1 Nisan 2020 Çarşamba

Prize bağlı yaşamları sonlandıracak teknoloji!

Oppo gerçek kablosuz şarj teknolojisi adını verdiği bir teknolojiyi duyurdu. Prize bağlı yaşamları sonlandıracak gibi duran teknoloji oldukça iyi görünüyor. 1 Nisan şakası gibi gözüken bu hamlenin gerçek kablosuz şarj teknolojisine göz kırptığı düşünülüyor.
Corona virüsü sebebiyle birçok etkinlik erteleniyor olsa da teknoloji şirketleri tanıtacakları cihazları sekteye uğratmadan çevrim içi yayınlarla kullanıcılara sunmaya devam ediyor. Oppo Reno da YouTube üzerinden yayımladığı bir video ile yeni telefonlarda kullanılabilecek çok önemli bir şarj teknolojisine yer vermiş oldu.

Oppo gerçek kablosuz şarj teknolojisi

Yeni akıllı telefon modeli olan Oppo Ace Infinity’i ilk kez görücüye çıkartan şirket, yeni telefonuyla beraber gelecek yeni kablosuz şarj teknolojisi FreeVOOC için ilk bakışı atmamızı sağladı. 1 Nisan öncesi yayımlanan video kafaları karıştırsa da gerçek olma ihtimali de oldukça eğlenceli duruyor.
Peki bu kablosuz şarj teknolojisi gerçekse ne işe yaradığı söyleniyor? Öncelikle FreeVOOC sayesinde 10 metre uzaklıkta bile akıllı telefonunuz şarj olabiliyor deniyor.
Bu sayede prizle yakın ilişki kurmak zorunda kalan kişilerin hayatı biraz olsun güzelleşecek gibi duruyor. Zira telefonunuzu uzaktan şarj etmeyi sağlayan bu kablosuz şarj teknolojisi oldukça faydalı.
Sizi sabit bir yere bağlamak zorunda olmayan bu teknoloji aynı zamanda teknoloji sektörünün de bir süredir gündeminde yer alıyor.
Oppo söz konusu şarj teknolojisini gerçek kablosuz şarj teknolojisi olarak adlandırdığı hamlesine gönderme de yapıyor. Oppo Ace Infinity adını duyduğumuz yeni telefon hakkında herhangi bir bilgi bulunmuyor olsa da telefonun en büyük espirisi zannediyoruz ki gerçek kablosuz şarj teknolojisi olacak.
Şirketin videoda da belirttiği gibi FreeVOOC adı verilen şarj teknolojisi, telefonunuzu 10 metredeki mesafeye kadar 5 veya 10 watt aralığında stabile bir şekilde kablosuz şarj olabilme imkanı sağlayacak gibi duruyor.
Söz konusu teknoloji heyecanlandırmış olsa da 31 Mart 2020 tarihinde paylaşılan bu tanıtım videosu, 1 Nisan tarihine denk geldiği için şaka olma ihtimali bile bulunuyor. Yine de gerçek kablosuz şarj teknolojisinin gerçek olmasını umuyoruz.

Ubisoft’tan evde kalmaya teşvik: Ücretsiz oyunlar

Bildiğimiz gibi uzmanlar, yeni tip Corona virüsü Covid-19‘dan toplumun olumsuz etkilenmemesi ve salgının yayılmasını yavaşlatmak için sert önlemlerin bir parçası olarak insanlara evde kalmalarını öneriyor. Özellikle ABD’de git gide yayılan virüsün tedbirleri kapsamında, her dört kişiden üçünün gerekli olmadıkça kesinlikle evde kalması söylendi.
İnsanlar artık dışarıda zaman geçiremediği için çeşitli aktivitelerin yolunu tutuyor. Yeni hobiler keşfederken bir yandan da ve yeni beceriler kazanıyorlar. Ancak #EvdeKal önlemi kapsamında insanların en çok uyguladığı eylemlerden birisi elbette video oyunları oynamak.

