akla dönüştüremedik. Yönetim kurulu olamadığımız, ortak kararlar alamadığımız yerde durmanın bir anlamı da yok. Ben kendi adıma camiamızdan ve taraftarlarımızdan özür diliyor ve müsaade istiyorum. Bugün itibariyle Trabzonspor’daki görevimi ve yönetim kurulu üyeliğimi bırakıyorum. Kulübümüze can-ı gönülden başarılar dilerim” diyerek açıklamasını noktaladı.
Beşiktaş
(ÖZET) Monaco-Beşiktaş maç sonucu: 1-2
Şampiyonla Ligi G Grubu'nda ülkemizi temsil eden Beşiktaş, gruptaki 3. maçında Monaco ile deplasmanda karşılaştı. Mücadelede Siyah Beyazlılar, 1-0 geriye düşmesine rağmen Cenk Tosun'un devreye girmesi ile mücadeleden 2-1'lik üstünlük ile ayrıldı ve grupta 3'te 3 yaparak puanını 9'a çıkardı. Beşiktaş bu sezon Devler Ligi'nde tarih yazmaya devam ediyor. Şampiyonlar Ligi G Grubu 3. maçında deplasmanda Fransız ekibi Monaco'nun konuğu olan Siyah Beyazlılar mücadelede 1-0 geriye düşmesine rağmen sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı ve gruptan çıkma adına önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Kartal'ın bu galibiyeti Türk futbol tarihinin de en önemli galibiyetleri arasındaki yerini şimdiden aldı.
Beşiktaş'ın golleri son dönemdeki performası ile parmak ısırtan Cenk Tosun'dan 34 ve 54. dakikalarda geldi. Monaco'nun tek golü 30'da Falcao'dan geldi.
Alınan bu sonuçla Beşiktaş puanını 9'a çıkarttı. Monaco ise 1 puanda kalarak kötü gidişatını sürdürdü.
Maçtan önemli anlar
Mücadele başlar başlamaz Monaco yarı sahasına atılan bir uzun topta Cenk Tosun ve Kamil Glik hava topunda çarpıştı. İki isim kısa süre yerde sakatlık geçirdi. Hakem Mazic Fransız ekibi lehine faul kararı verdi.
5. dakikada Beşiktaş Cenk Tosun ile gole çok yaklaştı. Caner Erkin sol kanattan içeriye ortaladı. Hava topuna yükselen Fabinho ile Cenk Tosun oldu. Top kalenin üstünden auta gitti ve iki isim bir anda yerde kaldılar. Hakem Mazic ise yeniden Monaco lehine faul kararı verdi ve Cenk'in faul yaptığını belirtti.Monaco uzaktan denedi
9. dakikada ceza sahası dışı sol çaprazdan kaleye uzak mesafeden Radamel Falcao kaleye şutunu gönderdi ancak top kaleci Fabri'de kaldı. 12'de ceza yayının sol tarafından Youri Tielemans'ın yerden çektiği şutu kaleci Fabri zorlanmadan kurtarmayı başardı.
Fabri mükemmel çıkardı
16. dakikada Keita Balde Beşiktaş yarı sahasında topla buluştu ve seri hareketlerle ceza sahasına doğru yöneldi. Tosic'ten sıyrılan genç oyuncuyu Pepe durdurdu ve hakem tecrübeli savunmacıyı sarı kartla cezalandırıldı. Sağ çaprazdan kullanılan serbest vuruşu Lemar kullandı. Fabri topu mükemmel bir şekilde kurtardı ve kornere çelmeyi başardı.
Atiba gole yaklaştı
Mücadelede dakikalar 21'i gösterdiğinde Quaresma sağ kanattan serbest vuruşu kullandı. Portekizli oyuncunun ceza sahasına gönderdiği ortaya Atiba bekletmeden vurdu ve kaleci Subasic aynı güzellikte topu çıkarmayı başardı.
25'te Joao Moutinho'nun kafa pasıyla ceza sahası içi sol çaprazında topu bir anda önünde bulan Radamel Falcao, sol ayağıyla şutunu çekti ancak top yan ağlarda kaldı.Dönen top gol oldu
28. dakikada Beşiktaş gole çok yaklaştı ! Anderson Talisca'nın pasıyla ceza sahası içi sol tarafında topla buluşan Ryan Babel, kaleye çok sert bir şut çekti ancak Jemerson Jesus'a çarpan top direğin hemen üstünden kornere çıktı. Bu pozisyonun hemen ardından top Monaco'unun kontrolüne geçti. 30'da orta alanda topla buluşan Keita Balde, pasını Radamel Falcao'ya attı. Falcao ceza alanı içi sol çaprazında topu sağına çektikten sonra yerden şutunu çekti ve top Fabri'nin yanından ağlarla buluştu.
