ABD'de üretici fiyatları Haziran'da piyasa beklentilerinin altında artış kaydetti.
ABD'de Haziran ayında üretici fiyatları yıllık olarak yüzde 0,1 arttı. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi artışın yüzde 0,4 olması yönündeydi.
Aylık olarak ise artış yüzde 0,1 olarak kaydedildi. Bu veriye ilişkin beklenti yüzde 0,2 olarak belirlenmişti.
Çekirdek göstergelerde ise beklentilere paralel bir tablo ortaya çıktı.
Gıda ve enerji hariç üretici fiyatları aylık yüzde 0,1 artış gösterdi. Yıllık olarak bakıldığında ise yüzde 2,4'lük artış izlendi.
Küresel tedarik zincirlerinin normalleşmesi, emtia fiyatlarının istikrar kazanması ve tüketici talebinin ürünlerden ziyade hizmetlere yönelmesi, genel olarak üretici düzeyinde enflasyonist baskıların hafiflemesine yardımcı oldu.
ABD'de işsizlik maaşı başvuruları yükseliş beklentilerinin aksine 12 bin düşüşle 237 bine geriledi. Beklenti bu rakamın 250 bin olması yönündeydi.
ABD Çalışma Bakanlığı, haftalık işsizlik maaşı başvurularına ilişkin verileri açıkladı.
Buna göre ABD’de işsizlik maaşı başvuruları geçtiğimiz hafta gerileyerek istihdam artışlarında yaşanan yavaşlamaya rağmen işgücü piyasasının dirençli kalmaya devam ettiğine işaret etti.
Çalışma Bakanlığı tarafından yayımlanan rapora göre işsizlik maaşı için ilk başvurular 8 Temmuz’da sona eren haftada 12 bin düşüşle 237 bine geriledi.
Bloomberg tarafından yapılan ekonomistler anketinde medyan tahmin bu rakamın 250 bin olması yönündeydi.
Bir haftadan daha uzun süredir yardım alanları içeren süregelen başvurular 1 Temmuz’a kadar olan haftada 1,73 milyona yükseldi.
İlk işsizlik maaşı başvurularında 4 haftalık ortalama ise 246 bin 750’ye geriledi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, 7 Temmuz haftasında yüzde 4 artışla kur Korumalı Mevduat’a girişler sekiz haftanın zirvesinde kaydedildi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık verilere göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) son iki ayın zirvesinde yer aldı.
7 Temmuz haftasında yüzde 3,92'lik artış gösteren KKM'ye net giriş 107, 3 milyar lira oldu.
Toplam KKM dolar bazında geçen hafta 3,2 milyar dolar artışla 109,3 milyar dolara çıktı.
Toplam mevduat 2,85 trilyon lira olarak izlendi.
Döviz mevduatı da pariteden arındırılmış olarak kişilerde 150 milyon dolar, tüzel kişilerde 303 milyon dolar arttı.
Petrol, yumuşayan ABD enflasyonunun faiz artırım döngüsünün sona yaklaştığına dair iyimserliğe yol açması ve talep görünümünü iyileştirmesiyle kazançlarını artırdı.
ABD ham petrolü tüketici fiyatları enflasyonunun iki yıldan fazla bir süredir en düşük seviyesine gerilemesi ve doların zayıflamasıyla Çarşamba günü yüzde 1,2 artışla kapattıktan sonra varil başına 76 doların üzerine çıktı. Bu, ABD ham petrol stoklarında dört haftanın en büyük artışı olan 6 milyon varillik artışı gölgede bıraktı.
Uluslararası Enerji Ajansı ve OPEC Perşembe günü ilerleyen saatlerde, yılın ikinci yarısında fiyatları yükselterek daralması beklenen petrol piyasasına ilişkin anlık görüntüler sağlayacak raporları yayınlayacak. Brent, Nisan ayından bu yana ilk kez Çarşamba günü varil başına 80 doların üzerinde kapandı.
