18 Ekim 2017 Çarşamba

Beşiktaş

(ÖZET) Monaco-Beşiktaş maç sonucu: 1-2

Şampiyonla Ligi G Grubu'nda ülkemizi temsil eden Beşiktaş, gruptaki 3. maçında Monaco ile deplasmanda karşılaştı. Mücadelede Siyah Beyazlılar, 1-0 geriye düşmesine rağmen Cenk Tosun'un devreye girmesi ile mücadeleden 2-1'lik üstünlük ile ayrıldı ve grupta 3'te 3 yaparak puanını 9'a çıkardı. Beşiktaş bu sezon Devler Ligi'nde tarih yazmaya devam ediyor. Şampiyonlar Ligi G Grubu 3. maçında deplasmanda Fransız ekibi Monaco'nun konuğu olan Siyah Beyazlılar mücadelede 1-0 geriye düşmesine rağmen sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı ve gruptan çıkma adına önemli bir 3 puanı hanesine yazdırdı. Kartal'ın bu galibiyeti Türk futbol tarihinin de en önemli galibiyetleri arasındaki yerini şimdiden aldı.


Beşiktaş'ın golleri son dönemdeki performası ile parmak ısırtan Cenk Tosun'dan 34 ve 54. dakikalarda geldi. Monaco'nun tek golü 30'da Falcao'dan geldi.

Alınan bu sonuçla Beşiktaş puanını 9'a çıkarttı. Monaco ise 1 puanda kalarak kötü gidişatını sürdürdü.

Maçtan önemli anlar

Mücadele başlar başlamaz Monaco yarı sahasına atılan bir uzun topta Cenk Tosun ve Kamil Glik hava topunda çarpıştı. İki isim kısa süre yerde sakatlık geçirdi. Hakem Mazic Fransız ekibi lehine faul kararı verdi.

5. dakikada Beşiktaş Cenk Tosun ile gole çok yaklaştı. Caner Erkin sol kanattan içeriye ortaladı. Hava topuna yükselen Fabinho ile Cenk Tosun oldu. Top kalenin üstünden auta gitti ve iki isim bir anda yerde kaldılar. Hakem Mazic ise yeniden Monaco lehine faul kararı verdi ve Cenk'in faul yaptığını belirtti.Monaco uzaktan denedi

9. dakikada ceza sahası dışı sol çaprazdan kaleye uzak mesafeden Radamel Falcao kaleye şutunu gönderdi ancak top kaleci Fabri'de kaldı. 12'de ceza yayının sol tarafından Youri Tielemans'ın yerden çektiği şutu kaleci Fabri zorlanmadan kurtarmayı başardı.

Fabri mükemmel çıkardı

16. dakikada Keita Balde Beşiktaş yarı sahasında topla buluştu ve seri hareketlerle ceza sahasına doğru yöneldi. Tosic'ten sıyrılan genç oyuncuyu Pepe durdurdu ve hakem tecrübeli savunmacıyı sarı kartla cezalandırıldı. Sağ çaprazdan kullanılan serbest vuruşu Lemar kullandı. Fabri topu mükemmel bir şekilde kurtardı ve kornere çelmeyi başardı.

Atiba gole yaklaştı

Mücadelede dakikalar 21'i gösterdiğinde Quaresma sağ kanattan serbest vuruşu kullandı. Portekizli oyuncunun ceza sahasına gönderdiği ortaya Atiba bekletmeden vurdu ve kaleci Subasic aynı güzellikte topu çıkarmayı başardı.

25'te Joao Moutinho'nun kafa pasıyla ceza sahası içi sol çaprazında topu bir anda önünde bulan Radamel Falcao, sol ayağıyla şutunu çekti ancak top yan ağlarda kaldı.Dönen top gol oldu

28. dakikada Beşiktaş gole çok yaklaştı ! Anderson Talisca'nın pasıyla ceza sahası içi sol tarafında topla buluşan Ryan Babel, kaleye çok sert bir şut çekti ancak Jemerson Jesus'a çarpan top direğin hemen üstünden kornere çıktı. Bu pozisyonun hemen ardından top Monaco'unun kontrolüne geçti. 30'da orta alanda topla buluşan Keita Balde, pasını Radamel Falcao'ya attı. Falcao ceza alanı içi sol çaprazında topu sağına çektikten sonra yerden şutunu çekti ve top Fabri'nin yanından ağlarla buluştu.

Cenk Tosun yükselen performansını devam ettirdi

34'te Quaresma'nın sağ taraftan kestiği harika ortaya ceza sahasında Cenk şık bir kafa vuruşu yaptı ve topu ağlarla buluşturdu. Temsilcimiz Beşiktaş skorda dengeyi sağladı. Siyah Beyazlılar'ın son dönemdeki en formda isimlerinden biri olan Cenk Tosun, yükselen performansını bu maçta da sürdürdü.

38. dakikada Tolgay Arslan, rakibi Radamel Falcao'ya yaptığı faul sonrasında sarı kart ile cezalandırıldı.

40'ta Ceza yayının hemen solunda Youri Tielemans, sağ ayağıyla plase bir vuruş yapıyor fakat top Fabri'de kaldı. 42. dakikada ceza sahası içi sağ çaprazında Radamel Falcao'nun çektiği şut Beşiktaş savunmasından geri geldi.

Mücadelenin ilk yarısında başka gol olmadı ve ekipler soyunma odasına 1-1'lik eşitlikle gitti.

2. yarıya da iki takım orta sahada daha kontorllü bir şekilde oyuna başladı. İki ekip de top kayıpları yaptı. 49'da avantaja bırakılan pozisyonda Monaco'luKeita Balde sarı kart ile cezalandırıldı.

Cenk görev başında

54. dakikada Beşiktaş'ta Tolgay Arslan'ın direkten dönen topunu iyi takip eden Ryan Babel, Cenk Tosun'a çıkardı. Golcü futbolcu düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve hem kendisinin hem de takımının 2. golünü kaydetti.

Talisca şansını denedi

Monaco teknik direktörü Jardim oyundaki ilk değişikliğini 57. dakikada gerçekleştirdi. Tielemans yerine oyuna dahil olan isim Lopes oldu. 60'ta Ricardo Quaresma'nın pasıyla ceza sahası dışı sağ çaprazda topla buluşan Anderson Talisca, şutunu çekti ancak top doğrudan auta gitti.

62. dakikada kaleye çok uzak mesafeden Almamy Toure'nin çektiği şut farklı şekilde üstten auta çıktı. 65'te sağ kanatta topu iyi getiren Rony Lopes pasını penaltı noktasının gerisine doğru gönderdi. O noktada Thomas Lemar topun gelişine şutunu çekti fakat top savunmamızdan geri döndü. Orta sahada Beşiktaş üstünlüğü bu dakikalarda Fransız ekibine kaptırdı. 67'de Rony Lopes'in kaleyi cepheden gören bir noktadan çektiği zayıf şut kaleci Fabri'de kaldı.

69. dakikada Ryan Babel'in sağ kanada bıraktığı topu önüne alan Ricardo Quaresma, çaprazdan sert bir şut çekti fakat kaleye paralel giden bu şut auta çıktı. Mücadelede dakikalar 71'i gösterdiğinde ceza sahası dışı sol çaprazdan Radamel Falcao'nun çektiği şut Pepe'ye çarpıp kornere gitti.

