27 Ekim 2017 Cuma

Yemek tarifleri Pasta Kreması

Pasta Kreması Tarifi İçin Malzemeler

Krema
  • 2, 5 su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı nişasta (Silme)
  • 2 yemek kaşığı un (Silme)
  • 3 -4 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 yemek kaşığı margarin
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket toz kremşanti 

    Pasta Kreması Tarifi Yapılışı

    Yapılışı 👇
    Tencereye un nişasta toz şeker alınır karıştırılır.Üzerine süt eklenir çırpılarak pişirilir. Kaynamaya başlayınca margarin ve vanilya eklenir. Çırpılır ılımaya bırakılır. Üzerine toz kremşanti eklenip mikser ile pürüssüz kıvam alana kadar çırpılır.

Yemek tarifleri Renkli Biberli Soyalı Tavuk Sote

Renkli Biberli Soyalı Tavuk Sote Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 kilo kalça kuşbaşı
  • 1 adet dolmalık kırmızı biber
  • 1 adet sarı dolmalık biber
  • Rendelenmiş bir parça zencefil
  • 4 diş sarımsak
Soya sosu;
  • 1 tatlı kaşığı nişasta
  • Zeytin yağ 

    Renkli Biberli Soyalı Tavuk Sote Tarifi Yapılışı

    Öncelikle tavaya zeytin yağ koyup, biraz kızdırıp, sarımsakları ilave edelim. Daha sonra kuşbaşı tavukları ve rende zencefili ilave edip kavurarak pişirelim. Pişmesine yakın yarım çay bardağı doya sosunda nişastayı açıp tavaya ilave edip biraz kavurup altını kapatalım. Pişen tavukları bir kaba alıp aynı tavada doğranmış biberleri ilave edip bir kaç tur çevirdikten sonra tavuklarla karıştıralım. İsterseniz yeşillikle süsleyin. Afiyetle yiyin.

26 Ekim 2017 Perşembe

Yemek tarifleri Balkabaklı Kahveli Sütlü Muhallebili Kup

Balkabaklı Kahveli Sütlü Muhallebili Kup Tarifi İçin Malzemeler

Sütlü kısmı için :
  • Yarım kilo süt
  • 1 yemek kaşığı dolusu pirinç unu
  • 1 yemek kaşığı dolusu nişasta
  • 1 su bardağından 1 parmak noksan toz şeker
  • 1 paket vanilya
Balkabaklı kısmı için :
  • 1 küçük kase şekerle pişmiş balkabağı
Altı kısmı için:
  • 5-6 adet kedidili biskivi
Bisküvileri ıslamak için :
  • 1 paket tek içimlik nescafe
  • 1 subardağı ılık su 

    Balkabaklı Kahveli Sütlü Muhallebili Kup Tarifi Yapılışı

    Sütlü kısmı için olan malzemeleri tencereye koyalım. Kıvam alana kadar pişirelim. Ocağın altını kapatalım. Su ile kahveyi eritelim. Bir kaç parçaya böldüğümüz kedidili bisküvileri kuplara yerleştirin. Üzerlerine kaşıkla kahve gezdirin. Sütlü muhallebiyi pay edin mikser kabında püre yaptığımız balkabağına kalan sütlü muhallebiyi katalım çırpıcı ile iyice çırpalım. Sütlü muhallebinin üzerine kuplara pay edelim .Üzerini arzuya göre süsleyelim. 1 saat buzdolabında bekletelim. Afiyet olsun.

Yemek tarifleri Fırında Tavuk Pirzola

Fırında Tavuk Pirzola Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 paket tavuk pirzola
  • 5 adet patates
  • 7-8 adet arpacık soğan
  • 5 adet yeşil biber
  • 3 adet domates
  • 3 diş sarımsak
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 2 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 1 çay kaşığı isot
  • 1 çay kaşığı tavuk çeşnisi
  • 1 çay kaşığı zerdeçal 

    Fırında Tavuk Pirzola Tarifi Yapılışı

    Bismillahirrahmanirrahim.
    Öncelikle patates ,soğan, biber ,sarımsak ve domatesi doğrayıp tepsinin altına dizelim. Üzerine tavuk pirzolaları koyalım. Tuz ve baharat çeşitlerini ekleyip sıvı yağını koyup 1 su bardağı su ekleyelim fırına atalım. Üzeri nar gibi kızarınca tavukları çevirelim. Diğer tarafı da kızarınca fırını kapatalım. Afiyet olsun şimdiden 

25 Ekim 2017 Çarşamba

Yemek tarifleri Sütli İki Renkli İrmik Tatlısı

Sütli İki Renkli İrmik Tatlısı Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı irmik
  • 1su bardağı şeker
  • 1 paket vanilya
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
Çikolatası için;
  • 2 su bardağı süt
  • Yarım paket çikolatalı puding   

    Sütli İki Renkli İrmik Tatlısı Tarifi Yapılışı

    Merhaba minnak ponçik okurlar sizde benim gibi hem az kalorisi olsun hem hafif olsun hemde göze hitap etsin diyosanız sizde bu tarifi tavsiye ederim. Hadi buyurun tarife.
    Tenceremize vanilya tereyağı hariç hepsini karıştırıp kaynatalım bu beyaz kısım.
    Çikolatalı kısım ise iki su bardağı ile kakaolu pudingi pişirelim. Afiyet olsun.
    Exstra
    Eğer çikolatalı kısım alt kısımda olacak diyosanız ilk pudingi yapın. Alt beyaz olcaksa irmiği yapın. Kabuk bağlamasın.
    Kolay çıkması için koyacanız kapları hafif ıslatın.
    Tadı oturması için en az 4 -5 saat dolapta dinlendirin.

Yemek tarifleri körili tavuk ızgara

Körili Tavuk Izgara Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 adet tavuk but
  • Yarım çay kaşığı köri
  • Yarım çay bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı yağ
  • Karabiber, kekik,pulbiber, karabiber   

    Körili Tavuk Izgara Tarifi Yapılışı

    Tavuklar ızgaralık hazırlanır, yarım çay kasığı köri yarın çay bardağı süt diğer malzemeleri koyun karıştırın .Buzdolabında iki saat bekletin daha sonra tavamızı iyice ısıtıyoruz orta ateşte hızlı bir şekilde pişiriyoruz.