Cenk Tosun yükselen performansını devam ettirdi
34'te Quaresma'nın sağ taraftan kestiği harika ortaya ceza sahasında Cenk şık bir kafa vuruşu yaptı ve topu ağlarla buluşturdu. Temsilcimiz Beşiktaş skorda dengeyi sağladı. Siyah Beyazlılar'ın son dönemdeki en formda isimlerinden biri olan Cenk Tosun, yükselen performansını bu maçta da sürdürdü.
38. dakikada Tolgay Arslan, rakibi Radamel Falcao'ya yaptığı faul sonrasında sarı kart ile cezalandırıldı.
40'ta Ceza yayının hemen solunda Youri Tielemans, sağ ayağıyla plase bir vuruş yapıyor fakat top Fabri'de kaldı. 42. dakikada ceza sahası içi sağ çaprazında Radamel Falcao'nun çektiği şut Beşiktaş savunmasından geri geldi.
Mücadelenin ilk yarısında başka gol olmadı ve ekipler soyunma odasına 1-1'lik eşitlikle gitti.
2. yarıya da iki takım orta sahada daha kontorllü bir şekilde oyuna başladı. İki ekip de top kayıpları yaptı. 49'da avantaja bırakılan pozisyonda Monaco'luKeita Balde sarı kart ile cezalandırıldı.
Cenk görev başında
54. dakikada Beşiktaş'ta Tolgay Arslan'ın direkten dönen topunu iyi takip eden Ryan Babel, Cenk Tosun'a çıkardı. Golcü futbolcu düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve hem kendisinin hem de takımının 2. golünü kaydetti.
Talisca şansını denedi
Monaco teknik direktörü Jardim oyundaki ilk değişikliğini 57. dakikada gerçekleştirdi. Tielemans yerine oyuna dahil olan isim Lopes oldu. 60'ta Ricardo Quaresma'nın pasıyla ceza sahası dışı sağ çaprazda topla buluşan Anderson Talisca, şutunu çekti ancak top doğrudan auta gitti.
62. dakikada kaleye çok uzak mesafeden Almamy Toure'nin çektiği şut farklı şekilde üstten auta çıktı. 65'te sağ kanatta topu iyi getiren Rony Lopes pasını penaltı noktasının gerisine doğru gönderdi. O noktada Thomas Lemar topun gelişine şutunu çekti fakat top savunmamızdan geri döndü. Orta sahada Beşiktaş üstünlüğü bu dakikalarda Fransız ekibine kaptırdı. 67'de Rony Lopes'in kaleyi cepheden gören bir noktadan çektiği zayıf şut kaleci Fabri'de kaldı.
69. dakikada Ryan Babel'in sağ kanada bıraktığı topu önüne alan Ricardo Quaresma, çaprazdan sert bir şut çekti fakat kaleye paralel giden bu şut auta çıktı. Mücadelede dakikalar 71'i gösterdiğinde ceza sahası dışı sol çaprazdan Radamel Falcao'nun çektiği şut Pepe'ye çarpıp kornere gitti.
Oğuzhan oyuna girer girmez pozisyona girdi
74'te Şenol Güneş oyuna müdahalelerde bulundu ve 2 değişiklik birden yaptı. Atiba yerine Medel, Talisca'nın yerine de Oğuzhan Özyakup oyuna dahil oldu. Oyuna girer girmez Oğuzhan Özyakup, Monaco ceza sahası içerisinde topla buluştu ancak kaleci Subasic pozisyonda başarılıydı.
79'da Monaco oyuncu değişikliği hakkını kullandı. Gabriel Boschilia, Djibril Sidibe'nin yerine oyuna dahil oldu.
Son dakikalarda Siyah Beyazlılar Monaco'yu kendi sahasında savunmaya kararlı bir görüntü sergiledi. Savunma olarak iyi iş çıkaran Pepe ve Tosic başarılı bir performans gösterdi. 88. dakikada günün kahramanı Cenk Tosun yerini Negredo'ya bıraktı ve Şenol Güneş 3. değişiklik hakkını kullandı.
Mücadele 2-1 Beşiktaş'ın üstünlüğü ile sona erdi
Monaco'nun 11'i:
Subasic, Sidibe, Glik, Jemerson, Almamy Toure, Moutinho, Fabinho, Tielemans, Lemar, Falcao, Keita Balde
Yedekler: Benaglio, Jorge, Diakhaby, Meite, Lopes, Raggi, Boschilia
Beşiktaş'ın 11'i:
Fabri, Adriano, Pepe, Tosic, Caner Erkin, Atiba, Tolgay Arslan, Quaresma, Ryan Babel, Talisca, Cenk Tosun
Yedekler: Tolga Zengin, Mirtovic, Negredo, Oğuzhan Özyakup, Medel, Jeremain Lens, Gökhan Gönül
Maçtan notlar
Taraftar götürülmedi
Beşiktaş’ın Monaco ile yaptığı maça siyah-beyazlı taraftarlar alınmadı.