Oğuzhan oyuna girer girmez pozisyona girdi

74'te Şenol Güneş oyuna müdahalelerde bulundu ve 2 değişiklik birden yaptı. Atiba yerine Medel, Talisca'nın yerine de Oğuzhan Özyakup oyuna dahil oldu. Oyuna girer girmez Oğuzhan Özyakup, Monaco ceza sahası içerisinde topla buluştu ancak kaleci Subasic pozisyonda başarılıydı.

79'da Monaco oyuncu değişikliği hakkını kullandı. Gabriel Boschilia, Djibril Sidibe'nin yerine oyuna dahil oldu.

Son dakikalarda Siyah Beyazlılar Monaco'yu kendi sahasında savunmaya kararlı bir görüntü sergiledi. Savunma olarak iyi iş çıkaran Pepe ve Tosic başarılı bir performans gösterdi. 88. dakikada günün kahramanı Cenk Tosun yerini Negredo'ya bıraktı ve Şenol Güneş 3. değişiklik hakkını kullandı.

Mücadele 2-1 Beşiktaş'ın üstünlüğü ile sona erdi

Monaco'nun 11'i:

Subasic, Sidibe, Glik, Jemerson, Almamy Toure, Moutinho, Fabinho, Tielemans, Lemar, Falcao, Keita Balde

Yedekler: Benaglio, Jorge, Diakhaby, Meite, Lopes, Raggi, Boschilia

Beşiktaş'ın 11'i:

Fabri, Adriano, Pepe, Tosic, Caner Erkin, Atiba, Tolgay Arslan, Quaresma, Ryan Babel, Talisca, Cenk Tosun

Yedekler: Tolga Zengin, Mirtovic, Negredo, Oğuzhan Özyakup, Medel, Jeremain Lens, Gökhan Gönül


Maçtan notlar

Taraftar götürülmedi

Beşiktaş’ın Monaco ile yaptığı maça siyah-beyazlı taraftarlar alınmadı.

Siyah-beyazlı kulübün yönetim kurulunun aldığı karar gereği deplasman takım tribünü boş bırakıldı. Sadece Türk pasaportu olan taraftarlara Monaco tribününde de bilet satılmadı.

Yalnız Monako ve 80 kilometre çapındaki alanda ikamet eden ve Fransa pasaportu olan Türk taraftarlar, maçı tribünden izleyebildi. Çevre ülkelerden gelen ve Türk pasaportu haricinde pasaportu bulunan taraftarlar da biletleri olmasına rağmen stada giremedi.

Stat çevresinde görevli güvenlik güçleri, üzerinde Beşiktaş forması veya tişörtü olan taraftarlardan kıyafetlerini değiştirmesini istedi.

Geçen sezon UEFA Avrupa Ligi çeyrek finalinde Fransa’nın Olympique Lyon takımıyla deplasmanda yapılan maçta çıkan olaylar nedeniyle UEFA, iki kulübe de 1’er sezon Avrupa’dan men cezası verdi ve bu cezaları 2 yıl süreyle erteledi.

Siyah-beyazlı kulübün yöneticileri, taraftar olayı çıkması ve cezanın uygulanması riskine karşın Avrupa maçlarına taraftar götürmeme kararı almıştı. Beşiktaş Kulübünün resmi internet sitesinden maç öncesi konuyla ilgili farklı dillerde uyarıda bulunuldu.

Lucescu ve Deschamps tribünde

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Mircea Lucescu ve Fransa Milli Takımı Teknik Direktörü Didier Deschamps karşılaşmayı tribünden izledi. Lucescu ve Deschamps’ın yanı sıra Beşiktaş’ın eski teknik direktörlerinden Jean Tigana da tribünde yer aldı.

Beşiktaş deplasmanda "dalya" dedi

Siyah-beyazlı ekip, Monaco karşılaşmasıyla Avrupa kupalarında 100. dış saha maçına çıktı. Beşiktaş, Avrupa’da dış sahada yaptığı 99 mücadelenin 23’ünü kazanırken, 19 deplasman maçını berabere tamamladı. Beşiktaş, konuk olduğu 57 müsabakada ise rakiplerine yenildi. Dış sahada 112 kez rakip fileleri havalandıran Beşiktaş, kalesinde 184 gol gördü.

Stat boş kaldı

Monaco ile Beşiktaş arasında oynanan karşılaşmaya ev sahibi takım taraftarları ilgi göstermedi. Yaklaşık 19 bin kişilik II. Louis Stadı’nda oynanan karşılaşmada tribünlerin büyük bölümü boş kaldı. Mücadeleyi yaklaşık 8 bin futbolsever tribünden izledi.

Kaptan Atiba

Beşiktaş’ta mücadeleye Atiba Hutchinson kaptan olarak çıktı. Kanadalı futbolcu, birinci kaptan Oğuzhan Özyakup’un yokluğunda kaptanlık pazubandını taşıdı.

Monaco’dan Beşiktaş’a yemek

Monaco Kulübü, karşılaşma öncesinde Beşiktaş Kulübü temsilcileri ve UEFA delegelerine yemek verdi.Yemekte siyah-beyazlıların genel sekreteri Ahmet Ürkmezgil ile genel koordinatör Levent Çifter ve futbol A takım direktörü Ali Naibi yer aldı. Yemekte karşılıklı olarak çeşitli hediyeler takdim edildi.

Fenerbahçe

Bursaspor Fernandao’da ısrarlı

Bursaspor Futbol Şube Sorumlusu Hasan Parlakay, ara transfer döneminde bir sağ bek ve bir santrforu kadrolarına katmak istediklerini belirterek, "Şener Özbayraklı ile ilgili bir temasta bulunmadık. İşin açıkçası bir görüşmüşlüğümüz, bir fikir alışverişi yapmışlığımız yok ama bizim bir sağ beke ihtiyacımız var; bu Şener olur, başkası olur bilmiyorum. Fernandao istediğimiz bir futbolcu'' dedi. Parlakay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Süper Lig’in 8. haftasının kapanış maçında 3-1 kazandıkları Osmanlıspor maçında teknik direktör Paul Le Guen’in yeni bir oyun sistemi denediğini söyledi.


Bu sistemde takımın nasıl bir reaksiyon göstereceğini bilmediklerini anlatan Parlakay, "Buna karşın takım iyi bir reaksiyon gösterdi. Daha da iyi olacağını düşünüyoruz. Net bir skor aldık. Taraftarımıza teşekkür ediyoruz. Takımlarına çok güzel destekte bulundular. Bu tarz destekte bulunmalarını istiyoruz kendilerinden." diye konuştu.

Parlakay, ligde son iki hafta Galatasaray ve Kayserispor karşısında aldıkları mağlubiyetlerin ardından Osmanlıspor maçının kendileri açısından büyük önem taşıdığını dile getirerek, bu karşılaşmayı kayıpsız atlatmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.