24 Ekim 2017 Salı

Yemek tarifleri Fırında Kolay Tavuk tarifi damak tadında

Fırında Kolay Tavuk Tarifi İçin Malzemeler

  • Tavuk göğsü (İsteğe göre)
  • Patates (İsteğe göre)
  • Biber
  • Tuz
  • Kimyon
  • Kekik
  • Karabiber
  • Toz biber
  • 1 miktar yağ

    Fırında Kolay Tavuk Tarifi Yapılışı

    Tavuk göğüslerini çok küçük olmamak şartıyla doğruyoruz. Patatesleri elma dilimi doğruyoruz. Biberleri ister tüm isterseniz iri doğrayabilirsiniz. Hepsini tepsiye yağlı kağıdın üzerine resimdeki gibi diziyoruz. Fırını 180 derece çalıştırıp atıyoruz. Kızardığında fırından alıyoruz. Afiyet olsun.

Deniz Suyundan Hidrojen Elde Eden Katalizör Geliştirildi

Normalde deniz suyundan hidrojen elde etmek mümkün fakat bunun için elektrik enerjisi gerektiğinde,n işlem oldukça maliyetli hale geliyor. Central Florida Üniversitesi’nden bilim insanı Yang Yang güneş enerjisinden yararlanarak , deniz suyundan ucuz ve verimli bir şekilde hidrojen üreten yeni bir hibrit nanomateryal üretti. Belki de bu çığır açıcı gelişme sayesinde yeni temiz yakıt kaynağımızı bulmuş olabiliriz. Bu sayede fosil yakıtlara olan talep azaltılabilir. Doç. Dr. Yang güneş enerjisiyle hidrojen ayrımı üzerinde 10 yıldır çalışıyor. Çalışmanın başlangıcında saf sudan hidrojeni ayırma üzerine odaklansa da, deniz suyunda hidrojen elde etmek çok daha zorlu. Çünkü tuzun korozif etkisine karşı koyacak bir fotokatalizör gerekiyor. İşte Yang ve araştırma ekibi öyle bir katalizör geliştirdi ki, güneş ışığının geniş bir spektrumundan faydalanmakla kalmıyor, aynı zaman deniz suyunun yıpratıcı etkilerine de karşı koyabiliyor. “Sadece laboratuardaki saf suyu ayrıştıran değil, normal suyu da ayrıştırmada yeni bir pencere açtık,” diyor Yang Yang hibrit materyallerden oluşan bir fotokatalizör üretti. Yüzeydeki çok ince titanyum dioksitin aşındırılmasıyla nano boşluklar oluşuyor. Sonra bu nano boşluklar molibden disülfit tanecikleriyle kaplanıyor. Böylece tek bir atom kalınlığında iki boyutlu bir malzeme geliştirilmiş oluyor. Daha Geniş Spektrumda Çalışıyor Mevcut katalizörler sadece belli bir dalga boyunda işe yarıyor. Fakat bu yeni materyal ışık dalga boyu genişliğini önemli ölçüde arttırdı. UV ile yakın kızılötesi dalga boyunda enerji üretebilen sistem mevcut foto katalizörlere kıyasala 2 kat daha fazla enerji üretiyor. Katalizörün diğerlerine oranla daha kolay ve ucuz üretildiği belirtiliyor. Bu sayede atık sudan da hidrojen üretmek mümkün. Referans:  Limin Guo et al, MoS2/TiO2 Heterostructures as Nonmetal Plasmonic Photocatalysts for Highly Efficient Hydrogen Evolution, Energy Environ. Sci. (2017). DOI: 10.1039/C7EE02464A Kaynak: https://phys.org/news/2017-10-nanomaterial-hydrogen-fuel-seawater.html#jCp

...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/deniz-suyundan-hidrojen-nano-malzeme/ .

23 Ekim 2017 Pazartesi

Astronomide Bir İlk : Nötron Yıldızlarının Çarpışması Gözlendi.

Daha önce yapılan 4 gözlemde LIGO kara delik çarpışmalarından kaynaklanan kütleçekimsel dalgaları tespit etmişti. Fakat bu sefer ilk kez nötron yıldızlarının çarpışmasından doğan görüntüler elde edildi, hem de kütleçekimsel dalga kaynakları tespit edildi. Şili’deki Swope Teleskopu’nun elde ettiği görüntüler astronomide büyük bir gelişmeye imza attı. İki ay öncesinde LIGO’ndan (Lazer İnterferometre Kütleçekimsel Dalga Gözlemevi) astronomlar iki nötron yıldızının muhtemel birleşiminin tespit edilebileceğinin farkına vardılar. 17 Ağustos’tan beri süregelen bu yarışta görülebilir ışıkta bir patlama diğer tipte radyasyonlar gözlemlendi. UC Santa Cruz Astronomi ve Astrofizik Bölümü’nden  Yrd. Doç. Dr. Ryan Foley liderliğinde ekip, 130 milyon ışık uzaklıktaki NGC 4993 galaksisinde kütleçekimsel dalga kaynağı tespit etti. Foley’in ekibi 1 metrelik Swope Teleskopu ile ilk görüntüleri yakaladı. 11 milyar yıldır birbiri etrafından dolanan bu nötron yıldızları, diğer kara delik gözlemlerine göre, dünyamıza 10 kat daha yakında gerçekleşti.