Çin'deki cansız toparlanma nedeniyle petrol bu yıl marjinal olarak düşük kalmaya devam ediyor, ancak OPEC+ üyeleri Suudi Arabistan ve Rusya piyasayı desteklemek için arz kesintileri sözü verdiler. Rusya'nın Ural ham petrolü, Moskova için olası bir ekonomik kazanç olan G7 tarafından belirlenen bir fiyat sınırını aştı.
Commonwealth Bank of Australia'da madencilik ve enerji emtiaları araştırma direktörü Vivek Dhar, "Yılın geri kalanında petrol dengesinin giderek daha sıkı görünmesiyle birlikte ham petrol fiyatlarının ilerlemesi için biraz yer var. Banka, Brent'in dördüncü çeyrekte varil başına ortalama 85 dolar olduğunu düşünüyor” dedi.
Serbest piyasada 26,1500 liradan alınan dolar, 26,1520 liradan satılıyor. 29,1140 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 29,1160 lira olarak belirlendi.
Dün doların satış fiyatı 26,1500 lira, euronun satış fiyatı ise 29,0260 lira olmuştu
Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ 11-12 Temmuz’da Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılan NATO Zirvesi’nin ve Zirve sırasında gerçekleşen Erdoğan – Biden görüşmesinin ekonomi açısından çok önemli sonuçları olacağını söyledi.
Zirvenin Türkiye açısından çok başarılı geçtiğini belirten Yalçındağ, Erdoğan – Biden görüşmesinde Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir sürecin başladığı sinyalinin verildiğine dikkat çekti.
Yalçındağ, Zirvenin AB-Türkiye ilişkileri açısından da çok önemli bir gelişmeye sahne olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirve başlamadan hemen önce Başkan Biden ile yaptığı telefon görüşmesinde, ‘İsveç’in NATO yolunu açalım siz de Türkiye’nin Avrupa yolunu açın’ demesi beklenmeyen bir sürprizdi. Cumhurbaşkanı bir taşla 2 kuş vurdu, İsveç’e onay verirken, Türkiye’nin Avrupa Birliği hedefini de yeniden gündeme getirmiş oldu.” dedi.
“100 milyar dolar ticaret hedefi halâ geçerli”
TAİK olarak misyonlarının “ticari diplomasi” olduğunu hatırlatan Mehmet Ali Yalçındağ, “İş dünyası olarak artık bizim de Batı’yla karşılıklı iş fırsatlarına konsantre olmamız gerekiyor. Son bir-kaç yıldır oluşan farklı arayışlara sağlıklı alternatif olacak şekilde Batı’yla ekonomik ilişkilere yeni boyutlar katmanın, doğrudan yatırım fırsatlarını yeniden canlandırmanın stratejik önemi olacak” dedi.
Bu çerçevede Başkan Trump döneminde, TAİK ve Amerikalı eş kuruluşları olarak Türk-Amerikan ekonomik ilişkilerine 100 milyar dolarlık bir hedef koyduklarını belirten Yalçındağ, “Bu hedef halâ geçerli, NATO Zirvesinde oluşan ortamda bu hedefe çok daha rahat ulaşılacaktır” dedi.
“Türkiye Yüzyılı”na yatırım fırsatı için New York’ta büyük buluşma"
TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ seçim sonuçlarıyla birlikte Amerikan kamuoyunda Türkiye’ye bakışın farklılaştığını, yeni ekonomi yönetiminin güven verdiğini, Amerikan iş dünyasında yatırım iştahının kabardığı belirtti.
Yalçındağ TAİK olarak 19 Eylül’de New York’ta 13. Türkiye Yatırım Konferansı’nı düzenleyeceklerine dikkat çekerek, “Şimdi önümüzde büyük bir fırsat var” dedi.