Siyah-beyazlı kulübün yönetim kurulunun aldığı karar gereği deplasman takım tribünü boş bırakıldı. Sadece Türk pasaportu olan taraftarlara Monaco tribününde de bilet satılmadı.
Yalnız Monako ve 80 kilometre çapındaki alanda ikamet eden ve Fransa pasaportu olan Türk taraftarlar, maçı tribünden izleyebildi. Çevre ülkelerden gelen ve Türk pasaportu haricinde pasaportu bulunan taraftarlar da biletleri olmasına rağmen stada giremedi.
Stat çevresinde görevli güvenlik güçleri, üzerinde Beşiktaş forması veya tişörtü olan taraftarlardan kıyafetlerini değiştirmesini istedi.
Geçen sezon UEFA Avrupa Ligi çeyrek finalinde Fransa’nın Olympique Lyon takımıyla deplasmanda yapılan maçta çıkan olaylar nedeniyle UEFA, iki kulübe de 1’er sezon Avrupa’dan men cezası verdi ve bu cezaları 2 yıl süreyle erteledi.
Siyah-beyazlı kulübün yöneticileri, taraftar olayı çıkması ve cezanın uygulanması riskine karşın Avrupa maçlarına taraftar götürmeme kararı almıştı. Beşiktaş Kulübünün resmi internet sitesinden maç öncesi konuyla ilgili farklı dillerde uyarıda bulunuldu.
Lucescu ve Deschamps tribünde
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Mircea Lucescu ve Fransa Milli Takımı Teknik Direktörü Didier Deschamps karşılaşmayı tribünden izledi. Lucescu ve Deschamps’ın yanı sıra Beşiktaş’ın eski teknik direktörlerinden Jean Tigana da tribünde yer aldı.
Beşiktaş deplasmanda "dalya" dedi
Siyah-beyazlı ekip, Monaco karşılaşmasıyla Avrupa kupalarında 100. dış saha maçına çıktı. Beşiktaş, Avrupa’da dış sahada yaptığı 99 mücadelenin 23’ünü kazanırken, 19 deplasman maçını berabere tamamladı. Beşiktaş, konuk olduğu 57 müsabakada ise rakiplerine yenildi. Dış sahada 112 kez rakip fileleri havalandıran Beşiktaş, kalesinde 184 gol gördü.
Stat boş kaldı
Monaco ile Beşiktaş arasında oynanan karşılaşmaya ev sahibi takım taraftarları ilgi göstermedi. Yaklaşık 19 bin kişilik II. Louis Stadı’nda oynanan karşılaşmada tribünlerin büyük bölümü boş kaldı. Mücadeleyi yaklaşık 8 bin futbolsever tribünden izledi.
Kaptan Atiba
Beşiktaş’ta mücadeleye Atiba Hutchinson kaptan olarak çıktı. Kanadalı futbolcu, birinci kaptan Oğuzhan Özyakup’un yokluğunda kaptanlık pazubandını taşıdı.
Monaco’dan Beşiktaş’a yemek
Monaco Kulübü, karşılaşma öncesinde Beşiktaş Kulübü temsilcileri ve UEFA delegelerine yemek verdi.Yemekte siyah-beyazlıların genel sekreteri Ahmet Ürkmezgil ile genel koordinatör Levent Çifter ve futbol A takım direktörü Ali Naibi yer aldı. Yemekte karşılıklı olarak çeşitli hediyeler takdim edildi.
Fenerbahçe
Bursaspor Fernandao’da ısrarlı
Bursaspor Futbol Şube Sorumlusu Hasan Parlakay, ara transfer döneminde bir sağ bek ve bir santrforu kadrolarına katmak istediklerini belirterek, "Şener Özbayraklı ile ilgili bir temasta bulunmadık. İşin açıkçası bir görüşmüşlüğümüz, bir fikir alışverişi yapmışlığımız yok ama bizim bir sağ beke ihtiyacımız var; bu Şener olur, başkası olur bilmiyorum. Fernandao istediğimiz bir futbolcu'' dedi. Parlakay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Süper Lig’in 8. haftasının kapanış maçında 3-1 kazandıkları Osmanlıspor maçında teknik direktör Paul Le Guen’in yeni bir oyun sistemi denediğini söyledi.