“Bu gerçekten büyük bir keşif. Sonunda hem ışık hem kütleçekim dalgaları olarak iki farklı açıdan gözlemleri birleştirebildik ki;  bu bile bir dönüm noktası. Bu aslında bir şeyi hem görüp, hem duymaya benziyor,” diyor Foley. Uzun zamandır tartışılan nötron yıldızlarına ilişkin önemli bulgular ortaya koyan araştırmada, evrendeki altın ve diğer ağır metallerin kökenine ait önemli bilgiler ortaya konabilir. Bilim insanları nötron yıldızı birleşmelerinde altın,platin gibi ağır metallerin gerçek zamanlı olarak yapıldığına kanıt niteliğinde bulgular elde edildiğini söylüyor. Araştırma Science,  Astrophysical Journal Letters ve Nature gibi önemli dergilerde yayınlanıyor. Science dergisinde kütleçekimsel dalga kaynağına ilişkin ilk optik gözlem keşfi olmak üzere 4 ayrı makale olarak yayınlandı.  Kaynak : https://www.sciencedaily.com/releases/2017/10/171016102802.htm M. R. Drout, A. L. Piro, B. J. Shappee, C. D. Kilpatrick, J. D. Simon, C. Contreras, D. A. Coulter, R. J. Foley, M. R. Siebert, N. Morrell, K. Boutsia, F. Di Mille, T. W.-S. Holoien, D. Kasen, J. A. Kollmeier, B. F. Madore, A. J. Monson, A. Murguia-Berthier, Y.-C. Pan, J. X. Prochaska, E. Ramirez-Ruiz, A. Rest, C. Adams, K. Alatalo, E. Bañados, J. Baughman, T. C. Beers, R. A. Bernstein, T. Bitsakis, A. Campillay, T. T. Hansen, C. R. Higgs, A. P. Ji, G. Maravelias, J. L. Marshall, C. Moni Bidin, J. L. Prieto, K. C. Rasmussen, C. Rojas-Bravo, A. L. Strom, N. Ulloa, J. Vargas-González, Z. Wan, D. D. Whitten. Light curves of the neutron star merger GW170817/SSS17a: Implications for r-process nucleosynthesis. Science, 2017; eaaq0049 DOI: 10.1126/science.aaq0049 B. J. Shappee, J. D. Simon, M. R. Drout, A. L. Piro, N. Morrell, J. L. Prieto, D. Kasen, T. W.-S. Holoien, J. A. Kollmeier, D. D. Kelson, D. A. Coulter, R. J. Foley, C. D. Kilpatrick, M. R. Siebert, B. F. Madore, A. Murguia-Berthier, Y.-C. Pan, J. X. Prochaska, E. Ramirez-Ruiz, A. Rest, C. Adams, K. Alatalo, E. Bañados, J. Baughman, R. A. Bernstein, T. Bitsakis, K. Boutsia, J. R. Bravo, F. Di Mille, C. R. Higgs, A. P. Ji, G. Maravelias, J. L. Marshall, V. M. Placco, G. Prieto, Z. Wan. Early spectra of the gravitational wave source GW170817: Evolution of a neutron star merger. Science, 2017; eaaq0186 DOI: 10.1126/science.aaq0186 C. D. Kilpatrick, R. J. Foley, D. Kasen, A. Murguia-Berthier, E. Ramirez-Ruiz, D. A. Coulter, M. R. Drout, A. L. Piro, B. J. Shappee, K. Boutsia, C. Contreras, F. Di Mille, B. F. Madore, N. Morrell, Y.-C. Pan, J. X. Prochaska, A. Rest, C. Rojas-Bravo, M. R. Siebert, J. D. Simon, N. Ulloa. Electromagnetic evidence that SSS17a is the result of a binary neutron star merger. Science, 2017; eaaq0073 DOI: 10.1126/science.aaq0073 D. A. Coulter, R. J. Foley, C. D. Kilpatrick, M. R. Drout, A. L. Piro, B. J. Shappee, M. R. Siebert, J. D. Simon, N. Ulloa, D. Kasen, B. F. Madore, A. Murguia-Berthier, Y.-C. Pan, J. X. Prochaska, E. Ramirez-Ruiz, A. Rest, C. Rojas-Bravo. Swope Supernova Survey 2017a (SSS17a), the optical counterpart to a gravitational wave source. Science, 2017; eaap9811 DOI: 10.1126/science.aap9811

...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/astronomide-gravitional-notron-yildizlarinin-carpismasi-kutlecekim-dalga/ .

Ay’ın Bir Zamanlar Atmosferi Olduğunu Biliyor Muydunuz?

Yeni yapılan bilimsel bir araştırmaya göre 3 ila 4 milyar yıl öncesine kadar Ay’ın atmosferi vardı. Fakat yoğun volkanik patlamalar gazların atmosferden kurtulmasına neden oldu. Araştırma  Earth and Planetary Science Letters dergisinde yayınlandı. Ay’ın yüzeyine teleskopla bakarsanız, karanlık volkanik bazalt yüzeyleri ve dev çarpışma tabanlarını gözleyebilirsiniz. Bu bazalt denizlerine maria denir, Ay’ın iç kısımları patladığında halen sıcaktı ve magmatik buharlar çıkarıyor. Akan lavlar yüzlerce kilometreler uzunluğundaydı. Apollo uzay aracının ay yüzeyinden aldığı numuneler , magmanın karbon dioksit , su, kükürt ve diğer uçucu maddeleri taşıdığını gösteriyor. Yeni yapılan araştırmada NASA Marshal Uzay Uçuş Merkezi’nden baş bilim insanı Dr. Debra H. Needham,lavlardan çıkan bu gazların Ay’da toplanarak geçici bir atmosfer oluşturduğunu ortaya koydu. Bu atmosfer 3.5 milyar yıl önce en büyük kalınlığa ulaşmış ve uzayda yok olup gitmeden önce 70 milyon yıl boyunca direnmişti. 3,5 ila 3,8 milyar yıl önce Serenitatis ve Imbrium lav tabanları en fazla gazı üretiyordu. Apollo 15 ve 17 görevlerinde astronotlar bu lav denizlerini keşfederek, numune toplamışlardı. İşte bu numuneler gazlara ilişkin kanıt niteliğindeydi. Needham ve Kring’in bu analizlerinin gelecek keşifleri için önemli etkileri olacağı belirtiliyor. Bu analizlerde uçucu kaynaklarının soğuk atmosferde hapsolarak, ayın kutuplarında kalıcı gölgeli bölümler bırakabileceği düşünülüyor. Uçucular buzlu yataklarda hapsolmuş ise, ay operasyonlarında astronotlara hava ve yakıt sağlayabilir. Bu proje Kring liderliğinde, LPI-Johnson Uzay Merkezi ve NASA’nın Güneş Sistemi Keşif Araştırması Sanal Enstitüsü  (Solar System Exploration Research Virtual Institute) tarafından desteklenmektedir. Ayrıca Needham’da LPI’de eski bir doktora sonrası araştırmacıdır.