Yalçındağ “Dünyanın en büyük yatırım bankalarından Goldman Sachs ev sahipliğinde, Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in katılımı ile yeni ekonomik programın ilk büyük ‘roadshow’unu gerçekleştiriyoruz. Yatırım Konferansı’na ABD’nin önde gelen finans ve bankacılık çevreleri ile Türkiye’nin halka açık en büyük 50 şirketinin ve büyük bankalarının CEO’larını davet ediyoruz. Konferansın hemen ardından 20 Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Fortune 100’de yer alan 25 Amerikalı şirketin CEO’su ile Yuvarlak Masa toplantısında bir araya getiriyoruz.”
Bu Yuvarlak Masa toplantısına geçtiğimiz yıl Amazon, SpaceX, Amerisourcebergen, META, Boeing, Citibank, Coca-Cola, Ford, GE Havacılık, Goldman Sachs, J.P. Morgan ve P&G gibi dev firmaların CEO ve Başkanlarının katıldığını hatırlatan Mehmet Ali Yalçındağ, “Bu sefer, Amerikan şirketleri ‘Türkiye Yüzyılı’na yatırım fırsatlarını en yetkili ağızdan duyma, değerlendirme olanağını bulacaklar” dedi.
Altın, ABD enflasyonunun beklenenden düşük gelmesiyle Fed'in faiz artış döngüsünde sona yaklaştığı beklentilerinden destek buldu. Gram altın tarafında da yeni rekor geldi. Yılbaşından bu yana gram altında prim yüzde 50'ye ulaştı.
Altın, ABD’de enflasyon verilerinin beklentilerinaltındagelmesi sonrası Fed'in faiz artış döngüsünde sona yaklaşıyor olabileceği iyimserliğinden destek buldu.
Değerli metal, yatırımcıların ekonominin sonunda yavaşlıyor olabileceğine dair daha fazla kanıt aramasıyla önceki dört işlem gününde yüzde 2’den fazla yükselmişti.
Spot altın ons başına 1.960 dolardan işlem görüyor. Gram altın ise rekor tazelemeye devam ediyor. Ons altın ve bankalararası Dolar/TL kuru üzerinden hesaplanan gram altın sabah saatlerinde 1.651 TL yeni tarihi zirvesini gördü. Yılbaşından bu yana gram altında yüzde 50'lik kazanç sağlandı.
Altın, ABD ekonomisinin Fed’in sıkılaşma hamlelerine şaşırtıcı derecede dirençli olduğunu gösteren verilerle birlikte Haziran ayında ivme kaybetmişti.
Çarşamba günü gelen veriler, TÜFE’nin Haziran’da bir yıl öncesine göre yüzde 3 yükseldiğini gösterdi. Bu rakam ekonomistlerin medyan tahminlerinin biraz altında.
Verinin ardından dolar ve tahvil getirileri düşerken bu durum Cuma günü zayıf gelen tarım dışı istihdam verileriyle yükselen altına destek verdi.
Son gelen veriler Fed’e birden fazla faiz atışından kaçınması için alan tanısa da swap kontratları incelendiğinde bu ayın ilerleyen dönemlerinde yapılacak FOMC toplantısında faiz artışı yapılmasının neredeyse tamamen fiyatlandığı görülüyor.
Pepperstone Group Araştırma Başkanı Chris Weston spot altında sürekli bir ralli olması için özellikle hizmet sektöründe daha belirgin ekonomik sıkıntı belirtileri olması gerektiğini belirtti.
Yıl boyunca daha yüksek bir faiz ortamının 2024 yılına kadar muhtemelen daha belirgin bir yavaşlamaya yol açacağını ve değerli metalin ons başına 2.000 dolar üzerine çıkma potansiyeli olduğunu söyleyen Weston, “Altının en iyi günleri önümüzde ve bu günleri piyasanın resesyon işlemlerinden bahsetmeye başladığı zaman göreceğiz. Ancak bu yatırım ortamı şu anda oluşmadı” ifadelerini kullandı.