Ubisoft’tan oyunseverlere ücretsiz oyunlar

Video oyun devi Ubisoft, bir sürü ücretsiz oyununu kullanıcılarına sunuyor. Ubisoft, insanların evde geçirdiği zamanları daha eğlenceli kılabilmek için oyunları ile katkıda bulunuyor. Ücretsiz denemeler ve indirimlerle gelen Fransız oyun şirketi oyunseverleri sevindirecek.
Rayman Legends
Ubisoft, 31 Mart’ta sitesinde yayınlanan bir mesajda, “Sağlık otoritelerinin talimatlarını uygulayan herkesin, evde kalmasını kolaylaştırmak için bir ay kadar süren teklifler, denemeler ve indirimler hazırladık. Aktif kalmanın, arkadaşlarla uzaktan sosyalleşmenin ya da sadece eğlenmenin bir yolu olarak sizlere yardımcı olmak istiyoruz.” dedi.

Ubisoft, Assassin’s Creed için de harekete geçecek

Popüler oyun şirketi, kampanyaya, çevrimiçi platformu Uplay üzerinden, PC için macera oyunu Rayman Legends ile başlıyor. Bu oyun Ubisoft’un kullanıcılarına ücretsiz bir hediyesi. Ancak oyunu oynamak isterseniz acele etmelisiniz. Çünkü süre 3 Nisan’a kadar. Bunun yanında, Chess Royale ve Rabbids Coding de şu anda ücretsiz olarak sunulan diğer iki Ubisoft oyunu olarak yerlerini alıyor. Önümüzdeki günlerde, Paris merkezli şirket, Assassin’s Creed ve Just Dance gibi popüler oyunlarında, deneme ve ücretsiz teklif sunmayı planladığını söyledi.

Krizi fırsata çevirmeye çalışanlarda bugün!

Corona virüs, alışkanlıklarımızı neredeyse baştan aşağı değiştiriyor. Kurumsal şirketler de buna dahil. Son olarak, bir giyim markası da market ürünleri satmaya başladı. Konuyla ilgili TechInside.com‘da Berkun Meral de bir değerlendirme yazısı yazdı.İşte o yazı:
Corona virüs etkisi e-ticaret sektöründe ilginç gelişmelere sahne olmaya devam ediyor. Son olarak, fiziksel mağazalarını kapatma kararı alan Türkiye’nin önemli tekstil markalarından Kiğılıonline alışveriş sitesine market ürünlerini de ekledi.
Markanın konu ile ilgili bir açıklaması oldu ancak beni açıkçası çok tatmin etmedi.
kigili

Kiğılı market ürünleri ile gündemde

Krizi fırsata çevirmek mi yoksa müşteriye ek hizmetler sunarak yardımcı olmak mı bilemiyorum ama bu hamleyi destekleyenler olduğu gibi anlamsız bulanlar da az değil. Kişisel olarak görüşüm, Kiğılı gibi bir marka için bu girişimin yanlış olduğu yönünde.
Marka, bir malı veya hizmeti ayırt etmeye çalıştığımız özel bir im olarak tanımlanır. Bir malın veya hizmetin marka olarak tanımlanabilmesi için de değerinin bir çok kesim tarafından kabul edilmiş olması gerekir. Kiğılı gibi tekstil üzerine konumlandırılmış ve değer görmüş bir markanın online alışveriş sitesine market ürünlerini de eklemesi markanın ciddi maddi sıkıntılarla uğraştığı ve çaresizlikten farklı bir sektöre kayacağını düşündürebilir. Burada iyi bir iş yapmaya çalışırken markanız için oluşan algıyı yönetmek daha zor olabilir. Toptancı olan, belli markaları bir araya toparlayıp satan girişimlerde zaman zaman farklı sektörlere ait ürünler de görebiliyoruz. Fakat Kiğılı markası tekstil sektöründe bir üretici, yani toptancı olan bir marka değil.
Teknolojide de durum aynı şekilde değil midir? Apple veya Samsung’un teknolojik bir ürün üretmek yerine insanlara yardımcı olabilmek için bebek bezi de sattığını düşünebiliyor musunuz? Belki kendilerine ait olan alt markaları bu tip sektörlerde hizmet veriyor olabilir ama konumlandırdıkları ana markalarında teknoloji içeren ürünlerin dışına çıkmıyorlar.
Peki nasıl olmalıydı? Kiğılı bu sektöre bana kalırsa farklı bir marka ve web sitesi ile girmeliydi. Nasıl olsa e-ticaret alt yapım hazır, buradan yürüyelim demek yerine farklı bir marka üretip bu markayı e-ticaret sitesi olarak konumlandırabilirdi. Böylece yanlış anlaşılmaların önüne geçebilirdi. Açıkcası bir çok kişinin market alışverişi yapmak için bu siteyi kullanacağını veya gömlek bakarken yanına bir de makarna ekleyeyim denileceğini pek düşünmüyorum.