Araştırma Referansı: Debra H. Needham, David A. Kring. Lunar volcanism produced a transient atmosphere around the ancient Moon. Earth and Planetary Science Letters, 2017; 478: 175 DOI: 10.1016/j.epsl.2017.09.002

...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/ayin-atmosferi-oldugunu-biliyor-muydunuz/ .

22 Ekim 2017 Pazar

ESO Teleskopları Kütleçekimsel Dalga Kaynağından Gelen İlk Işığı Gözledi.

ESO’nun Şili’de bulunan teleskopları ilk kez bir kütleçekimsel dalga kaynağının görünür ışıktaki karşılığını tespit etti. Bu tarihi gözlemlere göre gözlenen bu eşsiz nesne iki nötron yıldızının birleşmesinin sonucu. Bu şekildeki şiddetli birleşme olayları — kilonovalar denilen uzun süreli olaylar — Evren’e altın ve platin gibi ağır elementler saçmaktadır. Bu keşif, çok sayıda makale şeklinde Nature ve diğer dergilerde yayımlanmış olup, kısa süreli gama-ışını patlamalarının arkasındaki nedenin nötron yıldızlarının birleşmesi olduğuna dair en güçlü kanıtları sağlamaktadır. Gökbilimciler küresel işbirliği çabaları ve ESO ile dünya genelindeki diğer tesislerin hızlı tepkileri sayesinde ilk kez aynı olaydan hem kütleçekimsel dalgaları hem de ışığı (elektromanyetik ışınım) gözleyebildi. 17 Ağustos 2017 tarihinde NSF’nin Amerika’daki Lazer Girişimölçer Kütçekimsel-Dalga Gözlemevi (LIGO), İtalya’da bulunan Virgo Girişimölçeri ile birlikte çalışarak Yeryüzü’ne ulaşan kütleçekim dalgalarını tespit etti. Şimdiye kadar yapılan beşinci kayıt olan bu olay, GW170817 olarak isimlendirildi. Yaklaşık iki saniye sonra, uzayda bulunan iki gözlemevi, NASA’nın Fermi Gama-ışın Uzay Teleskopu ve ESA’nın Uluslararası Gama-ışını Astrofizik Laboratuvarı (INTEGRAL), gökyüzünün aynı bölgesinden kısa süreli bir gama-ışını patlaması tespiti gerçekleştirdi. LIGO-Virgo Gözlemevi Güney Gökküreye Konumlandırdı LIGO-Virgo gözlemevi ağı, kaynağı içerisine yüzlerce dolunay ve milyonlarca yıldız alacak, güney gökküresindeki geniş bir bölgede konumladı [1]. Şili’de gece başladığında birçok teleskop gökyüzünde bu bölgeyi inceleyerek, yeni kaynakları arıyordu. Bunlar arasında ESO’nun Paranal Gözlemevi’ndeki Görünür ve Kırmızı-ötesi Gökbilim Tarama Teleskopu (VISTA) ve VLT Tarama Teleskopu (VST) ile, ESO’nun La Silla Gözlemevi’ndeki İtalyan Hızlı Göz Kundağı (REM) teleskopu, Las Cumbres Gözlemevi’ndeki LCO 0.4-metrelik teleskop ve Cerro Tololo Ortak-Amerikan Gözlemevi’ndeki Amerikan DECCam bulunmaktaydı. Swope 1-metrelik teleskopu yeni ışık-kaynağı noktasını ilk duyuran gözlemi gerçekleştirdi. Su yılanı takımyıldızındaki merceksi gökada NGC 4993’e oldukça yakın bir bölgede görülen kaynağın yerini, ardından VISTA teleskopu neredeyse aynı zamanda kırmızı-ötesi dalgaboyunda belirledi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Hawaii adasındaki teleskoplar Pan-STARRS ve Subaru’da hızla gelişen olayı izleyerek kaydettiler. “Yeni bir çağın başlangıcına şahit olma şansı bir bilimci için nadir gerçekleşen olaylardan biridir,” diyor İtalya’daki INAF’tan gökbilimci ve Nature makalelerinden birinin yazarı gökbilimci Elena Pian. “O anlardan birindeyiz!” ESO’nun başlattığı şimdiye kadarki en büyük “fırsat hedefi” gözlem kampanyasına ESO ve ESO-ortağı birçok kurumun teleskopları katılarak, nesnenin tespitini takip eden haftalarda gözlemler gerçekleştirildi [2]. ESO’nun Çok Büyük Teleskopu (VLT), Yeni Teknoloji Teleskopu (NTT), VST, MPG/ESO 2.2-metrelik teleskop ve Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizgesi (ALMA) [3] hep birlikte olayı ve sonrasındaki etkilerini geniş bir dalgaboyu aralığında gözledi. Aralarında NASA/ESA Hubble Uzay Teleskopu’nun da yer aldığı dünya genelinde yaklaşık 70 gözlemevi olayı takip ederek gözlemler yaptı. Hem kütleçekim dalgası verileri hem de diğer gözlemlere göre GW170817’nin uzaklığı NGC 4993 ile aynı, yani Yeryüzü’nden yaklaşık 130 milyon ışık-yılı uzaklıkta. Bu, kaynağı şimdiye kadar gözlenmiş olan hem en yakın kütleçekim dalgası olayı, hem de en yakın gama-ışın patlaması kaynaklarından biri yapmaktadır [4]. Uzay-zamandaki dalgalanmalar olarak bilinen kütleçekim dalgaları hareket halindeki kütleler tarafından oluşturulmakta ve sadece en yoğun, çok büyük kütleli nesnelerin hızlarındaki ani değişimlerde ortaya çıkanları tespit edilebilmektedir. Buna benzer bir olay nötron yıldızlarının birleşmesi olup, bunlar yüksek-kütleli yıldızların süpernova patlamalarından geride kalan,  kendi içlerine çökmüş, aşırı yoğun çekirdeklerdir [5]. Bu birleşme olayları kısa süreli gama-ışın patlamaları için öne sürülen en güçlü hipotezdir. Bu tür bir olaydan sonra tipik bir novadan 1000 kat daha parlak olan — kilonova olarak bilinen — bir patlama olayının gerçekleşmesi bekleniyor. GW170817’ye ait hem kütleçekim dalgaları hem de hem de gama ışınlarının neredeyse eş-zamanlı gerçekleştirilen tespitleri ümitleri yeşerterek, aslında nesnenin uzun süredir aranan bir kilonova olduğunu gösterdi ve ESO tesisleri ile yapılan gözlemler de teorik tahminlere oldukça yakın dikkat çekici özelliklerini ortaya çıkardı. Kilonovalar 30 yıldan uzun bir süre önce önerilmiş olsa da, ilk onaylanmış gözlemi bu oldu. İki nötron yıldızının birleşmesinden sonra hızla genişleyen bir patlamayla radyoaktif ağır kimyasallardan oluşan elementler ışık-hızının beşte biri hızında kilonovayı terk etti. Takip eden birkaç gün içinde kilonavanın rengi, gözlenen diğer tüm yıldız patlaması türlerinden daha hızlı bir şekilde, maviden kırmızıya dönüştü. “Ekranlarımızda tayf görülmeye başladığında, bunun şimdiye kadar gördüğüm en acayip kısa süreli olay olduğunun farkına vardım,” diyor genişletilmiş ESO Tayfsal Kısa Süreli Nesne Taraması (ePESSTO) gözlem programının bir parçası olarak ESO’nun NTT teleskopu ile gözlemleri yürüten Stephen Smartt. “Şimdiye kadar böyle bir şey görmedim. Diğer ekiplerin verileri ile birlikte, aldığımız veriler, bunun bir süpernova ya da ön tarafta bulunan bir değişen yıldız olmadığını, fakat oldukça dikkat çekici başka bir şey olduğunu herkese kanıtlıyordu.” ePESSTO ve VTL üzerindeki X-shooter aygıtı, sezyum ve tellür varlığının nötron yıldızı birleşmesinden atıldığını göstermektedir. Bu ve diğer ağır elementler, nötron yıldızı birleşmesinde üretilerek, olayı takiben oluşan kilonova ile uzaya fırlatılmaktadır. Bu gözlemler, demirden ağır elementlerin oluşumunu, şimdiye kadar sadece teorik olarak önerilen ve r-süreci çekirdek birleşmesi olarak bilinen, yüksek-yoğunluğa sahip yıldızsal nesnelerde gerçekleşen çekirdek birleşmeleriyle meydana geldiğini belirtmektedir. “Elde edilen veriler teoriyle inanılmaz şekilde uyum sağlıyor. Bu teorisyenler için bir zafer, LIGO-VIRGO olaylarının kesinlikle gerçek bir doğrulaması ve böyle hayret verici bir kilonova