Bu sistemde takımın nasıl bir reaksiyon göstereceğini bilmediklerini anlatan Parlakay, "Buna karşın takım iyi bir reaksiyon gösterdi. Daha da iyi olacağını düşünüyoruz. Net bir skor aldık. Taraftarımıza teşekkür ediyoruz. Takımlarına çok güzel destekte bulundular. Bu tarz destekte bulunmalarını istiyoruz kendilerinden." diye konuştu.
Parlakay, ligde son iki hafta Galatasaray ve Kayserispor karşısında aldıkları mağlubiyetlerin ardından Osmanlıspor maçının kendileri açısından büyük önem taşıdığını dile getirerek, bu karşılaşmayı kayıpsız atlatmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.
Bu hafta Sivasspor ile karşılaşacaklarını aktaran Parlakay, "Sivas’a kazanmaya gideceğiz. Ben sezon başında ’Bursaspor her maçını galibiyet için oynar. Yeniliriz, yeneriz, sonuç ne olur bilmem ama taraftarımızı mutlu edecek skorlar alacağız, taraftarımızı mutlu edecek oyun oynayacağız.’ demiştim. Sivasspor maçında da aynısını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Parlakay, takımdaki eksikliklerin farkında olduklarını, ara transfer döneminde söz konusu mevkiler için takviye yapmak istediklerini vurgulayarak, bununla ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Şener ve Fernandao konusu
Parlakay, Fenerbahçe’de forma giyen eski oyuncuları Şener Özbayraklı ve Brezilyalı golcü Fernandao için ara transfer döneminde girişimde bulunacaklarına yönelik iddialarla ilgili "Şener Özbayraklı ile ilgili bir temasta bulunmadık. İşin açıkçası bir görüşmüşlüğümüz, bir fikir alışverişi yapmışlığımız yok ama bizim bir sağ beke ihtiyacımız var; bu Şener olur, başkası olur bilmiyorum. Bir sağ bek daha düşünüyoruz. Fernandao istediğimiz adam. Bunun dışında takip ettiğimiz başka oyuncular var. Önümüzdeki sene için birkaç hamle yapabiliriz ocak ayında." diye konuştu.
"Ne gerekiyorsa yapacağız, yapmak zorundayız"
Sezon sonunda sözleşmesi bittikten sonra ülkesine döneceğini açıklayan takım kaptanı Pablo Martin Batalla’nın en az bir sene daha takımda kalmasını çok istediklerini ifade eden Parlakay, bunun için deneyimli oyuncuyla görüşeceklerini belirtti.
Kulüp Başkanı Ali Ay ve teknik direktör Paul Le Guen’in de Batalla’nın bir sene daha takımda kalması yönünde açıklamaları bulunduğunu hatırlatan Parlakay, şunları kaydetti:
"Biz Pablo ile geldiği ilk gün görüştük. Pablo bize ’Ben son senemi geçirmek istiyorum. Benim bir hayalim var, ülkemde arkadaşlarımla amatör takımda futbol oynamak istiyorum.’ dedi. Biz tabii buna saygı duyacağız, duymak zorundayız ama bizim için Pablo’nun ne kadar önemli olduğunu her maç daha iyi görüyoruz. Batalla’nın bir sene daha oynaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Dünkü maçta herkes görmüştür. Kafası sarılı şekilde maçı tamamladı. Soyunma odasındaki halini görseydiniz oturup ağlardınız. Orada dikiş attılar. Kemiğini görüyorduk. Ona rağmen orada oynadı. Müthiş bir profesyonel. ’Bu maç oynayamaz’ değiniz maçlarda o sakat haliyle oynuyor. İnanılmaz biri. Ne gerekiyorsa yapacağız, yapmak zorudayız."
"Statta 17 bin kişi olduğuna emin misiniz?"
Parlakay, taraftarın yönetime, futbolcuya tepki gösterebileceğini ancak burada Bursaspor’un önemli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Herkes Bursaspor’a destek vermek zorunda. Taraftarımız her zaman bize desteğini gösteriyor. Son olarak Osmanlıspor maçında 17 bin kişi yanımızdaydı ve müthiş destek verdiler takımlarına. Soyunma odasında Le Guen, ’Statta 17 bin kişi olduğuna emin misiniz? İnanılmaz bir atmosfer vardı. Herkes inanılmaz, deli gibi bağırıyordu.’ dedi. Bursaspor taraftarı bu. Herkesin bir kere ya burada top oynaması ya da burada maç izlemesi gerekiyor. O zaman tarafarın ne olduğunu herkes daha iyi anlar. Onun için her zaman taraftarımızı yanımızda görmek istiyoruz."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)