Bu hafta Sivasspor ile karşılaşacaklarını aktaran Parlakay, "Sivas’a kazanmaya gideceğiz. Ben sezon başında ’Bursaspor her maçını galibiyet için oynar. Yeniliriz, yeneriz, sonuç ne olur bilmem ama taraftarımızı mutlu edecek skorlar alacağız, taraftarımızı mutlu edecek oyun oynayacağız.’ demiştim. Sivasspor maçında da aynısını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Parlakay, takımdaki eksikliklerin farkında olduklarını, ara transfer döneminde söz konusu mevkiler için takviye yapmak istediklerini vurgulayarak, bununla ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Şener ve Fernandao konusu

Parlakay, Fenerbahçe’de forma giyen eski oyuncuları Şener Özbayraklı ve Brezilyalı golcü Fernandao için ara transfer döneminde girişimde bulunacaklarına yönelik iddialarla ilgili "Şener Özbayraklı ile ilgili bir temasta bulunmadık. İşin açıkçası bir görüşmüşlüğümüz, bir fikir alışverişi yapmışlığımız yok ama bizim bir sağ beke ihtiyacımız var; bu Şener olur, başkası olur bilmiyorum. Bir sağ bek daha düşünüyoruz. Fernandao istediğimiz adam. Bunun dışında takip ettiğimiz başka oyuncular var. Önümüzdeki sene için birkaç hamle yapabiliriz ocak ayında." diye konuştu.

"Ne gerekiyorsa yapacağız, yapmak zorundayız"

Sezon sonunda sözleşmesi bittikten sonra ülkesine döneceğini açıklayan takım kaptanı Pablo Martin Batalla’nın en az bir sene daha takımda kalmasını çok istediklerini ifade eden Parlakay, bunun için deneyimli oyuncuyla görüşeceklerini belirtti.

Kulüp Başkanı Ali Ay ve teknik direktör Paul Le Guen’in de Batalla’nın bir sene daha takımda kalması yönünde açıklamaları bulunduğunu hatırlatan Parlakay, şunları kaydetti:

"Biz Pablo ile geldiği ilk gün görüştük. Pablo bize ’Ben son senemi geçirmek istiyorum. Benim bir hayalim var, ülkemde arkadaşlarımla amatör takımda futbol oynamak istiyorum.’ dedi. Biz tabii buna saygı duyacağız, duymak zorundayız ama bizim için Pablo’nun ne kadar önemli olduğunu her maç daha iyi görüyoruz. Batalla’nın bir sene daha oynaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Dünkü maçta herkes görmüştür. Kafası sarılı şekilde maçı tamamladı. Soyunma odasındaki halini görseydiniz oturup ağlardınız. Orada dikiş attılar. Kemiğini görüyorduk. Ona rağmen orada oynadı. Müthiş bir profesyonel. ’Bu maç oynayamaz’ değiniz maçlarda o sakat haliyle oynuyor. İnanılmaz biri. Ne gerekiyorsa yapacağız, yapmak zorudayız."

"Statta 17 bin kişi olduğuna emin misiniz?"

Parlakay, taraftarın yönetime, futbolcuya tepki gösterebileceğini ancak burada Bursaspor’un önemli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Herkes Bursaspor’a destek vermek zorunda. Taraftarımız her zaman bize desteğini gösteriyor. Son olarak Osmanlıspor maçında 17 bin kişi yanımızdaydı ve müthiş destek verdiler takımlarına. Soyunma odasında Le Guen, ’Statta 17 bin kişi olduğuna emin misiniz? İnanılmaz bir atmosfer vardı. Herkes inanılmaz, deli gibi bağırıyordu.’ dedi. Bursaspor taraftarı bu. Herkesin bir kere ya burada top oynaması ya da burada maç izlemesi gerekiyor. O zaman tarafarın ne olduğunu herkes daha iyi anlar. Onun için her zaman taraftarımızı yanımızda görmek istiyoruz."

Galatasaray

Galatasaraylıların unutamadığı o gün! Bir sağ, bir sol köşe...

Galatasaray'ın son yıllarda Fenerbahçe karşısında elde ettiği önemli galibiyetlerden biri de Sneijder'in son dakikalarda attığı iki golle elde edilen 3 puandı. 2014/2015 sezonu... Prandelli yönetiminde Galatasaray, lige iyi başlayamamış ve gelecek adına taraftarına hiç umut vermeyen bir futbol oynuyordu. 

Ancak...88. dakikada Cim Bom'un Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder sahneye çıktı. Önce sol ayağına topu alan Hollandalı daha sonra arkadaki boşluğu görerek sağ ayağıyla şut çekme kararı aldı ev uzaklardan Volkan Demirel'i harika bir golle avladı. Bu golden iki dakika sonra ise Fenerbahçe beraberlik golünü ararken kontratağa çıkan Sarı Kırmızılılar'da Sneijder, bir süre topu sürdükten sonra sağ ayağıyla harika bir şut daha çıakrdı ve bu kez Volkan'ın solundaki köşeden ağları buldu.  Cim Bom, yıldız oyuncusunun bu harika iki golüyle bir anda 2-0'lık üstünlüğü yakalamış oldu. Son dakikalarda ise Alper Potuk Fenerbahçe adına farkı bire indirmişti. Bu galibiyet Galatasaray'a bambaşka bir hava katarken daha sonra Prandelli'yle yollar ayrılmış, Sarı Kırmızılılar ise Hamza Hamzaoğlu yönetiminde 4. yıldızı göğsüne takmıştı.

Malazgirt Meydan Savaşı

Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt Meydan Savaşı hakkında bilmek isteyeceğiniz birçok soruyu bu yazımızda cevaplandırdık. Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan ile Bizans İmparatoru Diyojen (Diogenes) arasında Anadolu topraklarının esas sahibini belirleyecek savaştır. Bütün kaynaklarda “Türklere Anadolu’nun kapılarını açan savaş” olarak geçen Malazgirt Meydan Savaşı, sebepleri ve sonuçları ile tarihin seyrini değiştirmesi bakımından önemli bir yere sahiptir. 26 Ağustos 1071 yılında Sultan Alparslan’ın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Meydan Savaşı, sonrasında Sultan Alparslan emrindeki komutanlar Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük rol oynayacaktır. Malazgirt zaferinden sonra kurulan Türk beylikleri hakkında bilgi almak için “Anadolu’da Kurulan Türk Beylikleri” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz. Bu yazımızın sonunda; Malazgirt Meydan Savaşı kimler arasında yapıldı? Malazgirt Meydan Savaşı öncesi hazırlıklar nelerdir? Malazgirt Meydan Savaşı’na katılan orduların durumları nasıldı? Malazgirt Meydan Savaşı nasıl yapıldı? Malazgirt Meydan Savaşı sonrası neler oldu? Hilal taktiği nedir? gibi soruların cevaplarına ulaşabileceksiniz.

Malazgirt Neresidir?

Van Gölü’nün kuzeyinde bulanan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Muş iline bağlı Malazgirt ilçesi, tarihi dokusu bakımından önemli bir yerdir. İnsanlık tarihinin birçok döneminde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Malazgirt isminin farklı kaynaklarda farklı varyasyonları mevcut olmakla birlikte Malazgirt isminin Urartular döneminden geldiği kabul edilen bir görüştür.

17 Ekim 2017 Salı

Planör Nedir? (Tarihi, Özellikleri, Eğitimi)

Planör, havanın uygun şartlarını kullanarak havalanabilen ve uzun süre uçabilen motorsuz hava aracıdır. Kanatları, havada kalmasını ve süzülmesini sağlar.