Uzaktan eğitim için görüntülü konferans uygulamaları

Bu yılın en sarsıcı haberlerinden biri hiç şüphesiz yeni tip corona virüs salgını oldu. İlk olarak Çin’in Wuhan kentinde görülen virüs ülkemiz de dahil olmak üzere dünya geneline yayıldı. Geçtiğimiz hafta salgının ülkemiz topraklarına gelmesi ile üniversiteler ve okullar uzaktan eğitim modeliyle eğitimlere devam edeceğini duyurdu. Bu yüzden Uzaktan eğitim için görüntülü konferans uygulamaları da ön plana çıktı.İlköğretim ve ortaöğretim için EBA üzerinden önceden oluşturulmuş interaktif içeriklere erişim sağlanabiliyorken üniversitelerde bu durum eğitmenlerin çalışma yöntemine göre belli oluyor. Bu durum sadece üniversiteler değil, görüntülü sohbet ile eğitime devam etmeyi tercih eden öğretmenler ve öğrencilerin bazı araçları kullanması gerekiyor. Görüntülü sohbet için ücret ödemek istemeyenler ücretsiz görüntülü sohbet uygulamaları arayışına giriyor.

Uzaktan eğitim için görüntülü konferans uygulamaları neler?

Görüntülü sohbet uygulamaları ücretli ve ücretsiz olarak ikiye ayrılıyor. Aralarındaki en büyük fark görüntü kalitesi ve katılımcı sayısı olarak dikkat çekiyor. Görüntü kalitesinin bir sınırı olsa da, katılımcıların internet bağlantı kalitesine göre çözünürlükte bir düşüş yaşanabiliyor.

1. FaceTime

FaceTime, Apple’ın en başarılı uygulamalarından bir tanesi. Apple cihazlarda önyüklü gelen uygulama, stabil ve kaliteli bir görüşme imkanı sunuyor. Mobil cihazlarda kullanılabilecek en kaliteli görüntülü sohbet uygulamarından biri olan FaceTime, grup görüşmelerinde 32 kişilik toplantılara izin veriyor. Uygulamanın en büyük eksisi yalnızca iOS cihazlarda kullanılabiliyor olması. FaceTime ile Android veya başka bir işletim sistemine sahip cihazla görüşme yapmak ne yazık ki mümkün değil.

Disk yazma korumalı hatası nasıl çözülür?

USB bellek veya hafıza kartına dosya kopyalamak istenildiğinde ortaya çıkabilen “disk yazma korumalı hatası can sıkıcı hale gelebiliyor. İnsanların bu hatayı gördüğünde, biçimlendirme işlemi ile üstesinden gelebileceğini düşünüyor. Bu kez “yazma korumalı disk biçimlendirilemiyor” uyarısı ile karşı karşıya kalıyor.

Disk yazma korumalı hatası nasıl çözülür? Yazma korumalı disk

Yazma korumalı disk hatası birden fazla sebepten dolayı ortaya çıkabiliyor. Bu rehberimizde altı farklı yöntem ile sorunu çözmenize yardımcı olacağız.

