25 Aralık 2022 Pazar

Emekli ve memur maaşlarına zam! Rakam ortaya çıktı, yeni maaşlar belli oldu

 Memur maaşına ve emekli aylığına zam geliyor. Emekli aylığı ve memur maaşıyla ilgili son dakika açıklaması geldi. Emekli aylığı ve memur maaşına gelecek zam oranları son verilere göre hesaplandı. En düşük memur maaşı ve en düşük emekli maaşıyla ilgili detaylar ortaya çıktı. İşte maaşlara gelecek zam oranı ve son dakika haberinin detayları...

Memur maaşları ve emekli aylıkları zammında son dakika gelişmeleri yakından takip ediliyor. Yıl sonuna girilmesiyle ocak ayında yapılacak zam sonrasında emekli maaşının ne kadar olacağı ve emekli maaş zammı oranı araştırmaları hız kazandı. Emekli zammı ile ilgili refah payı sinyali de gündeme geldi.Yeni asgari ücret yüzde 54.6 oranında yapılan artışla 8 bin 506 liraya yükseldi. Ocak ayında son 6 aylık enflasyona göre zam alacak olan birçok emekli ise asgari ücretin altında kaldı bu durumda.

Bu yüzden emeklilerin yeni yılda yapılacak artışın yanı sıra seyyanen zam istedikleri belirtildi. İşte emekli maaşları zam oranları ile ilgili haberin detayları…

Yeni asgari ücret açıklandı, emekli yılları kıyaslayarak bir kez daha aynı çağrıyı yaptı. 2002 yılında asgari ücret 184 TL iken emeklinin maaşı 257 liraydı. 2023 yılında ise asgari ücret 8 bin 506 lira olurken en düşük emekli maaşı 3 bin 500 lirada kaldı.

TÜED Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Abdülkadir Ersal açıklamasında “Şu hayat şartlarına göre Türkiye’de 3 bin 500 lira maaşla insanlar geçinebilir mi, mümkün değil! En düşük emeklinin maaşının bugün asgari ücretin altında olmaması lazım” ifadelerini kullandı.

‘YÜZDE 17-18’İN ÜSTÜNE SEYYANEN ZAM İSTİYORUZ’

İşçi ile işverenin uzlaşamadığı yeni asgari ücret yüzde 54,6’lık zamla birlikte 8 bin 506 lira olarak açıklandı. Gözü 3 Ocak’ta açıklanacak Aralık ayı TÜFE rakamlarında emekli de seyyanen zam istedi.

5 aylık enflasyon rakamlarına göre SSK-Bağkur emeklisinin yüzde 14,05 oranındaki zam hakkı kesinleşti. Aralık ayı enflasyonu ile birlikte bu oranın yüzde 17 civarına çıkması bekleniyor.

Kanal D Haber’e konuşan Ersal, emeklinin bu talebi ile ilgili de ‘Bizim sayın Cumhurbaşkanımızdan bu TÜFE’den değil de seyyanen bir zam verilmesini talep etmekteyiz. Biz bu 17-18’lik zam oranın üstüne seyyanen zam istiyoruz’ dedi.

‘EN AŞAĞI YÜZDE 40 ZAM TAHMİN EDİYORUZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün asgari ücreti açıklarken ‘ülkemizin kazanımlarını vatandaşımızın yaşam kalitesini yükseltmek için kullanıyoruz’ sözleri ile memur ve emekli maaşlarını işaret ederek ‘memur ve emekli maaşlarında yapılacak artış oranlarını da bu şekilde tespit edeceğiz’ ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın bu sözlerini hatırlatan Ersal da “Biz de bu sözlerden umutlanarak sayın Cumhurbaşkanımızın daha iyi bir zam yapacağından umutlanıyoruz. En aşağı yüzde 40 civarında bir zam tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu.