Planör, motorsuz ve hafif bir hava aracıdır. Kanat yapısı sebebiyle havalanan ve süzülebilen planör, uçmak ve adrenalin yaşamak isteyenlerin tercih ettiği bir araç. Pilotaj yeteneklerini, uçma dürtülerini geliştirme özelliği olan hafif bir uçak aynı zamanda. Sportif havacılığın en çok gelişme gösteren dallarından biridir. “Motorsuz uçak mı olur?” sorusu aklınıza gelebilir.  Hatta bu uçak kilometrelerce uçabilir ve saatlerce havada kalabiliyorsa ayrı bir şaşkınlık yaşayabilirsiniz. Gerçekten de böyle bir uçak var ve saatlerce havada kalabiliyor, kilometrelerce uçabiliyor. Farklı bir uçuş deneyimi yaşatan planörle 16 yaşından itibaren uçabilirsiniz. Planör eğitimleri Türkiye’de sadece Türk Hava Kurumu bünyesindeki İnönü Uçuş Eğitim Merkezi’nde yapılıyor. Hezârfen Ahmet Çelebi gibi kanat takıp Galata Kulesi’nden Üsküdar’a uçamayabiliriz; ancak planörlerle rahatlıkla ucuz bir uçuş keyfi yaşayabilirsiniz. 

Tarihi

Planörün tarihi 1800’lü yılların sonlarına kadar uzanıyor. 1871 yılında Alphonse Penaud, ilk defa yapısal dengeli bir model uçakla Paris’te 11 saniyede 40 metre uçurarak havacılıkta çığır açtı. “Phanophore” adını verdiği bu uçak, tarihteki ilk yapısal dengeli motorsuz uçaktır.
1886 yılında Alman mühendis Otto Lilienthal, icat etti planör tarzı kanatlarla Berlin yakınlarındaki bir tepe üstünden uçuş denemeleri yaptı. Denemelerinin birçoğunda başarılı oldu. Bu kanatlarla kilometrelerce uçmayı başaran Lilienthal, havanın yükseltme gücünü kullanarak uçan ilk kişidir. Bu bakımdan Lilienthal, “modern planörcülüğün babası” olarak anılır. Lilienthal, bir deneme uçuşunda düşerek hayatını kaybetmiştir.
Amerikalı bisiklet ustaları Orville ve Wilbur Wright kardeşler, 1900’lü yılların başlarında motorlu uçuş denemelerinden önce ön testlerde planör kullandı. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) spor amaçlı planörler yapıldı. 1930’lu yıllarda planörlerin sportif kullanımı yaygınlaşmaya başladı. İkinci Dünya Savaşı’nda asker taşımak için askeri amaçlarla kullanıldı.
Türkiye’de ilk kez, 1935 yılında, Atatürk’ün talimatıyla Türk Hava Kurumu (THK) bünyesinde Planörcülük Okulu açıldı. Bu tarihten günümüze kadar THK bünyesinde planör eğitimleri verilmektedir.
“Planör” kelimesi, Fransızca “süzülerek uçmak” anlamındaki bir sözcükten türetilmiştir. Eski İngilizcede “glidan” olarak adlandırılmıştır. 

Özellikleri Nelerdir?

Planör, havadan ağır, motorsuz bir hava aracıdır. Ancak kalkacak kadar gücü olan ve gerektiğinde uçuşları uzatmak için kullanılan küçük motorlu planörler de vardır. Kanatlarının yapısı, aerodinamik verimliliği, pilot yeri ve kumandaları bakımından farklı türleri bulunuyor. Motorsuz planörlerin kalkışı başka bir motorlu uçak tarafından veya pist başındaki makara sistemi sayesinde sağlanıyor. Sabit kanatları, yapısı sayesinde kaldırıcı güç oluşturur. Uzun kanatları rüzgâr akımlarını yakalar, aracın havalanmasını ve süzülmesini sağlar.
Planörün havalanması için uzak bir noktadaki makaralı vince bağlı halatlar, planörü 120 kilometre hızla çekiyor ve planör kanat yapısının yardımıyla havalanıyor. Kalkış için bir uçak veya kara aracı da kullanılabiliyor. Daha masrafsız olduğu için genellikle vinçle kalkış yöntemi kullanılıyor. Sırt kalkış veya termal ısı yöntemleri ile yükselebiliyor. Bu sebeple sağlıklı bir uçuş için hava koşulları büyük önem taşıyor. Özellikle sıcak hava akımları daha kolay yükselmesini, havada daha çok kalmasını ve daha iyi süzülmesini sağlar.
Aracın ağırlığı yaklaşık 500 kilogram. Tek veya iki kişilik kapalı bir kokpiti bulunuyor. Motoruz olduğu için sessiz bir uçuş keyfi yaşatıyor. Planörlerde de, uçaklardaki gibi uçuş kontrol cihazları ve aletleri, iniş takımları ve yükseklik göstergesi (altimetre) gibi parçaları bulunuyor. Genellikle fiberglas, plastik ve kontrplak gibi hafif malzemelerden veya alüminyum gibi hafif alaşımlı metallerden üretiliyor. Gövdenin altındaki tek tekerlek iniş için yeterli oluyor. Yumuşak ve otlak alanlara iniş yapabiliyor. Planörler, saat 165 mil hız yapabiliyor. Havada kalışı ve ilerlemesi hava fileleri denilen parçalar tarafından sağlanıyor. Planörün ileri gidişi pozisyonunda oluşan hava fileleri, kanat üstü profil kesiti sayesinde kanat üstünde türbülans oluşturuyor. Kanat altı profil kesiti sebebiyle de hava fileleri kanat altında kaldırıcı güç oluşturuyor. Bu şekilde havada kalma ve ilerleme sağlanıyor. Kanat özellikleri sebebiyle çok kısa mesafede iniş ve kalkış yapabiliyor. Planör, genelde ovaları çevreleyen küçük tepeli bölgelerde daha verimli uçuş imkânı sağlar. Ovaları çevreleyen tepeler arasında ısınan bölgeden yükselen hava, soğuk bölgelere doğru akarken planörü iterek havalandırır. Bu şekilde uçuş sağlanır.
Türkiye’de planör uçuşları için en uygun bölgelerden biri Eskişehir’in İnönü ilçesi. İnönü’deki planör sahası, kuzey rüzgârlarının yükseldiği noktada bulunuyor. İnönü’de biri 90 metre, diğer 11 metre uzunluğunda iki planör pisti bulunuyor. 

Planör Pilotu Nasıl Olunur, Eğitimler Nelerdir?