veri setine sahip olmak ESO için büyük bir ilerlemedir,” diye ekliyor Nature Gökbilim makalelerinden birinin başyazarı Stefano Covino. “ESO’nun gücü büyük ve karmaşık gökbilim projeleri ile başa çıkabilecek ve acil durumlu olaylarda, hemen harekete geçebilecek geniş bir aralıkta teleskop ve aygıtlara sahip olmasında yatıyor. Artık çoklu-dalgaboyu gökbiliminde yeni bir çağa başlıyoruz!” diye ekliyor makalelerden birinin başyazarı Andrew Levan. Notlar [1] LIGO–Virgo tespiti ile kaynağın alanı gökyüzünde yaklaşık 35 derece kareye kadar saptanmış oldu. [2] Gökada sadece Ağustos akşamlarında gözlenebilirdi, sonrasında Güneş’e çok yakın olduğundan Eylül ayında gözlenemedi. [3] Gözlemler VLT tesisindeki Birim Teleskop 2 (UT2) üzerindeki X-shooter tayfçekeri; Birim Teleskop 1 (UT1) üzerindeki Odak Daraltıcı ve Düşük Dağılımlı Tayfçeker 2 (FORS2) ve Nasmyth Uyarlamalı Optik Sistemi (NAOS) – Yakın Kırmızı-Ötesi Görüntüleyici ve Tayfçeker (CONICA) (NACO); Birim Teleskop 3 (UT3) üzerindeki Görünür Çoklu-Nesne Tayfçekeri (VIMOS) ve VLT orta-Kırmızı-Ötesi Görüntüleyici ve Tayfçeker (VISIR) ve Birim Teleskop 4 (UT4) üzerindeki Çoklu Birim Tayf Kâşifi (MUSE) ve Yüksek Duyarlıklı Geniş-alan K-Bant Görüntüleyici (HAWK-I) ile yapılmıştır. VST’de OmegaCAM ve VISTA’da VISTA Kırmızı-ötesi Kamera (VIRCAM) kullanılmıştır. ePESSTO programı kapsamında NTT’nin görünür ışık tayfları ESO Sönük Nesne Tayfçekeri ve Kamerası 2 (EFOSC2) ve kırmızı-ötesi tayfları ISAAC’in Oğlu (SOFI) tayfçekeri ile alınmıştır. MPG/ESO 2.2-metrelik teleskop gözlemleri ise Gama-Işın Patlaması Optik/Kırmızı-ötesi Dedektörü (GROND) ile yapılmıştır. [4] Yeryüzü ile nötron yıldızı arasındaki 130 milyon ışık-yılı değerindeki görece küçük olan mesafe gözlemleri mümkün hale getirmiştir. Çünkü ilk dört kütleçekimsel dalga tespitindeki olaylar olan birleşen karadeliklere göre, birleşen nötron yıldızları daha zayıf kütleçekim dalgaları oluşturmaktadırlar. [5] Bir çift sistemde bir nötron yıldızı diğeri etrafında dolandığı esnada kütleçekim dalgası yayarak enerji kaybederler. Yıldızlar yakınlaşmaya devam ederek sonunda bir araya gelirler ve yıldızsal kalıntılarının bir kısmı Einstein’ın ünlü E=mc2 eşitliğinde açıklandığı gibi kütleçekim dalgaları şeklinde şiddetli bir patlamayla enerjiye dönüşür.Daha fazla bilgi Bu araştırma bir dizi makale şeklinde Nature, Nature Astronomy ve Astrophysical Journal Letters dergilerinde yayımlanmak üzere sunulmuştur. Araştırma ekibinde yer alan üyeler bu PDF dosyasında listelenmiştir. Avrupa Güney Gözlemevi ESO, Avrupa’daki en önemli hükümetler-arası gökbilim kuruluşudur ve dünyanın en üretken gökbilim gözlemevidir. 16 ülke tarafından desteklenmektedir: Avusturya, Belçika, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Finlandiya, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere. Tasarıma, inşaya ve önemli bilimsel keşiflere olanak sağlayan güçlü yer tabanlı gözlem faaliyetlerine odaklanan iddialı bir program yürütmektedir. ESO ayrıca gökbilim araştırmalarında teşvik edici ve düzenleyici bir dayanışma konusunda öncü bir rol oynamaktadır. ESO Şili’nin Atacama Çölü bölgesinde benzeri olmayan üç adet birinci sınıf gözlem yerleşkesi işletmektedir: La Silla, Paranal ve Chajnantor. ESO Paranal’da dünyanın en gelişmiş optik gökbilim gözlemevi olan Çok Büyük Teleskop’u (Very Large Telescope), ve iki tarama teleskopu işletmektedir. Kırmızı ötesi gözlem teleskopu VISTA dünyanın en büyük tarama teleskopudur ve VLT tarama teleskopu (VST) ise sadece görünür ışıkta gökyüzünü taramak için tasarlanan dünyanın en büyük teleskopudur. ESO var olan en büyük gökbilim projesi ve devrimsel gökbilim teleskopu ALMA’nın ana ortağıdır. ESO şu anda Paranal civarındaki Cerro Armazones’te 39-metre çaplı “gökyüzünü izleyen dünyanın en büyük gözü” olacak Avrupa Aşırı Büyük Teleskopu, E-ELT’yi inşa etmektedir. ESO Basın Bültenlerinin çevirileri ESO Bilim Toplum Ağı’nda (ESON) bulunan ESO üyesi ve diğer ülkelerdeki bilim toplum uzmanları ve bilim iletişimcileri tarafından gerçekleştirilmektedir. ESON Türkiye çeviri ekibinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara) ve Çağ Üniversitesi – Uzay Gözlem ve Araştırma Merkezi’nden (Mersin) uzman kişiler yer almaktadır. NSF tarafından desteklenen LIGO’nun işletimini Caltech ve MIT yapmakta ve Başlangıç ve Gelişmiş LIGO projelerini yürütmektedirler. İleri LIGO projelerinin finansmanı NSF ile birlikte projelere ciddi katkılar ve destek sunun Almanya (Max Planck Topluluğu), İngiltere (Bilim ve Teknoloji Tesisleri Konseyi) ve Avustralya (Avustralya Araştırma Konseyi) tarafından sağlanmaktadır. LIGO Bilimsel İşbirliğine dünya genelinde 1200’den fazla bilim insanı katılım sağlamaktadır ve bunlar arasında GEO İşbirliği’de yer almaktadır. Diğer ortaklar bu bağlantıda listelenmiştir: http://ligo.org/partners.php. Virgo işbirliğinde 20 farklı Avrupalı araştırma grubundan gelen 280’den fazla fizikçi ve mühendis bulunmaktadır: Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nden (CNRS) altı; İtalya Ulusal Çekirdek Fiziği Enstitüsü’nden sekiz, Hollanda Nikhef’ten, Macaristan’daki MTA Wigner RCP’den; Polonya’daki POLGRAW grubundan; İspanya’daki Valencia Üniversitesi’nden ve CNRS, INFN ve Nikhef tarafından finanse edilen İtalya, Pisa yakınlarında Virgo dedektörüne ev sahipliği yapan Avrupa Kütleçekim Gözlemevi EGO laboratuvarından iki ekip.
Kaynak : https://www.eso.org/public/turkey/news/eso1733/?lang Bağlantılar Ekip üyeleri SSS (PDF dosyası, 184 KB) Bilgi notu (PDF dosyası, 105 KB) Bilimsel makale 1: “Spectroscopic identification of r-process nucleosynthesis in a double neutron star merger”, by E. Pian et al. in Nature. (PDF dosyası, 196 KB) Bilimsel makale 2: “The emergence of a lanthanide-rich kilonova following the merger of two neutron stars”, by N. R. Tanvir et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 843 KB) Bilimsel makale 3: “The electromagnetic counterpart to a gravitational wave source unveils a kilonova”, by S. J. Smartt et al. in Nature (PDF dosyası, 9 MB) Bilimsel makale 4: “The unpolarized macronova associated with the gravitational wave event GW170817”, by S. Covino et al. in Nature Astronomy (PDF dosyası, 230 KB) Bilimsel makale 5: “The Distance to NGC 4993 — The host galaxy of the gravitational wave event GW17017”, by J. Hjorth et al. in Astrophysical Journal LettersPaper 6: “The environment of the binary neutron star merger GW170817”, by A. J. Levan et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 2.4 MB) Bilimsel makale 6: “The environment of the binary neutron star merger GW170817”, by A. J. Levan et al. in Astrophysical Journal Letters (PDF dosyası, 2.6 MB) LIGO basın bülteni