Öte yandan TÜİK tarafından açıklanan aralık ayı enflasyon verileri ile emekli maaş zammında 5 aylık oran netlik kazandı. 2023 yılının ilk ayı olan Ocak ayında 6 aylık oran ile emeklilerin alacağı zam oranı kesinleşecek.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile asgari ücretin açıklandığı masada bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, diğer ücretlerde yapılacak düzenlemelere ilişkin mesajlar verdi.

"BÜTÜN ÇALIŞANLARIN REFAHTAN PAY ALACAKLARI YENİ ÜCRET SKALASI"

"Asgari ücret Türkiye’de çalışanların yüzde 37’sini ilgilendiren bir ücret." diyen Bakan Bilgin, "Bütün ücret yapılarını düzenliyor. Asgari ücretten sonra yeniden ücretlerin ayarlandığı sürece giriyorlar. Bu rakam bütün çalışanları sadece asgari ücretli çalışanları değil onun üzerindeki çalışanları da refahtan pay alacakları yeni ücret skalasına ulaştıracaktır." ifadelerini kullandı.

"EMEKÇİLERİ DÜŞÜNEN BİR TUTUM"

Bilgin, "Bu Türkiye’nin büyürken emekçilerini düşünen bir tutumdur. Bu yaklaşım Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını emekçileriyle, üretim sürecine daha verimli bir şekilde katılmalarını sağlayacaktır." şeklinde konuştu.

"MEMUR VE EMEKLİNİ MAAŞINI BUNA GÖRE TESPİT EDECEĞİZ"

2023 yılı asgari ücreti açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan da, "Akrebin kıskacında yoğurularak gelişen, büyüyen Türkiye’nin gerçekten çok büyük fedakarlıklarla kazandığı imkanı her bir insanımızsın emrine vermeyi sürdüreceğiz. Asgari ücreti açıkladıktan sonra memur ve emekli maaşlarında artış da bu şekilde tespit edilecek." dedi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asgari ücreti açıkladıktan sonra memur ve emekli maaşlarında artış da bu şekilde tespit edilecek." dedi. Peki yüzde 55 zam sonrası en düşük emekli maaşı ne kadar olacak? Milliyet Yazarı Cem Kılıç cevapladı. Kılıç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Benim rakamım 8 bin 500 liraydı, beklediğim oran çıktı. TÜRK İŞ tarafı anlaşmaya varmadı. Ama bu yıla ait bir olay değil, son 22 yıl içerisinde 15 kez tarafların anlaşamadığı durum ortaya çıktı. Aslında burada özellikle TÜRK İŞ’in yanlış anlaşılmasından kaynaklı sorunlar var. TÜRK İŞ her ay açlık araştırmaları yapar bu ayınki 7 bin 785 lira olarak belirlenmişti. Bu TÜRK İŞ’in teklifiymiş gibi algılandı. Ama aslında TÜRK İŞ başından itibaren bu rakamla yola çıkmadı. TÜRK İŞ’in rakamı 9 bin liraydı.

İşveren tarafı da geçtiğimiz yıllarda verilen asgari ücret desteğinin bu yıl da devam ettirilmesi konusunda söz sahibiydi. Önümüzdeki günlerde netleşeceğini ümit ediyorum. Şimdi 8 bin 506 lira olarak hesap edince bunun brütü, benim yaptığım kaba hesapla 10 bin 8 lira olur.

ASGARİ ÜCRETİN ÜZERİNDE MAAŞ ALANLAR NE OLACAK?

5-6 yıldır asgari ücret artışı diğer ücretlerde baz alınıyor. Taban ücret ile üzerindeki ücretler arasında bir yakınlaşma, ücretlerin yapışkanlığı dediğimiz bir araya gelme durumu söz konusu oluyor. Sayın Bakan Bilgin, sigortalıların yüzde 37’si asgari ücretli dedi. Bu rakam yüzde 70’ler civarına çıkacaktır. Diğer ücret skalalarında bu kadar artış olmasa bile buna esas alınarak ücret düzenlemesi yapılacak.