Türkiye’de Türk Hava Kurumu bünyesindeki Eskişehir İnönü Havacılık Eğitim Merkezi’nde çeşitli tarihlerde başlangıç kursu, tekamül kursu ve ileri tekamül kursu açılıyor. Planör pilotluğunun başlangıcı niteliğindeki kursa katılabilmek için bazı şartları yerine getirmek gerekiyor. Öncelikle 16 yaşından gün almak gerekiyor. En az ilköğretim okulu mezunu olanlar; 1,55-1,90 metre boyunda, 45-90 kilogram ağırlığında olan kişiler başvuru yapabiliyor. Planörlük başlangıç kursu 18 gün sürüyor. Hava koşullarına göre kurs süresi uzayabiliyor. Kursa devamlılık mecburiyeti bulunuyor. Kurs boyunca 7 sorti uçuş yapılıyor. Kursiyerlere uçuş sırasında paraşüt takılıyor.
Başlangıç kursu için istenen belgeler şunlardır; öğrenim belgesi, nüfus cüzdan fotokopisi, adli sicil kaydı, başvuru dilekçesi, 6 adet vesikalık fotoğraf, ferdi kaza sigorta poliçesi (uçuş süresi boyunca), kan grubu belgesi, sağlık raporu (Beş hekim imzalı ve “uçuşa, atlayışa elverişlidir” ibaresiyle), 18 yaşından küçükler için veli/vasi imzalı muvaffakatname, 18 yaşından büyükler için taahhütname…
Planör pilotluğu lisans eğitimi için de 17 yaşını doldurmuş olmak gerekiyor. Teorik ve uçuş eğitimini tamamlayan pilot adayı için en az lise veya dengi okul mezunu olma şartı aranıyor. Yetkili kurumlarda sağlık raporu ve sağlık sertifikası alması gerekiyor. Planör pilotluğu lisans eğitimi için istenen belgeler şunlardır; öğrenim durum belgesi, nüfus cüzdan fotokopisi, adli sicil kaydı, başvuru dilekçesi, 6 adet vesikalık fotoğraf, ferdi kaza sigorta poliçesi (uçuş süresi boyunca), kan grubu belgesi…
Planör eğitiminde rüzgârlar, hava durumu, yerdeki havanın sıcaklığı (termal), bulut hareketleri gibi etkenler öğretiliyor. Bu bilgiler ne kadar iyiyse o kadar uzun süre havada kalabilirsiniz. Ayrıca, bu bilgiler sayesinde sağlıklı bir uçuş ve sarsılmadan iniş yapabilirsiniz. Bu sebeple, planörün meteoroloji bilgisi, motorlu bir uçağın pilotunun meteoroloji bilgisinden daha iyi olmalı.
Planörlük eğitiminde 24 saat hoca ile 6 saat de yalnız uçuş yapılıyor. Yalnız uçamayan veya yalnız uçmaya yeterli görülmeyen kursiyer, pilot lisansı alamıyor. Eğitimde ayrıca 50 saat teorik ders veriliyor. Eğitimde başarılı olabilmek için bu derslerden 75 ve üzeri puan almak gerekiyor. Teorik dersler şunlar; hava hukuku, hava aracı bilgisi, uçuş performansı ve planlama, insan performansı ve limitleri, meteoroloji, seyrüsefer, uçuş prensipleri, haberleşme usulleri, yelken-termik, ilk yardım, acil durum usulleri…
Planörlük eğitiminde dört safhada başarılı olmak gerekiyor. Bu safhaları başarı ile tamamlayan adaylar pilot brövesi takabiliyor. Uçuş safhalarını şöyle sıralayabiliriz;
  • Planör ‘A’ Brövesi Safhası: İntibak, basit-devamlı tesirler, düz uçuş, dönüş, iniş kalkış eğitimleri ile solo meydan turu uçuşu
  • Planör ‘B’ Brövesi Safhası: Çarpma rüzgâr ile irtifa alma eğitimi ve solo yelken uçuşu
  • Planör ‘C’ Brövesi Safhası: Kuru ve bulut termiği ile irtifa alma eğitimini ve solo termik uçuşu
  • Planör Pilot Lisansı Safhası: Çeker uçak/motorlu planör ile kalkış, seyrüsefer eğitimlerini ve lisans alma uçuşu. 

    Bunları Biliyor musunuz?

    • 1930 yılında Frank Hawks adlı Amerikalı bir pilot, “Texaco Eaglet” adlı planörle 8 günde San Diego’dan New York’a kadar uçtu. Hawks’ın bu uçuşu, planör etkinliklerinin yaygınlaşmasına ön ayak oldu.
    • Hava Harp Okulu öğrencileri, her yıl yaz kamplarında planör eğitimi alıyor. Geleceğin savaş uçağı pilotları, planörle yere farklı bir açıdan bakıyor ve farklı sorti imkânları buluyor.
    • Bazı planörler uzay aracı olarak, bazıları da askeri amaçlı savaşlarda kullanılmıştır.
    • İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarında 1944 yılında bir planör, savaş esirlerinin potansiyel bir kaçış yöntemi olarak gizlice inşa edildi.
    • Usta bir pilot planör ile kilometrelerce uçabilir, kişisel şartlarına göre 2 gün havada kalabilir.
    • Planörler, uygun hava koşullarında saatte 280 kilometre hıza ulaşabilir.
    • Türkiye’de THK bünyesinde yapılabilen planörcülük, Amerika ve Avrupa’da çok sayıda amatör kulüp tarafından yapılmaktadır. 
    • THK, bünyesindeki kursların haricinde talep halinde bölgesel kurslar da açabiliyor.
    • 19. yüzyılında başlarında Trabzon’un Of ilçesinde yaşayan Veli Direko adlı bir medrese hocasının, bir arkadaşı ile bir martının kanadını inceleyerek tahtalardan planör benzeri bir kanat yaptıkları ve Direko’nun bu kanatla 200 metre uçtuğu rivayet edilir.
    • Planör, en iyi süzülen hava aracı olarak bilinir. Türbülanslarda kanatları katlanmaz.
    • Planörlerde eğitim alanlar veya tek seferlik uçuş yapmak isteyenler ön koltukta oturabilir. Eğitimci arka koltuktan planörü kontrol edebilir.

TRABZONSPOR

Ziya Doğan: Trabzonspor küçük ayrıntılardan büyük şeyler kaybediyor

TFF ile TÜFAD iş birliği ile Maltepe Başıbüyük Stadı'nda başlayan ve hocaların hocası lakaplı Serpil Hamdi Tüzün'ün adı verilen C Lisans antrenörlük kursu dün başladı. Doğan, Avrupa'nın önemli isimlerinin Serpil Hamdi Tüzün'ün sağlıklı döneminde fikir aldığını ve dünya futboluna yön verecek adam diye gösterdiklerini söyledi.   C Lisans Antrenörlük Kursu'na Tüzün'ün adının verilmesinin çok güzel olduğunu belirten Ziya Doğan, "Hoca isim olarak Türk futbolunda zirveleri hak etti. Hatırlayanlara çok teşekkür ediyorum. Serpil Hamdi Tüzün ile ilgili, en yakınlarından, en çok çalışanlardan birisi olarak onu ifade etmek çok kolay değil. Avrupalılar Dünya futboluna yön verecek adam derken, biz kıskandık hep gözümüzün ucuyla baktık hep. Ne zaman ayağını kaydırırız diye düşündük maalesef. Bugün dünya futbolunda bu alan daraltmalar, pres pres de destek, oyun taktikleri anlamında 40 yıl önce çalıştırdıkları, dünya futbolunda daha yeni yapılıyor. Türk gencinin Avrupalı'dan daha yetenekli olduğunu bize söylerdi. Beşiktaş çok kötü dönemler geçirdiğinde, Türkiye Ligi'nin iyi isimlerini transfer ediyordu  ve düşmemeye oynuyordu. Ama ne zamanki bizler çıkıp oynadık, ondan sonra gençlerin önü açıldı. Türk genci Avrupalıdan daha yetenekli dediği zaman gülenler oldu" ifadelerini kullandı.  "FUTBOLLA İLGİLİ İLK ŞAMPİYONLUKTA HOCA VAR"