Şişecam, sürdürülebilir ve temiz enerji dönüşümü kapsamında gerçekleştirdiği çalışmalar neticesinde 2022’de yenilenebilir enerji kurulu kapasitesini 10 MWp seviyesine ulaştırdı. Şişecam, fabrikalarındaki yenilenebilir enerji kullanım oranını da 2030 yılına kadar 8 kat artırmayı hedefliyor.
Şişecam 2022-2030 CareforNext sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında, 2022 yılında gerçekleştirdiği çalışmalarla yenilenebilir enerji kurulu kapasitesini 10 MWp (Megawatt peak) seviyesine çıkarttı.
Bu kapasite artışıyla birlikte Şişecam, yıllık 8 bin 321 MW (Megawatt) yenilenebilir enerji üretimi gerçekleştirirken, yaklaşık 4 bin ton karbon emisyonunu önledi. 2022’de gerçekleştirdiği çalışmalarla 29 milyon TL’lik enerji tasarrufu elde eden Şişecam, 6,8 milyon metreküp suyun geri dönüşümünü sağladı. Şişecam fabrikalarındaki yenilenebilir enerji kullanım oranını ise 2030 yılına kadar 8 kat artırmayı planlıyor.
Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kırman 2030 CareforNext stratejisinin değer yaratma odaklı sürdürülebilir büyüme yolculuğunda Şişecam’a önemli ölçüde güç kazandırdığının altını çizdi.
Prof. Dr. Ahmet Kırman Şişecam’ın sürdürülebilirlik odağında yaptığı yatırımları şöyle sıraladı:
Sürdürülebilirlik odaklı iki yeni yatırım
2022 yılına üretim süreçlerimiz ve yatırımlarımızda sürdürülebilirliği garanti altına almak amacıyla gerçekleştirdiğimiz refrakter üreticisi İtalyan Refel firmasının satın alımıyla başladık. Hemen ardından Avrupa’da cam ambalaj alanındaki ilk yatırımımız olan Macaristan tesisimizin temel atma törenini gerçekleştirdik. Karbon ve su ayak izinin azaltılmasını sağlayan teknolojilerle donatacağımız bu tesisimiz aynı zamanda Avrupa pazarında yerel üretici konumuyla üretim yapacak.
Güneş enerjisi panellerinde kullanılan buzlu cam ve enerji camı sektöründeki yatırımlarımızı artırmaya devam ediyoruz. Bu strateji kapsamında Mersin tesisimizde buzlu cam fırını ve işletme hattını devreye alırken yine aynı tesiste enerji camı üretimi de gerçekleştireceğimiz ikinci buzlu cam fırını kapasitesini yıllık 180 bin tondan 244 bin tona çıkartma kararı aldık.
Atık suyu dönüştüren Basalia teknolojisine yatırım
2021 yılında duyurduğumuz daha sürdürülebilir bir dünya için katı-sıvı-gaz formundaki organik ve inorganik atıkları zararsız maddelere dönüştüren Basalia Teknolojisinin pilot denemelerine önce Mersin’deki üretim tesisimizde başlayarak ardından endüstriyel alana taşıyacağız. Yeşil ve döngüsel Basalia Biyo-Döngü Teknolojisi, “Gezegeni Koru” stratejimiz altında oluşturduğumuz atık suyun yeniden kullanımına yönelik hedeflerimize ulaşmamız noktasında bizim için önem taşıyor.
Sürdürülebilir endüstriye liderlik modeli
Sürdürülebilir bir gelecek için hayata geçirdiğimiz ve bizi heyecanlandıran bir başka gelişme ise Plant of the Future ismini verdiğimiz iş modelimiz. Uluslararası iş ortaklarıyla oluşturmayı planladığımız platformlarda CareforNext sürdürülebilirlik stratejimizle uyumlu olarak elektrik, hidrojen, yenilenebilir gibi alternatif enerji kaynaklarıyla cam endüstrisinin daha sürdürülebilir olmasını sağlayacak iş birliklerine liderlik etmeyi hedefliyoruz.