...Copyright (C) Gerçek Bilim kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır, http://www.gercekbilim.com/eso-teleskoplari-kutlecekimsel-dalga-kaynagindan-gelen-ilk-isigi-gozledi/ .
..

21 Ekim 2017 Cumartesi

Microlight Hava Aracı Nedir? (Özellikleri, Lisansı)

Microlight, sportif ve hobi amaçlı motorlu hafif hava aracıdır. Adrenalin tutkunlarının gözdesi bir araçtır. Motoru dursa bile süzülerek iniş yapabilir. Microlight, ultralight veya “motorlu yelken kanat” olarak da bilinen, sportif ve hobi amaçlı motorlu hafif hava aracıdır. Çok Hafif Hava Aracı (ÇHHA) sınıfına giren microlight, tek veya iki kişilik olabilir. Açık veya kapalı kokpiti bulunan mikrolightlar, Zodyak bot takılarak denizden de iniş ve kalkış yapabiliyor. Hatta kayak takıldığında iniş ve kalkışlar için karlı zeminleri bile kullanabiliyor. Adrenalin tutkunlarının gözdesi olan microlight, sınıfının en güvenli hava araçlarından biridir. Motoru dursa bile süzülerek inebilir. Kanatları, yarasa kanatlarına benzeyen microlight ile uçmak istiyorsanız makalemize göz atmanızı tavsiye ederiz. 