Türk futbolunun yaşadığını ilk şampiyonluğun Genç Milli Takımda olduğunu belirten Doğan, "Futbolla ilgili ilk şampiyonluğumuz Genç Milli takımın Avrupa Şampiyonluğu'dur. Hem onu uyguladı. Hocanın bir deyimi vardır 'İnsanlar anlamıyorsa onların gözlerinin içine parmağını sokacaksın' derdi öyle yaparak kabullendirdi. Hem de Türk futbolunda değerli antrenörler verdi. Onlara da çok katkısı oldu. Futbolcu  yetiştirme anlamında oldu. Beşiktaş'ın çok kötü gittiği dönemlerde 17 futbolcu alıp düşmemeye oynuyordu. Ama sonraki şampiyonluğa bakın alt yapıdan 6-7 tane futbolcu var. Onun için Serpil Hamdi Tüzün'ü anlatmak öyle kolay değil. Onu anlatmaya kitaplar yetmez. Alan daraltmayı Türk futbolu öğreneli 10 yıl olmadı. Kademe anlayışını 10 yıl olmadı. Bu gerçek. Biz onların en iyisini Serpil Hamdi Tüzün zamanında genç takımda çalışıyorduk. Ona diyorlardı ki bu toprak oyuncu yetişmez. Hoca da  diyordu ki taşın üstünde bile oyuncuyu çalıştırırım ve bir şeyler öğretirim ve öğretti. Allah sağlık sıhat versin onu çok seviyoruz" diye konuştu.

"BEŞİKTAŞ'IN ELİNDEKİ KADRO AVRUPA ŞAMPİYONU OLUR"

Beşiktaş'ın elindeki kadronun Avrupa Şampiyonu olabileceğini kaydeden tecrübeli teknik adam,"Beşiktaş, şu dönem içerisinde sıkıntılar yaşıyor ancak atlatacaklardır. Rotasyonu iyi başaramıyorlar. Avrupa Kupası, Milli Takım, Türkiye Ligi derken yorgun düştüler. Son seyrettiğim maçta Beşiktaş'ı tanıyamadım. Bugün Tolgay yedek. Şöyle baktığın zaman Avrupa'daki önemli oyuncular yedek. Böyle bir takım aldığın zaman da iyi kullanacaksın. Şenol Hoca şu anda kadroyu iyi kullanmıyor ve cezasını da çekti. Ama ben yine de Beşiktaş bu ligin favorilerinden birisi diyorum. Galatasaray kalitesi çok yüksek değil ama takım oyununu çok iyi oynuyor. Beşiktaş takım oyununda eksiklikleri var. Galatasaray götürebilir mi, devre arasında 3-4 tane takviye ile götürebilirler. Ama kadrolara baktığın zaman Beşiktaş hala avantajlı diyorum" şeklinde konuştu.

"TRABZONSPOR KÜÇÜK AYRINTILARDAN BÜYÜK ŞEYLER KAYBEDİYOR"

Trabzonspor'un Vahid Halilodzic döneminde iyi bir takım kuruduğunu ancak koruyamadığını söyleyen Ziya Doğan, "O takımdan sonra şimdi de kurduğu en iyi takım bu. Trabzonspor küçük ayrıntılardan büyük şeyler kaybediyor. Küçük nüanslar futbolda bazen çok önemlidir. Ben Trabzon'dan ümitliyim. Tarihi bir mağlubiyet yakışmadı. Eldeki kadroya baktığın zaman takım olgusunu çıkartabilir misin, çok rahat çıkar. Fakat bazı kopukluklar oluyor. Biraz zaman ama Türkiye'de zaman kolay vermiyorlar. Hazırlık dönemiyle beraber ligin sekizinci haftasına geldik. Bu zamana kadar toparlaması lazımdı. Ben de gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Kadro müthiş. Abdülkadir gibi genç çıktı. Bana göre en büyük transferlerden bir tanesi. Dikkat edin bunu ben Avrupa'dan teklif geldikten sonra söylemiyorum. Çocuğu ilk seyrettiğim gün dedim ki ben Avrupalıların yerinde olsam şimdi gelir alırım bu çocuğu. Belli bir potansiyel var. Bu da büyük bir transfer  olarak kabul etmek gerekir. Bunu gibi futbolcular çıkacağına inanıyorum" dedi.

"MİLLİ TAKIM AÇISINDAN YABANCIYI KISITLAMAK LAZIM DİYE DÜŞÜNÜYORUM"

Galatasaray'ın Atiker Konyaspor maçında sahaya 11 yabancı ile çıktığını hatırlatan Ziya Doğan, "11 tane yabancıyla oynayabilirsin. Yabancı düşmanlığımız yok. Futbolda eğer bir Milli Takımın varsa, senin de yurt dışında 50-70-100 tane oyuncu oynuyorsa, serbest yapabilirsin. Çünkü senin de oyuncuların Avrupa'da oynuyor. Ama senin 3-4 tane yurt dışında oynayan oyuncun var, o zaman Milli Takım açısından yabancıyı kısıtlamak lazım diye düşünüyorum.  Bizim için ölçü şu olmalı. Benim Türkiye'de yetiştirdiğim 50 tane futbolcum yurt dışında oynuyor mu. Almanlar gibi Hollandalılar gibi, Fransızlar gibi. O zaman serbest yap. Ama senin oyuncun oynamadığı sürece, 320 bin nüfuslü ülkeler gelip bizi yeniyor" şeklinde konuştu.

''80 MİLYON NÜFUSU OLAN ÜLKE OYUNCU YETİŞTİREMİYOR''

Alt yapıya yönelmek gerektiğini vurgulayan Ziya Doğan, federasyonun bu konuda çalışma yapmadığını ifade etti. Doğan, 'Bu kadar büyük paraların döndüğü yerde şunu yapabilirler mi? 1 milyon alt yapıya harcanacak. Siz gösterin federasyon olarak ben yapacağım diyecek. Bir de bunun en büyük mevyesini yemiş Beşiktaş'ın alt yapısı 2 sene öncesine konteynırda giyiniyordu. Gerçekler acıdır ve bazı kişileri rahatsız eder. Bu benim konuştuklarım rahatsız eder. Biz bunu kimseye sataşmak için söylemiyoruz ki. Ama ayıp, 80 milyon nüfusu olan ülke oyuncu yetiştiremiyor dersi veriyor. Bunu kabul etmek mümkün mü? Almanya'da 2.5 milyon Türkten dünya kadar futbolcu çıkıyor ama 80 milyondan çıkmıyor bu kimin suçu. Bizim suçumuz. Hep beraber futbolun içindeki herkesin suçu. Onun için bugün Serpil Hamdi'yi hatırladık. Zaman zaman ilgileniyorum. Türk futbolunun imparatoru alt yapının en önemli teknik adamı. Ben zaman zaman şahit oldum. Avrupa'nın önemli isimleri, Serpil Hamdi Tüzün'ün sağlıklı döneminde fikir alıyorlardı. Dünya futboluna yön verecek adam diye gösteriyorlardı'' diye konuştu.