1 – USB bellek / hafıza kartını fiziksel olarak kontrol edin

İlk yapılması gereken işlem hafıza kartının fiziki olarak kontrol edilmesi. SD ve benzer boyutlardaki hafıza kartlarının üzerinde yer alan mekanik anahtar, kartı kilitme ve kilidini açma imkanı sunuyor. Hafıza kartında yer alan bu anahtar “Lock” yazısının üzerindeyse tam tersi tarafa doğru çekmeniz gerekiyor.Bu işlem yazma koruması sorununu çözmeniz için yeterli olacaktır. USB belleklerde bu mekanizmaya pek yer verilmiyor, ancak olan ürünler var.

 2 – Yeterli depolama alanına sahip olduğunuzdan emin olun.

USB Bellek veya hafıza kartı dolu olduğunda yetersiz alana sahip olduğunuza dair bir uyarı alırsanız. Ancak, bazen yetersiz alan uyarısı yerine yazma koruma hatası ile karşı karşıya kalınabiliyor. Bu nedenle depolama biriminin dolu olup olmadığını kontrol edin. Bunun için yapmanız gereken depolama birimine sağ tıklayarak “Özellikler” seçeneğine tıklamak ve boş alan olup olmadığına bakmak.

3 – Kopyalamak istediğiniz dosya “Salt Okunur” mu?

Kopyalamak istediğiniz dosya “Salt Okunur” olarak ayarlandığında bu hatayı görebilirsiniz. Yapmanız gereken dosyaya sağ tıklayarak “Özellikler” bölümüne girmek ve alt kısımda yer alan “Salt Okunur” seçeneğinin işaretini kaldırmak. Bu değişikliğin aktif olabilmesi için “Uygula” butonuna tıklamayı unutmayın.

4 – Kayıt Defteri yazma koruma hatasını çözebilir

Sorun devam ediyorsa ve özellikle tek bir bilgisayarda karşılaşıyorsanız, Kayıt Defterini kontrol etmek gerekebilir. Daha önce yaptığınız bir değişiklik veya işlem nedeniyle sistem genelinde yazma koruması aktif hale getirilmiş olabilir.
Windows + R tuşuna basarak veya Başlat menüsüne girerek Çalıştır bölümüne geçiş yapıyoruz. “Regedit” yazarak kayıt defterine ulaşıyoruz. Soruna neden olabilen WriteProtect anahtarını bulmak için şu yolu takip ediyoruz;
HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\CurrentControlSet\Control\StorageDevicePolicies
Bu bölümde WriteProtect varsa ve 1 ise değerini 0 olarak değiştirmek sorunu çözmek için yeterli olacak.

5 – Komut İstemi ile salt okunur müdahalesi!

Sorun halen devam ediyorsa, komut satırını kullanabilirsiniz. Başlat menüsüne CMD yazın ve “Yönetici olarak çalıştır” seçeneği ile “Komut İstemi” ekranını aktif hale getirin. Ardından diskpart yazarak Enter tuşuna basın. Bu Windows işletim sistemi içerisindeki yerleşik disk bölümleme aracına ulaşmanızı sağlıyor.
Daha sonra sırasıyla aşağıdaki adımları takip etmeniz yeterli olacak;
– list disk (Sisteme takılı olan diskleri listelemeyi sağlıyor)
– select disk x (x yerine sizin sisteminizde diske karşılık gelen rakamı yazmanız gerekiyor)
– attributes disk clear readonly (Bu komut sonrasında varsa salt okuma özelliği kaldırılacak)
Bu rehberimiz disk yazma korumalı hatası için çözüme kavuşmanızı sağladı mı? Disk yazma korumalı hatası halen devam ediyorsa, yorumlardan veya SDN Forum üzerinden bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Corona virüsten dolayı Skype, büyüdükçe büyüyor

Corona virüsü pandemisinin olumsuz etkileri tüm dünyada iş yerlerinin kapanması ile sonuçlanırken diğer yandan video konferans platformları ve mesajlaşma araçları, talepte çarpıcı bir artış yaşıyor. Bu platformlardan biri ise, kullanımda büyük bir artış yaşayan Microsoft’un Skype uygulaması.