Enerji ve ışık kontrolü sağlayan camlar
Tüm bunların yanında gezegenin artan gereksinimlerine ve normlara iyi bir çözüm ortağı olan, binaların yenilenme sürecinde enerji ve ışık kontrolü sağlayan kaplamalı ve low-e camlarımızla öne çıkıyoruz. Yenilenebilir enerji üretimi alanında, fotovoltaik paneller için yüksek kaliteli cam ve rüzgâr türbinlerine yönelik cam elyafı üretiminde pazar payımızı yükseltiyoruz. Ayrıca otomotiv sektöründeki düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecini hızlandırmak üzere ürün geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Atık suyu dönüştürüp temiz su kullanımını azaltacak
Temel bir insan hakkı olan suyla ilgili de önemli hedeflerimiz var. Gelecek nesillere ve dünyamıza olan sorumluluğumuzun bilinciyle endüstriyel atık suyu yeniden kullanma hedefimize 2020 yılı itibarıyla ulaştık. 2030 yılına kadar da temiz su tüketimimizi en az yüzde 15 azaltmayı hedefliyoruz. Temiz su ve sanitasyon hedeflerimiz kapsamında da 2022 yılında 6,8 milyon metreküp suyun geri dönüşümünü sağladık. Bununla birlikte su farkındalık çalışmalarının yanında, “Sıfır deşarj” yaklaşımına yönelik faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyor, tesislerimizin potansiyellerinin belirlenmesi ve izleme altyapısının güçlendirilmesine yönelik süreçlerimize devam ediyoruz.
Enerji verimliliği sağlayan fırın tasarlıyor
Avrupa’nın en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri olan Şişecam Bilim, Teknoloji ve Tasarım Merkezimizde çalışan Şişecam bilim insanları, ürün tasarımının yanı sıra modelleme ve simülasyon destekli tasarımlarla fırınlarda optimum üretim randımanı ve enerji verimliliği doğrultusunda iyileştirmeler gerçekleştiriyor, cam üretiminde kritik öneme sahip olan fırınlar tasarlıyorlar.
ABD’de soda külü üretiminde su kullanımını azalttı
Yaptığımız ve planladığımız tüm yatırımların çevresel ve sosyal faydalarını değerlendirirken faaliyetlerimizin çevre üzerindeki toplam etkisini azaltmaya odaklanıyoruz. ABD - Wyoming’de gerçekleştirdiğimiz doğal soda külü yatırımı, soda külü üretiminden kaynaklanan karbon emisyon yoğunluğumuzu ve su tüketimimizi yüzde 50 oranında azaltmamızı sağladı. Bu alanda yapacağımız diğer yatırımlar ile dünyanın en büyük 3 soda külü üreticisinden biri haline gelmeyi hedefliyoruz.
Cam kırığı kullanım oranını yüzde 35 artıracak
2030 stratejisi doğrultusunda cam ambalaj üretimi süreçlerinde kullandığımız harici cam kırığı oranını en az yüzde 35 seviyesine kadar yükseltmeyi hedefliyoruz.
Kadın çalışan oranı yüzde 25’e çıkacak
Bugün 5 bin 500’ü aşkın kadın çalışanımız toplam çalışanlarımızın yüzde 23’ünü temsil ederken, bu oranı artırmak için kadın çalışanlarımıza uygun hale getirebilmek adına kapsayıcı tesisler kurmayı eşitlik politikamızın bir parçası olarak ele alıyor ve gerekli yatırımları yapıyoruz. 2030 yılı itibarıyla çok uluslu çalışma ortamının oluşturulmasını, Women Expression Programının hayata geçirilmesini ve kadın çalışan oranımızı da en az yüzde 25’e yükseltmeyi hedefliyoruz.