FENERBAHÇE

Aykut Kocaman'dan Galatasaray açıklaması

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Evkur Yeni Malatyaspor maçının ardından, 9. haftada oynanacak Galatasaray derbisi ile ilgili olarak "Kazanarak döneceğiz" dedi.   Süper Lig'in 8. haftasında Fenerbahçe kendi sahasında Yeni Malatyaspor'u ağırladı. Milli ara dönüşü Sarı Lacivertliler, ilk yarıdaki müthiş oyunu ile mücadeleyi 3-1 kazandı ve rotasını 9. haftada oynanacak Galatasaray derbisine çevirdi.


Mücadelenin ardından önemli açıklamalarda bulunan Sarı Lacivertliler'in teknik direktörü Aykut Kocaman, 9. haftada oynanacak Galatasaray derbisi ile ilgili olarak kazanarak geri döneceklerinden emin olduğunu belirtti.

İşte Kocaman'ın açıklamaları:

"Önümüzdeki hafta oynayacağımız maçın önemini arttırmak için, mutlak ve mutlak kazanmamız gereken bir maçtı. Kuvvetli bir başlangıç oldu. Farkı açma şansları yakaladık. 2. yarının ortalarından itibaren biraz oyundan düştük. Bugünkü hakem, ilk goldeki yanlış olduğunu düşündüğü karardan sonra, skor da farklı olunca, tamamen duygularıyla karar verdi."

'Galatasaray kuvvetli bir takım'

"Galatasaray son derece kuvvetli bir takım. Ezeli rekabetin de ötesinde, kuvvetli bir takım. Ama bizim son derece ihtiyacımız var. Zirve için söylüyorum bunu, bu kadar fark doğru değil. Hedefimiz devreye kadar çevrilebilir bir averajla gidebilmek. Devreden sonra daha farklı olabileceğini düşünüyorum."

GALATASARAY

Galatasaray'dan futbolcular moral! 10 milyon Euro...

Derbi öncesi Florya’da huzursuzluk istemeyen G.Saray Başkanı Özbek, futbolcuların tam 10 milyon Euro tutarındaki eski alacaklarını ödedi.                                                                            Galatasaray sahada fırtına gibi eserken, yönetim de saha dışında yoğun mesai harcıyor. Fenerbahçe derbisi öncesi Florya'da huzursuzluk istemeyen Başkan Dursun Özbek'in geçmişten kalan borçları da kapattığı ve 10 milyon Euro ödeme yaptığı öğrenildi. Ayrıca derbi öncesi futbolculara bir müjde daha gelecek. Bu sezon başında prim sistemini kaldıran yönetim yeni sözleşmelerdeki maç başı parasına puan kıstası getirmişti. Ancak takıma F.Bahçe maçı için prim verilmesi bekleniyor.                                                                                                      GALATASARAY HER YERDE LİDER


Sezonu Avrupa'daki Östersunds maçlarıyla açan Galatasaray için Temmuz ayında geçerli Passolig kart sayısı 511 bindi ve sarı-kırmızılılar Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın gerisindeydi. Ancak Tudor ve öğrencilerinin performansı taraftarları tribüne çekti. Geçen 8 haftada Galatasaray adına tam 90 bin adet yeni Passolig kartı satın alındı. 601 bin rakamına ulaşan Galatasaray puan tablosunda olduğu gibi Passolig sayısında da zirveye çıktı. Galatasaray'ın ardından 588 binle Fenerbahçe geliyor ve Beşiktaş 553 binle 3.sırada yer alıyor. 40 bin kombineye sahip Galatasaray maçlarını Türk Telekom Stadı'nda kapalı gişe oynarken, deplasmanlarda da taraftarı tribünleri dolduruyor.

BEŞİKTAŞ

Beşiktaş'ın milli yıldızı Cenk Tosun'un adı İngiliz kulüpleriyle anılmaya devam ediyor. Bu sefer Rafael Benitez'in çalıştırdığı Newcastle United'ın Cenk'i izlediği belirtildi.                                  İngiliz basınında Cenk Tosun haberleri devam ediyor. Beşiktaş'ta gösterdiği performans ile bir çok Premier Lig takımının dikkatini çeken Cenk Tosun'un için bir transfer iddiası da İngiliz basınından geldi.                                                           İspanyol teknik adam Rafael Benitez'in çalıştırdığı Newcastle United'ın milli yıldız ile ciddi bir şekilde ilgilendiğini yazan Daily Star, İngiliz ekibinin gözlemcilerinin de Cenk Tosun'u izlediğini ve transfer edilmesi gereken bir oyuncu olduğuna dair Benitez'e rapor verdiğini yazdı. Cenk Tosun transferi için 15 milyon sterlin bütçe ayıran  Newcastle, ocak ayında bu transfer için Beşiktaş'ın kapısını çalacak.

16 Ekim 2017 Pazartesi

GALATASARAY

Galatasaray-Fenerbahçe maçı bilet fiyatları! (Satışa çıktı mı)

Lider Galatasaray Süper Lig'in 9. haftasında ezeli rakibi Fenerbahçe ile karşılaşacak. Peki Galatasaray-Fenerbahçe maçı bilet fiyatları ne kadar? Biletler satışa çıktı mı? İşte taraftar bu soruların cevabını arıyor. Detaylar haberimizde...                    Galatasaray-Fenerbaçe derbisinin biletleri satışa çıkıyor... Galatasaray, Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu 9. Hafta maçında 22 Ekim 2017 günü saat 19:30’da Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu’nda Fenerbahçe ile karşı karşıya gelecek.


Daha önce Fenerbahçe, Gençlerbirliği ve Alanya maçlarını kapsayan paket halinde satışa sunulan biletler, Fenerbahçe maçına özel olarak 17 Ekim Salı günü, Beyoğlu GSStore, Aslanlıyol gişeleri, aktif satış noktaları, passo.com.tr ve 0850 724 33 44 numaralı Passolig Çağrı Merkezi'nden satışa sunulacak.

Bilet satışları, 17 Ekim 2017 Salı günü saat 11:00’de GS Bonus Kart ve GS Mobile sahiplerine öncelikli olup 18 Ekim 2017 Çarşamba günü saat 11:00’de sadece GS Logolu Passolig kartlarına, 21 Ekim Cumartesi günü saat 11:00’den sonra Fenerbahçe kartı dışında tüm Passolig kartlarına satış yapılacaktır.

Kombine sahipleri gidemeyecekleri maç için kombinesine ait olan koltuğu tek maçlık olarak satılması için kulübü devredebilirler. Kulübe devredilen kombineye ait koltuk bilet olarak satıldığı takdirde (masraflar hariç) bilet gelirinin yüzde 60’ı bir sonraki sezon kombine yenilemesinde indirim olarak uygulanacaktır. 