Yüzde 70 oranında artış

Skype, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Corona virüsü salgını nedeniyle daha fazla kişinin evde kaldığına dayanarak Microsoft’un Skype görüntülü görüşme sistemini kullanan kişi sayısının şu anda 40 milyon kişiye ulaştığını söyledi. Bu Skype kullanan kişi sayısının ayda yüzde 70 oranında artması demek oluyor. Skype’tan Skype’a çağrı dakikaları ise yüzde 220 arttı.Microsoft, kullanıcılarının, kaydolmasına veya indirilmesine gerek bırakmadan üç tıklamayla kolayca ücretsiz video toplantıları oluşturmasına olanak sağlayan Meet Now adlı bir özellik bile tanıttı. Meet Now özelliği ile birlikte kullanıcılar istediği kişilerle görüşebilir ve web üzerinden doğrudan görüntülü konferans yapabilir.

Video-Konferans platformlarına talep artıyor

Microsoft, Skype’ı 2011 yılında 8,5 milyar dolara satın aldı. O günden bu güne normalde de sık kullanan bu uygulamanın günlük etkin kullanıcı metriklerini nadiren duyurdu.
Meet Now ile kullanıcılar istedikleri kişilerle doğrudan konuşabilecekler
Corona virüsü nedeniyle evden çalışanların sayısı arttığından, Skype, Microsoft Teams ve Slack gibi uygulamalar kullanıcı büyümesinde ve katılımında ciddi bir artış yaşanıyor. Bu ayın başlarında teknoloji devi, Microsoft Teams‘in günlük 44 milyondan fazla aktif kullanıcıya ulaştığını duyurmuştu.

Zoom uygulaması için güvenlik endişeleri artıyor

Zoom uygulaması güvenlik açığı ile gündeme gelmeye devam ediyor. Corona Virüsü pandemisi sonrası evden çalışmaya dönen şirketler Zoom uygulaması kullanmaya başladı. Ancak geçen hafta yaşanan toplantılara davetsiz girme eylemi olan Zoombombing eylemleri endişeleri daha da arttırdı.
Bu konuda önlemleri arttırdığını söyleyen Zoom yetkililerinin aldıkları önlemlere rağmen hala güvenlik açıklarının kapanmadığı ortaya çıktı. Peki ama Zoom nasıl bir güvenlik açığı ile karşı karşıya?

Zoom uygulaması güvenlik açığı ile gündemde

Zoom sadece şirketlerin değil, aynı zamanda İngiltere gibi bir çok devletin kabine toplantılarında kullanılan bir uygulama. Güvenlik açığı endişeleri sonrası İngiltere Hükümeti bu uygulamayı kullanmaya son verdi. Video görüşme için en çok tercih edilen uygulama haline gelen Zoom uygulaması uçtan uca şifreleme ile korunuyor.
Uygulama her toplantı için 9 ila 11 basamak arasında değişen bir parola yaratıyor. Bu toplantıya erişmek için parolayı girmeniz gerekiyor. Ancak geçen hafta yaşanan Zoombombing saldırıları bu şifrelemenin ne kadar güvenilir olduğunu sorgulattı.Zoombombing, toplantıya davet edilmemiş kişilerin davet şifresini kırması ve pornagrafik, şiddet v.b. saldırgan içeriklerle toplantıları sabote etmesi olarak ortaya çıktı. Zoom yetkilileri şifrelemenin daha da iyileştirildiğini söylemesine karşın, güvenlik uzmanları aynı fikirde değil.
Uzmanlar, Zoom tarafından kullanılan çift taraflı şifrelemenin kolayca tahmin edilebilen bir yapısı olduğu konusunda hem fikir. Apple, geçen sene Zoom uygulaması üzerinden iMac bilgisayarların kameralarına yapılan bir saldırı üzerine, uygulamayı bilgisayarlarından kaldırmıştı.
Bu yüzden iMac üzerinden toplantılara erişmek çok daha zor bir hale gelmiş durumda. Daha önce de uygulamanın kişisel verileri Facebook ile paylaştığı ortaya çıkmıştı.
zoom uygulaması, zoom uygulaması güvenlik açığı, zoombombing
Güvenlik uzmanları pandemi sonrası bir anda öne çıkan uygulamanın şimdiye kadar bu kadar kişinin erişimine alışkın olmamasının çok büyük bir handikap olduğunu düşünüyor. Uygulamayı geliştiren şirketin bu yoğunluğu nasıl kontrol edeceğini ve nasıl güvenliğini sağlayacağı hala belirsizliğini koruyor.
Zoom uygulaması hakkında daha önce İngiltere bir güvenlik soruşturması açmıştı. Şimdi de ABD yargısı da uygulamanın güvenliği nasıl sağladığına dair bir açıklama talep etti.