3500 lira emekli maaşında taban aylık. Ben taban aylığının artırılacağını düşünüyorum. Memur ve memur emeklileri açısından toplu sözleşme kuralları geçerli, işçi ve Bağ-kur emeklileri açısından 6 aylık TÜFE dikkate alınıyor. Enflasyonun bu rakamların altında çıkacağı gerçek.

Yüzde 54.66’lık artışın emekli aylıklarına da etkisi olacak. TÜFE’nin üzerinde bir emekli aylığı artış oranını yaşayabiliriz. Ben emekli aylıklarının da hemen hemen bu rakama yakın seviyede belirleneceği kanaatindeyim.

 

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI İÇİN FLAŞ TAHMİN

En düşük emekli maaşı 3500 lira. Asgari ücret artışıyla birlikte benim tahminim en düşük emekli maaşı 4500 liraya çıkmış olur. Genel olarak memur ve emekli maaşı zammında da yüzde 40 ile 50 oranında artış bekliyorum."

Kırmızı halıyı 'yıkıp geçti'

 Adettendir... Her yıl sona yaklaşırken o 365 güne damga vuran olaylar şöyle bir hatırlanır. Elbette gösteri dünyasında da, artık son günlerini yaşayan 2022 yılı boyunca birçok gelişme oldu, iyisiyle ve kötüsüyle. Ama biz şimdi kötüleri bir yana bırakıp en renkli anlarını hatırlayalım 2022 yılının... Yani ünlülerin kırmızı halı görüntülerini.

PANDEMİ KARANLIĞI BİTTİ

Son iki yılda Covid 19 pandemisi nedeniyle bütün o ödül gecelerinin, ışıltılı galaların karanlık bir döneme girdiği gösteri dünyası, 2022 yılında yine eski günlerine döndü. Bu süre içinde de ünlüler yine kırmızı halıda salındı. Sözü çok fazla uzatmadan gelin bu yıl kırmızı halıya hangi ünlünün, hangi kıyafetiyle damgasını vurduğunu bir hatırlayalım.SÜRPRİZLİ KOSTÜM

Hemen her yılın kırmızı halı konusunda en renkli etkinliği olan MET Gala yani New York Metropolitan Sanat Müzesi'nin geleneksel galası ile başlayalım. Pandemiden kötü etkilenen organizasyonlardan biri olan gala gecesi, bu yıl mayıs ayında yapıldı. Ana teması Yaldızlı Cazibe olarak belirlenen geceye ünlüler gerçekten de ışıltılı kostümleriyle katıldı. Bütün o kalabalık içinde en çok dikkat çeken iki kişi vardı. Biri Blake Lively diğeri de Kim Kardashian. ABD tarihinde 19'uncu yüzyılın sonlarına uzanan bir geçmişe sahip olan Yaldızlı Çağ'ı yeniden canlandırmayı amaçlayan gecenin yıldızı Blake Lively oldu. Şu sıralarda Ryan Reynolds ile dördüncü bebeklerini bekleyen Lively'nin MET Gala kostümü sürprizliydi.

Ambalaj sektörü ihracatta ‘çemberi’ genişletiyor

 Türkiye’nin ambalaj ihracatının 2022’de 8 milyar dolar seviyesine ulaştığını ifade eden Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, 2023’te de ihracatta Türkiye’yi ve dünyayı farklı gelişmelerin beklediğini dile getirdi.Ambalaj sektörünün ana ihracat pazarının Avrupa olduğunu kaydeden Zeki Sarıbekir, “İhracatımızın devamlılığı için sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalara ayak uydurmalıyız. ASD olarak karbonsuz ekonomiye geçiş sürecini de yakından takip ediyoruz. Bu açıdan bakıldığında dünyada yaşanan iklim nötr dönüşümü çerçevesinde Türkiye büyük avantaj yakalayabilir. Avrupa ülkeleri, Orta Doğu ve Afrika gibi coğrafi olarak yakın olduğumuz pazarlarda büyük avantajlar elde edebiliriz. Türkiye konumuyla daha da ön plana çıkacaktır. İhracatta çemberimizi genişletebiliriz. Ayrıca tedarik zincirinin bozulmasıyla birlikte Çin’den uzaklaşan ülkelerin durağı da Türkiye oluyor. Oluşan fırsatları çok iyi kullanarak, ihracatta çok daha hızlı bir büyüme grafiği yakalayabiliriz” diye konuştu.