FENERBAHÇE

Fenerbahçe'den Galatasaray maçı öncesi taraftarlara çağrı!                                            

Fenerbahçe, 22 Ekim'de Galatasaray'la deplasmanda oynayacağı maç için taraftarlarına çağrıda bulundu.                   süper lig'in 9. haftası galatasaray-fenebahçe derbisine sahne olacak. Bu maç öncesinde sarı lacivertliler,  resmi internet sitesinden taraftarlarına deplasman biletleri ile ilgili açıklama yaptı.                                                                                   İşte Fenerbahçe'nin derbi açıklaması:


Profesyonel Futbol Takımımız, Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu 9. Hafta maçında 22 Ekim 2017 Pazar günü saat 19:30’da Türk Telekom Stadyumu'nda Galatasaray ile karşılaşacaktı.Karşılaşmada misafir takım taraftarlarına ayrılan biletlerin, İl Güvenlik Kurulu kararlarınca kulübümüz tarafından dağıtılma zorunluluğu olup, dağıtım işlemi taraftarlarımızın kulübümüze yaptıkları yazılı başvuru sırasına göre kongre üyeleri öncelikli olmak kaydıyla gerçekleştirilmekte ve taraftarlarımıza ayrılan tüm biletler, yoğun ilgi nedeniyle tükendiğinden bugünden itibaren başvuru kabul edilmemektedir. Bilet için müracaat eden taraftarlarımıza, müracaat sırasına göre kulübümüz tarafından geri dönüş sağlanacaktır.

Ayrıca taraftarlarımızın Türk Telekom Stadyumu'na gidiş prosedürüyle ilgili bilgilendirmeler önümüzdeki günlerde resmi kanallarımız aracılığıyla yapılacaktır.

Konuyla ilgili taraftarlarımızın göstermiş oldukları yoğun ilgiden ötürü teşekkür ederi

BEŞİKTAŞ

Beşiktaş Monaco ile Şampiyonlar Ligi'nde G Grubu 3.hafta maçında deplasmanda karşı karşıya gelecek. Peki Beşiktaş-Monaco maçı ne zaman saat kaçta hangi kanalda?                      Şampiyonlar Ligi'ne muhteşem bir başlangıç yapan Beşiktaş 3. maçında Monaco deplasmanına gidiyor. Siyah-beyazlılar 3'te 3 yaparak gruptan çıkma adına çok önemli bir avantaj yakalamanın peşinde olacak. Monaco'nun ise grupta sadece 1 puanı bulunuyor.                                                                                I. Louis Stadı'nda oynanacak olan dev karşılaşmada, Sırp hakem Mazic düdük çalacak. Maçta Mazic'in yardımcılıklarını Milovan Ristic ve Dalibor Djurdjevic yapacak. Nemanja Petrovic'in 4. hakem görevini üstleneceği müsabakanın ilave yardımcı hakemleri ise Nenad Djokic ve Danilo Grujic olacak.       Monaco-Beşiktaş maçı şifresiz hangi kanalda saat kaçta?


17 Ekim Salı günü günü saat 21.45'te başlayacak mücadele TRT1'den canlı olarak ekranlara gelecek.                                                                                           Beşiktaş gruptaki ilk maçında deplasmanda Portekiz temsilcisi Porto'yu deplasmanda 3-1, ikinci maçında ise Almanya'nın Leipzig takımını evinde 2-0 yenmişti. Grupta 6 puanla lider durumda bulunan Kara-Kartal, Monaco'dan puan veya puanlarla dönerek gruptan çıkma yolunda şansını artırmayı hedefliyor.       Gruptaki ilk maçta Leipzig ile deplasmanda 1-1 berabere kalan Monaco ise 2. hafta maçında evinde Porto'ya 3-0 mağlup olmuştu. Fransız ekibinin grupta 1 puanı bulunuyor.  Gözler Babel ve Talisca ikilisinde


Beşiktaş’ın Monaco ile oynayacağı maçta gözler Ryan Babel ve Anderson Talisca ikilisinde olacak.
Siyah-beyazlı ekibin bu sene aldığı iki Avrupa galibiyetinde de rakip fileleri havalandırmayı başaran golcü oyuncular, performanslarıyla Beşiktaş’ın 90 dakika sonunda alacağı sonucu belirleyen faktörlerden olacak. İki futbolcu, yapılan iki karşılaşmada ikişer kez fileleri havalandırmayı başardı.

Caner Erkin ceza sınırında

Bu sezon Süper Lig’de sarı kart cezası sınırında bulunan Caner Erkin, Avrupa’da da aynı sıkıntıyla karşı karşıya. Porto ve Leipzig maçlarında iki sarı kart gören tecrübeli oyuncu, Monaco karşısında da kart görmesi halinde cezalı duruma gelecek ve grubun dördüncü maçında forma giyemeyecek.

Şenol Güneş, Beşiktaş’ta en yüksek puanın peşinde

UEFA Şampiyonlar Ligi G Grubu 3. haftasında Fransa’nın Monaco ekibine konuk olacak Beşiktaş, bu karşılaşmaya tarihi bir başarıya imza atmak için çıkacak. Grubundaki ilk iki karşılaşmasını kazanan ve 6 puana ulaşan siyah-beyazlı takım, yarınki karşılaşmayı kazandığı takdirde, 7. kez yer aldığı Şampiyonlar Ligi’nde en yüksek puanına ulaşacak. İlk maçında Porto’yu deplasmanda 3-1 mağlup eden Beşiktaş, evinde ise Leipzig’e 2-0 üstünlük kurdu. Monaco’yu yenmesi durumunda üst üste 3. galibiyetini alacak siyah-beyazlı ekip, 9 puana ulaşarak en iyi performansına imza atacak.

Şu ana dek en çok 7 puan topladı

Beşiktaş, daha önce 6 kez yer aldığı Şampiyonlar Ligi’nde en yüksek puanını 2003-2004 ve 2016-2017 sezonlarında elde etti. 2003-2004’te Rumen teknik direktör Mircea Lucescu yönetiminde Avrupa’nın en büyük futbol organizasyonunda 6 karşılaşmada 2 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 yenilgi sonunda 7 puana ulaşan siyah-beyazlı takım, geçen sezon da aynı puana ulaştı. Şenol Güneş’in teknik direktörlüğünde geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde birer galibiyet ve yenilgi alan Beşiktaş, 4 beraberlik sonunda yine 7 puanı hanesine yazdırdı. Siyah-beyazlı takım, Monaco karşısında olası galibiyetiyle 3 maçta en yüksek puan rekorunu kırma başarısı gösterecek.

Beraberlikte rekorunu tekrarlayacak

Beşiktaş, Monaco ile berabere kalırsa 2003-2004 ve 2016-2017’deki başarısını tekrarlayacak.

Beşiktaş taraftarı alınmayacak!

Şampiyonlar Ligi G Grubu 3'üncü maçında 17 Ekim Salı günü Monaco ile Beşiktaş arasında yapılacak karşılaşmaya Türk taraftarlar alınmayacak.

Monaco kulübünden '' 2. Luis Stadı'nda güvenlik önlemleri arttırıldı'' başlığıyla yayınlanan açıklamada, ''Fransa'da olağanüstü hal koşullarının uzatılmasının ardından, Beşiktaş taraftarının prenslik sınırlarına girmeleri yasaklanmıştır'' ifadesine yer verildi.

Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman da, grup müsabakaları boyunca deplasmana taraftar götürülmeyeceğini duyurmuştu.