Bir nevi “1984”: Avrupa da izlenecek

Avrupalı ​​bilim insanları, yeni tip Corona virüsü Covid-19‘un yayılmasını takip etmek için yararlı mobil uygulamalar oluşturmak adına ortak bir program başlatıyor. Reuters tarafından bildirilen habere göre, bugün, 130 bilim adamı, akademisyen ve teknoloji uzmanı Pan-Avrupa Gizlilik İlkeleriyle Yakından Takip (PEPP-PT) girişimini resmi olarak başlatmak için bir araya gelecekler.

ABD’den sonra Avrupa da izlenecek

ABD’nin de toplumu izlemek için bir portal oluşturacağını bu hafta içinde bildirmiştik. Aynı şekilde ABD de corona virüsün yayılımını incelemek için cep telefonu konum verilerini kullanmaya başladı. Ülkenin şimdilik amacı hangi yerlerin kalabalık olduğunu bulmak ve virüsün yayılabileceği yerleri tespit etmek.İsviçre’de kar amacı gütmeyen kuruluş olarak geçen PEPP-PT, sadece bugünler için değil, gelecekte de Avrupa’daki insanlar arasında yayılabilecek Covid-19 salgınını izleyebilecek uygulamaların geliştirilmesine odaklanacak. Teknolojinin gizlilik standartları ve hizmetleri, ülkelere ve geliştiricilere sunulacak.
PEPP-PT konuyla ilgili olarak “Virüs hızla yayıldı ve siyasi sınır tanımıyor. Onu kontrol altına almak için aynı şekilde hareket etmeliyiz. Sağlığı, mahremiyeti ve ekonomiyi korumak için hız ve uluslararası işbirliği şart.” açıklamalarında bulundu. Proje kapsamında üyeler arasında Heartbeat Labs, PocketCampus, Vodafone, 3db ve ISI bulunuyor.

“Büyük birader seni izliyor”

Vatandaşlara ait GPS konum verilerinin toptan ve kontrolsüz kullanımı elbette endişe verici. Bu proje her ne kadar salgını önlemek için kullanılacak olsa da kısıtlama olmadığı takdirde kötüye kullanım mümkün olabilir. Bu da gizlilik haklarının ihlalini yaratabilir. Bunu göz önünde bulundurarak, PEPP-PT, AB’nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ne (GDPR) saygı duyulacağını altını çizerek vurguluyor. Ancak bu teknoloji yine de akıllara George Orwell’ın çok okunan kitaplarından biri 1984’ü ve “Big Brother is watching you” satırını akıllara getiriyor.

Rockstar Games’ten cömert davranış!

Dünyanın en popüler oyunları “Grand Theft Auto” ve “Red Dead Redemption” serisinin arkasındaki stüdyo Rockstar Games, gelirinin bir kısmını Corona virüsü pandemisine karşı mücadeleye bağışlayacağını açıkladı. Rockstar, 1 Nisan’dan Mayıs ayının sonuna kadar, oyunlarının çevrimiçi çok oyunculu sürümlerinde, oyunun “GTA Online” ve “Red Dead Online” oyunlarında aldığı paranın yüzde 5’ini bağışlayacağını söyledi.