20 MİLYAR DOLAR HEDEFİ

Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023’te Türkiye ambalaj sektörünün pazar büyüklüğünün 28 milyar dolardan 30 milyar dolara, kişi başı tüketimin de 300 dolardan 380 dolara çıkmasını beklediklerini ifade eden Sarıbekir, “İhracatımızı ise 8 milyar dolara çıkarmayı hedefliyorduk. Ancak 2023 hedefimize 2022 sonunda ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu sebeple 2023 için yeni hedefimizi 10 milyar dolar olarak yeniden belirledik. Ülkemizde yaklaşık 400 milyar dolarlık bir ekonomik hareketi ambalajlarla sağlıyoruz. 2030 yılına ise sektör büyüklüğümüz için 50 milyar dolar, ihracat için de 20 milyar dolar hedef koyduk” ifadelerini kullandı.

Pakistan: ABD, sınır güvenliğimizi artırmak için fon sağlamaya istekli

 Pakistan Dışişleri Bakanı Bilaval Butto Zerdari, ABD’nin, Afganistan’dan terör saldırılarının engellenmesi amacıyla ülkesinin sınır güvenliğini artırmak için fon sağlamaya istekli olduğunu söyledi.Dawn gazetesine açıklamalarda bulunan Zerdari, geçen hafta New Jersey Senatörü ve ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez ve Güney Carolina eyaletinden Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ile ABD Kongresinde görüştüğünü belirtti.

Zerdari, ABD’nin Afganistan’dan terör saldırılarının engellenmesi amacıyla Pakistan’ın sınır güvenliğini artırmak için fon sağlamaya istekli olduğunu ifade ederek, Menendez ve Graham’ın, ABD’nin bunun için 2023 bütçesinde İslamabad’a fon sağladığını söylediğini aktardı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, 19 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Pakistan Talibanı’nın (TTP) artan saldırılarıyla mücadele konusunda İslamabad’a yardıma hazır olduklarını söylemişti.

Pakistan Talibanı (TTP), 28 Kasım'da sosyal medyadan, 10 Mayıs'ta İslamabad yönetimi ile başlatılan ateşkesin sona erdiğini ve militanlarına ülke genelinde güvenlik güçlerine saldırı emri verdiğini açıklamıştı. Örgüt, o tarihten itibaren güvenlik güçlerine saldırılarını yoğunlaştırmıştı.

Pakistan, TTP'yi terör örgütü kabul ediyor.

İşçilerin kaldığı konteynerde yangın çıktı!

 İşçilerin kaldığı konteynerde yangın çıktı!

İstanbul Maltepede geri dönüşüm deposundaki konteynerlerde çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü.

AAda yer alan habere göre, Maltepe Yalı Mahallesindeki depoda idari bina olarak kullanıldığı belirtilen konteynerlerde henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı.Haber verilmesi üzerine bölgeye itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Bölgeye gelen itfaiye ekipleri, yan yana 5 konteynerin bulunduğu alanda büyüyen yangına müdahale etti.

Yangın ekiplerin çalışmasıyla söndürüldü.

Yargıtay'dan emsal ev ipoteği kararı: Eşin rızası olmadan yapılamaz

 Eşinden habersiz kredi çekenler ile kafasına göre müşterinin evini ipotek eden bankalara Yargıtay'dan emsal nitelikte bir karar geldi. Yüksek Mahkeme, tapuda aile konutu şerhi olmasa dahi uzun yıllar aile konutu olarak kullanılan konutta eşin rızası alınmadan tesis edilen ipotek işleminin geçersiz olduğuna hükmetti.konomik darboğaza düşen Y.B., bir bankadan kredi çekti. İddiaya göre, banka Y.B.'nin eşi ile birlikte yıllardır kullandığı apartman dairesini ipotek ettirdi. Durumu öğrenen kadın mahkemenin yolunu tuttu.Davacı kadın, evine davalı banka tarafından rızası alınmaksızın ipotek tesis edildiğini, yasa gereğince eşin rızası olmadan ipotek tesis edilemeyeceğini, bankanın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etti.