Bitcoin, ABD enflasyonunun beklentilerin altında gelmesinin ardından piyasalarda oluşan olumlu havadan etkilenmezken uzmanlar bunun sebeplerinden birinin ABD'nin ele geçirdiği Bitcoin'lerin bir kısmının satılacağı iddiası olduğuna dikkat çekiyor.
Bitcoin, küresel piyasalarda ABD enflasyonunun düşmesiyle tetiklenen bir ralliyi kaçırırken bu durum dijital varlığın görünümüne yaklaşımın ihtiyatla ele alınmasına neden oldu.
ABD piyasalarında enflasyonun beklentilerin altında gelmesiyle Fed’in parasal sıkılaştırmasının sonuna geldiğine dair artan fiyatlamalar hisse senetleri ve tahvillerin yükselmesine neden olurken en büyük dijital varlık, bir önceki güne göre yüzde 0,7’lik kayıp yaşadı.
Bitocin, Haziran ayında yatırım piyasasının en büyük şirketlerinden Blackrock’un dijital varlığa spot piyasada yatırım yapılabilmesi için Borsa yatırım fonu için başlatması yaşadığı sert yükselişin ardından bu ay yatay bir seyir izlemişti.
Yatırımcılar bu yılki yüzde 83’lük yükselişinin ardından Bitcoin’in bundan sonraki dönem için ralliye hala devam edecek alanı olup olmadığını değerlendiriyor.
IG Australi Piyasa Analisti Tony Sycamore, “Bitcoin, ABD enflasyon verilerinden sonra hemen hemen her varlık sınıfında gerçekleşen yaygın risk arayışında dışarda kalan varlık oldu. Bana göre bu iyiye işaret değil” ifadelerini kullandı.
Sycamore, Bitcoin’in kabaca 200 günlük hareketli ortalama bölgesi olan 25 bin-26 bin dolara gerileme olasılığının arttığını belirtti.
ABD'nin ele geçirdiği Bitcoin'ler satılacak iddiası
Öte yandan kripto analistleri enflasyon verisi sonrası dijital varlığın sessiz performansının değerlendirerek bunun olası nedenleri arasında ABD’nin ele geçirilen Bitcoin’in bir kısmını satmaya hazır olabileceği yönündeki spekülasyonların olabileceğine dikkat çekti.
Dijital varlık borsası Independent Reserve Ticaret Başkanı John Toro, “Nispeten agresif faiz artışlarının ardından ortaya çıkan dezenflasyonist ortam, kripto dahil riskli varlıklar için iyi olmalı. Ancak ABD tarafından ele geçirilen Bitcoin’in dolaşıma çıktığına dair söylentiler ki bu bazılarının bu varlıkların satılma riskine işaret etmesine neden oldu, piyasadaki güveni zedeledi” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’de enflasyon Çarşamba günü iki yılın en düşük seviyesi olan yüzde 3’e gerileyerek küresel hisse senetleri, tahvil göstergesi, altın ve petrolde yüzde 1’i aşan artışlara destek olmuştu.
Dolar endeksi de Döviz 15 ayın en düşük seviyesini gördü.
Bitcoin ve diğer kripto paralar zemin kaybetti
Bitcoin ve 100 dijital varlığın göstergesi diğer varlık sınıflarında yaşanan belirgin ruh halinin aksine zemin kaybetti. Bazı tahminciler en büyük dijital varlığın 2022’de yaşadığın düşüş sonrası kısmi toparlanmaya başlamasının an meselesi olduğunu düşünüyor.
Kripto fon sağlayıcısı Grayscale Investments geçtikleri bir notta, “Orta vadede, dijital varlık piyasalarının geniş çapta destek bulması için daha düşük ABD enflasyonu ve Fed faiz artışları fiyatlamasında düşüş olmasının gerektiğini düşüyoruz” ifadelerini kullandı.
Şirket yatırımcı iştahının daha riskli kripto varlıkları için artabileceğini belirterek 1,2 trilyon dolarlık pazara sahip kripto para pazarında Bitcoin dominasyonunun düşebileceğine dikkat çekti.