Corona virüsü mücadelesine katılan Rockstar’dan yüzde 5 oranında bağış

Rockstar, paranın nereye gideceğini henüz tam olarak ortaya koymadı. Şirket, konuyla ilgili olarak “Bu fonlar, yeni tip Corona virüsü Covid-19’un etkileriyle doğrudan mücadele eden ve bu krizden etkilenenlere yardım eden organizasyonlara, yerel topluluklara ve işletmelere yardımcı olmak için kullanılacak.” açıklamalarında bulundu. “GTA Online” ilk olarak 2013 yılında, “Red Dead Online” ise geçen yıl Mayıs ayında piyasaya sürüldü. Her iki oyunda da oyuncular oyun içi satın alma özelliğini kullanarak bakiye harcayabiliyorlar.

GTA Online, Rockstar için asıl kaynak

Rockstar’ın ana şirketi Take-Two’ya göre, çevrimiçi harcamalar işin büyük bir kısmını oluşturuyor. 2019 yıllık raporuna göre oyun içi satın alma işlemleri 2019 yılında net gelirinin yüzde 40’ını karşılıyordu. Take-Two, 2019 için toplam 2.6 milyar dolar gelir bildirdi. Take-Two, 2019 yıllık raporunda, “GTA Online” için bir önceki yıla göre 53,4 milyon dolar gelir artışı gördüğünü de kaydetti.GTA Online, Rockstar ve ana şirketi Take-Two için oldukça fazla para kazandırıyor. GTA 5 tek başına Şubat ayı itibariyle 120 milyondan fazla sattı. Red Dead Redemption ise 2 Ekim 2018’deki ilk konsol sürümünden bu yana 29 milyondan fazla sattı. Kısacası tüm bu gelirin yüzde 78’i GTA Online oyun içi satın alımlarından geliyor. Başka bir deyişle bu yüzde 5 tutarındaki bağış epey fazla olacak gibi görünüyor.

31 Mart 2020 Salı

Fırında Sebze Dizmesi Tarifi

Fırında Sebze Dizmesi Tarifi İçin Malzemeler

  • 2 adet küçük boykemer patlıcan
  • 2 adetsalkım domates
  • 2 adetkabak
  • 2 dişsarımsak
  • 1 daltaze kekik
  • 1 çay bardağızeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığıtuz
  • 1 çay kaşığıkarabiber

Fırında Sebze Dizmesi Tarifinin Püf Noktası

Domatesleri çok fazla harmanlamamaya ve formlarını bozmamaya özen gösterin.

Fırında Sebze Dizmesi Tarifi Nasıl Yapılır?

  1. Patlıcanı kabuklu bir şekilde incecik dilimler halinde doğrayın. Aynı işlemi kabak ve domates için de yapın.
  2. Patlıcanları tuzlu suyun içerisine koyup 10 dakika kadar bekletin. Siyah acı suyu çıkınca patlıcanlarınızı güzelce yıkayın ve kurulayın.
  3. Bir kabın içerisine patlıcan ve kabakları alın. Üzerine 4-5 yemek kaşığı kadar zeytinyağı gezdirin. Taze kekik, tuz, karabiber, rendelenmiş sarımsağı da ilave edin ve elinizle güzelce harmanlayın. Bu karışıma domatesi de ekleyin. Çok dikkatli bir şekilde karıştırın.
  4. Bir fırın kabını hafifçe yağlayın. Önce bir patlıcan yanına bir kabak ve domates yerleştirin. Sıralamayı bu şekilde devam ettirerek sebzelerinizi dizin.
  5. Üzerine bol miktarda zeytinyağı gezdirin. Hafif karabiber serpin ve 180 derecede ısıtılmış fırına verin. 20-25 dakika kadar pişirin.
  6. Sebzelerin üzeri kızarınca fırından alın. Biraz dinlendirip servis edin. Afiyetler olsun!