Davalı banka avukatı, dava konusu taşınmaza aynı banka tarafından 2001 ve 2006 yıllarında iki ayrı ipotek tesis edildiğini, davacının bu ipoteklerden haberi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu öne sürdü. İpotek tesis işlemi yapıldığı anda tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını savunan avukat, davanın reddini istedi.

Aile mahkemesi, davalı banka tarafından ipotek tesis işleminden önce tanzim ettirilen ekspertiz raporunda birinci katın kullanıldığının tespit edildiğine, yapılan kolluk araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre de ipoteğe konu taşınmazın uzun yıllardır davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullandığının anlaşıldığına dikkat çekti.

Kararda Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri gereği diğer eşin açık rızası olmadan aile konutuna ilişkin tasarrufta bulunulamayacağı, bu nedenle davacı eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına hükmedildiği belirtildi. Kararı davalı banka vekili temyiz edince devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi. Daire, oy birliği ile aldığı kararla mahkeme hükmünü onadı.

Emsal nitelikteki kararla birlikte eşin rızası alınmadan aile konutu olarak kullanılan daire ipotek ettirilemeyecek.

masterchef eleme adayların 24 aralık

 

MasterChef yeni bölümde yarışmacıları bekleyen bir sürpriz vardı. MasterChef yarışmacılarına son bölümde annelerinden mektup ve resim gönderdikleri görüldü. Bir başka büyük sürpriz ise yarışmacılar anneleri ile birlikte yan yana ödül oyununu kazanmak mücadele etmesi oldu. Ödül oyunun yanında haftanın 4. eleme adayı da belli oldu. 4. eleme adayını belirleyecek yemek ise Kokoreç olacak. İşte 24 Aralık 2022 Cumartesi MasterChef ödül oyununu kazanan yarışmacı...TV8 ekranlarında yayınlanan MasterChef Türkiye'de annelerini gören yarışmacılar büyük bir sürprizle karşılaştı. Yeni bölümde ödül oyunu kazanmak için anneleriyle birlikte kıyasıya bir mücadeleye girişti yarışmacılar anne yemeği yapacak. Haftanın 4. eleme adayı ise yapılan değerlendirmeler sonucunda belli olacak. Peki "MasterChef haftanın 4. eleme adayı kim oldu? Ödül oyunu kim kazandı?" İşte detaylar...MASTERCHEF HAFTANIN 4. ELEME ADAYI KİM OLDU?

MasterChef'te haftanın 4. eleme şeflerin değerlendirmesi sonucunda Görkem oldu.24 ARALIK 2022 MASTERCHEF ÖDÜL OYUNU KİM KAZANDI?

MasterChef Türkiye'nin yeni bölümünde yarışmacılar anneleri ile birlikte ödül oyunu için kıyasıya bir mücadeleye girişti. jüri üyeleri yarışmacılardan, anne yemekleri yapmalarını istedi. En iyi tabağı çıkararak ödül oyununu kazanan anne-oğul Ayaz ve Atike Hanım oldu.MASTERCHEF ÖDÜLÜ NE OLDU?

MasterChef'te ödülü kazanan yarışmacı kadar, ödülde merak konusu oldu. Haftanın ödülü 50 bin TL oldu.HAFTANIN ELEME ADAYLARI KİM OLDU?

Eleme potasına giden yarışmacı Tolga, Burak ve Metin oldu. MASTERCHEF'TE TAKIMLAR NASIL OLDU?