Tanım

Microlight, 1970 yıllarda kendi imkânlarıyla uçmak isteyen adrenalin tutkunu insanların Avrupa’da geliştirdiği hava araçlarının bir türüdür. 1970’li yıllarda yüksek bir yamaçtan planör benzeri gergin brandalarla uçmaya çalışan ve havada kalmayı başaran uçma meraklısı insanların zamanla motor kullanarak geliştirdiği bir araçtır. 1980’li yıllarda Fransa’da delta ve yelken kanatlı araçlar geliştirilmiştir.
Microlight, genellikle açık kokpite sahip, bir veya iki kişilik motorlu bir hava aracıdır. İki veya 4 parçalı olan pervanesi kokpit üstünde veya arkada olabilir. Genellikle üç tekerlekli “trike” adı verilen bir şaseye sahiptir. “Motorlu delta kanat” (hang glider) olarak da bilinir. Küçük bir uçak görünümündeki türü, performans bakımından daha güçlü bir modeldir ve kapalı bir kokpite sahiptir. Microlight kullanan pilotlar, “UPL-M” türü lisansa sahiptir.

Özellikleri

Microlightlar, kanat, gövde, trapzen ve motordan oluşan güvenli bir hava aracıdır. Motoru dursa bile kanatlarının yapısı sayesinde süzülerek inebilir. Uçuş ağırlıkları en fazla 450 kilogramdır. Küçük motoru, hava veya su soğutmalıdır. Motoru genellikle 80 beygir gücündedir. 52 ila 105 beygir gücünde mikrolightlar da vardır. Motorları, otomobil benzini ile çalışan 2 veya 4 zamanlı motorladır. Yakıt depoları yaklaşık 50 litreliktir. Kokpitteki panelde altimetre, hız göstergeleri, devir saati gibi standart bir uçakta bulunması gereken bütün göstergeler bulunur. Bazı modellerinde GPS sistemi ve telsiz gibi cihazlar da bulunabilir.
İki kişilik microlightın kokpitinde pilot koltuğu önde, yolcu koltuğu arkadadır. İki farklı kumanda sistemi sebebiyle hem pilot hem de yolcu kumanda edebilir. Pilot ile yolcu, yüksek ses ve rüzgârdan dolayı kask takmak zorundadır. Kasktaki telsiz sistemi ile konuşabilirler. Havada 3 ila 5 saat kalabilir. Seyir hızı 80 knottur. Gerekli izinler alındığında 5 bin feette uçabilir. 100 ila 400 metre uzunluğundaki beton veya sert toprak zemine iniş ve kalkış yapabilir. Gövdesi, hafif ve sağlam alaşım metallerden yapılmıştır. Gövdeye monte edilmiş ikisi arkada, biri önde 3 tekerlek bulunur. Yüksekliği 3 ila 4 metre civarındadır. Havada 80 ila 150 metre hıza ulaşabilir.
Kanatları, hafif ve dayanıklı alaşım metallerden üretilen 10 ila 20 boru veya bardan yapılmıştır. Kanat büyüklüğüne göre barların yapıları da değişir. Kanat, gövdeye çelik pimlerle bağlanmıştır. Kanat açıklığı yaklaşık 10 metre ve yüzölçümü yaklaşık 15 metrekaredir. Kanatlarının üzeri, uçmaya ve süzülmeye uygun sağlam ve kalın kumaşla kaplıdır. Kanat, trapezle hareket ettirilir. Trapez ileri itildiğinde araç yükselir, geri çekildiğinde alçalır. Trapez sağa çevrildiğine sola; sola çevrildiğinde ise sağa manevra yapılabilir.
Microlightın denizden havalanan modeline “microlight boat” adı verilir. Bu altında bulunan Zodyak tipi bot sebebiyle havadayken hava akımları sebebiyle dengesizlik veya sarsıntı yaşanabilmektedir. Deniz üzerinde fazla yükselmeden uçan bu model, alternatif bir adrenalin seçeneğidir. 

Microlight ve Ultralight Arasındaki Fark Nedir?

Microlight, ultralight kategorisindeki hava araçları içinde bulunsa da teorik bazı farklar dışında pratikte farkları yoktur. Birçok ülkede mikrolighta, "ultralight" adı verilmektedir. Türkiye, Hindistan, Yeni Zelanda ve İngiltere'de "ultralight" yerine "microlight" tanımı kullanılmaktadır.
Microlight, birçok ülkede maksimum kalkış ağırlığı 450 kilogramın altında olan hava araçlarını tanımlayan "ultralight" kategorisinde bulunan bir hava aracıdır. Ultralight araçlarda, balistik paraşüt için yüzde 5, iniş ve kalkış dizaynları için de ekstra yüzde 10 ağırlık limiti bulunur. Microlight gibi hafif hava araçları benzer türlerinden ayıran özelliği ağırlıklarıdır. Bu ağırlıklarına, maksimum kalkış ağırlığı denir (Maximum Take Off Weight - MTOW). MTOW, hava aracını kullanan pilot, yolcu, yakıt ve diğer ağırlıklar dahil ağırlıktır. 5900 kilogram kalkış ağırlığı altındaki hava araçlarına "hafif hava aracı" denir. Birçok hava aracı bu ağırlığın altında olduğu için kullanım amacı ve büyüklüklerine göre alt sınıflara ayrılmıştır. 

Microlight Lisansı

Türk Sivil Havacılık Mevzuatı'na göre motorsuz çok hafif hava araçları için bir lisans gerekmiyor. Motorsuz hava araçları ile pilotlar eşliğinde uçuş gerçekleştirilebilir. Ancak, microlight gibi motorlu çok hafif hava araçları için en az Ultralight Pilot Lisansı (UPL) gerekiyor. Hususi Pilot Lisansı (Private Pilot License - PPL) sahibi kişiler, birkaç saat uçuş ve ilgili mevzuatta belirlenen kuralları yerine getirdikleri takdirde UPL lisansı alabilir. UPL ile yalnızca ultralight sınıfındaki hava araçlarının (microlight gibi) pilotluk lisansı alınmış oluyor.
Maksimum kalkış ağırlığı 450 kilogram üzerinde olan hava araçları için kaç kişilik olduğuna bakılmaksızın PPL gerekmektedir. Mikrolight için, "UPL-M" sınıfı bir lisans veriliyor. Microlight uçuş lisansı, 1 veya 2 haftada 25 saatlik bir uçuşla alınabilmektedir. Lisans için eğitim ücretleri şirketlere göre 10 ila 15 bin lira arasında değişmektedir. UPL ve PPL lisanları, Türk Hava Kurumu başta olmak üzere bazı sivil havacılık şirketleri tarafından verilmektedir. Lisanslama ile ilgili kanuni hükümler Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmiştir. Sivil Havacılık Kanunları gereği motorlu bir hava aracı olması sebebiyle tüm yetkilendirme, kontrol ve denetleme otoritesi de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’dür. 

Bunları Biliyor musunuz?

  • Microlightların süzülme oranları iyi düzeydedir. Ancak rüzgârlı havalarda microlight ile uçmak pek tavsiye edilmez.
  • Microlightlar, planör gibi sessiz araçlar değildir. Özellikle açık kokpitte uçanlar motor sesi ve rüzgâra maruz kalır.
  • Microlight, yamaç paraşütü gibi motorsuz hava araçlarını kullanmak isteyenler için “hazırlık” amacıyla tecrübe edilmesi tavsiye edilen bir araçtır.
  • Kanatları, yarasa kanatlarından esinlenilerek yapılmıştır.
  • Tekerlekleri yerine bot takılırsa denizden, kayak takılırsa karlı veya buzlu zeminlerden iniş kalkış yapabilir.
  • Microlight fiyatları, model ve özelliklerine göre 10 ila 30 bin avro arasında değişmektedir.
  • Mikrolight gibi çok hafif hava araçları, Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi vergilere tabidir. Türkiye'deki microlight KDV oranı yüzde 18'dir.
  • Motorlu çok hafif hava araçları ile eğitim sonrası lisans alındığı için yasaların izin verdiği hava sahalarında uçulabilir. Bunun için kalkış ve iniş yeri, mürettebat bilgisi, sefer süresi gibi bilgileri içiren "uçuş planı" formunun en yakın hava alanı kule görevlilerine faks veya elden teslim edilmesi gerekmektedir.
  • Çok hafif hava araçları, "kontrollü meydan" olarak tabir edilen hava alanları dışında, uygun herhangi bir alandan uçuş planında koordinat bilgileri yazılarak iniş ve kalkış yapılabilir. Kalkıştan önce rota, meteoroloji gibi bilgiler kontrol edilmelidir. "NOTAM" olarak adlandırılan uçuşa yasak bölgeler kullanılmamalıdır.

18 Ekim 2017 Çarşamba

Trabzonspor

Rıza Çalımbay geldi, Emre Aksoy istifa etti!

Trabzonspor Mali İşler Koordinatörü Emre Aksoy, teknik direktörlük görevine Rıza Çalımbay’ın getirilmesine tepki gösterdi, kulüpteki görevinden ve yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı.Yazılı bir açıklama ile görevinden ve yönetimden istifa ettiğini bildiren Aksoy, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:


"Trabzonspor gibi büyük bir kulüpte, Trabzon kentinin en büyük camiasında, insanların her gün düşündüğü, konuştuğu bir takımda yöneticilik yapma onuruna nail olduk. Bugün geldiğimiz noktada, yöneticiliğin yönetememek olduğunu görmekteyim. Hataları hatalarla çözmeye çalışmak, akıl ve el birliğiyle hareket etmemek Trabzonspor’un geleceğiyle oynamaktır. Ersun Yanal’ı takımın başına getirilmesi en başından yanlış bir tercihti. Sezon başında hoca değişikliğine gidilmesi gerekiyordu, yapılan yanlışlar düzelir düşüncesiyle devam ettik. Beklenen yine olmadı. Son alınan kararla Ersun Yanal’ın yerine Rıza Çalımbay getirildi. Çalımbay iyi bir hoca, iyi bir insan olabilir. Trabzonspor ile başarılı bir performans sergileyebilir. Ancak bu gibi kararlar, Trabzonspor’un geleceğini etkileyecek hamleler yönetim kurulunun ortak aklıyla yapılmalı. Ne yazık ki bu yapılmadı."
"ÇALIMBAY DOĞRU TERCİH Mİ?"

Şampiyonluğu hedefleyen Trabzonspor’da Rıza Çalımbay’ın doğru bir tercih olup olmadığını sorgulayan Aksoy’un açıklamalarına şöyle devam etti:
"Trabzonspor’un çok iyi bir kadrosu var. Kaliteli oyunculardan kurulu bir kadro oluşturuldu. Çok büyük paralar harcandı. 50’nci yılda şampiyonluk hedefi koyduk. Liderin puan olarak gerisinde kalan bir Trabzonspor olabilir fakat ligde üst sıraları ilgilendiren maçlar daha yeni başlıyor. Biz şampiyonluktan ümidimizi kesmiş gibi Rıza Çalımbay’ı takımın başına getirdik. Hedef şampiyonluksa Rıza hoca doğru tercih mi? Şampiyonluktan uzaklaştıysak Rıza hoca tek tercih mi? Bu şehrin yetiştirdiği değerler var, o değerler Türkiye’nin dört bir yanında teknik direktörlük yapıyor. Onlardan biri olabilirdi."

"TRABZONSPOR’A BAŞARILAR DİLİYORUM"

Camianın ve taraftarın takımın gidişatına haklı tepkileri olduğuna dikkat çeken Aksoy, "Onları anlıyor ve hak veriyorum. 1461 Trabzon’a da seçim öncesi koyduğumuz hedeflerin hiçbiri gerçekleştirilmediği gibi 2 sezon üst üste küme düştü. Başarı için geldik ancak somut bir adım atılmadı. Yönetim anlayışını ortak akla dönüştüremedik. Yönetim kurulu olamadığımız, ortak kararlar alamadığımız yerde durmanın bir anlamı da yok. Ben kendi adıma camiamızdan ve taraftarlarımızdan özür diliyor ve müsaade istiyorum. Bugün itibariyle Trabzonspor’daki görevimi ve yönetim kurulu üyeliğimi bırakıyorum. Kulübümüze can-ı gönülden başarılar dilerim” diyerek açıklamasını noktaladı.