MasterChef'te haftanın takımı belli oldu:

Mavi Takım

Kıvanç (Takım Kaptanı)

Metin

TolgaKırmızı Takım

Görkem (Takım Kaptanı)

Ayaz

Burak

tüdanya kimdir kaç yaşında

 

Tüdanya kimdir, kaç yaşında? Tüdanya nereli, hayatı ve biyografisi!TÜDANYA KİMDİR, KAÇ YAŞINDA, NERELİ?

Tüdanya 1961'de Bergama, İzmir'de doğdu. Türk arabesk şarkıcısı ve sinema oyuncusudur.

İzmir'in Bergama ilçesinde Bergamalı yoksul bir ailenin dokuz çocuğundan biri olarak doğdu. İlkokul 3. sınıftan sonra eğitimini bıraktı. Küçük yaşta 10 yıl süren bir evlilik yaptı, 2 çocuğu oldu. Boşandıktan sonra şarkıcılığa başladı.

Cengiz Özşener'in Pırlanta Pavyon'unda çalışmaya başlayan ve ilk yıllarda Türk Sanat Müziği söyleyen Tüdanya, 1983'te 'Sıra Sıra Dağlar' albümünü çıkartmış ve 700.000 satmıştır. Ardından gelen 'Azap', daha başarısız olsa da 1986'da 3. Albümü olan 'Seni Sevmeyen Ölsün' ile korsanlar hariç 2.000.000 satmıştır. Daha sonra bu parçanın yüzlerce cover'ı yapılmış, onlarca Sanatçı tarafından söylenmiştir.

İzmir Fuar'da 11 yıl aralıksız çıkan tek şarkıcıdır. Şarkılı filmler döneminde Münir Özkul, Salih Kırmızı ve Murat Soydan ile sinema filmlerinde de oynamıştır.

1995 yılında 'O Asker' şarkısı ile Kral TV Video Müzik Ödülleri Arabesk en iyi kadın sanatçı ödülü kategorisinde 1. Kral TV Video Müzik Ödülleri adayı olmuştur.

16 Ekim 2007 yılında Amasya'da verdiği konserin ardından, Tokat'ın Turhal ilçesinde düzenlenen bir başka konsere katılmak üzere giderken, Tüdanya yanında bulunan arkadaşları ile Aydınca mevkiinde trafik kazası geçirir. Geçirdiği kazada yaralanarak kalça kemiği kırılır ve Amasya Sabuncuoğlu Şerefeddin Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınır.

2020 yılında kalp krizi geçiren ve 2021 yılında gırtlak kanserine yakalanan Tüdanya sesini kaybetmeden önce son konserini 2018 yılında İstanbul Cahide'de vermiştir. 37. İstanbul Film Festivali'nin Arabesk sinema filminin 30. Yılı dolayısıyla organize ettiği gecede Gülden Karaböcek, Ayta Sözeri ve Demet Evgar ile birlikte sahne alan Tüdanya 'Seni Sevmeyen Ölsün' ve 'Huzurum Kalmadı' adlı şarkıları seslendirdi. Gırtlak kanserine yakalandıktan sonra sıkıntılı günler yaşayan Tüdanya'nın yardımına Şubat 2022 de sanatçı Haluk Levent koştu. AHBAP Derneği kurucusu Levent; "Çok, çok zor durumda. Kanser bir yandan evsizlik bir yandan. Haydi biz başarırız arkadaşlar!" diyerek sanatçı için yardım kampanyası başlattı.

ALBÜMLERİ

• (1983) Sıra Sıra Dağlar

• (1986) Azap

• (1986) Seni Sevmeyen Ölsün

• (1987) Sen Bir Ömürsün

• (1988) Sen Yaşa

• (1989) Adın Sevgilim Olsun

• (1991) Dön

• (1993) Beklenen Tüdanya

• (1994) Söyle Güzel İsmin Ne

• (1995) Yüreğimde Depremler (Sen Sefa Geldin)

• (1999) Canım Sağolsun

• (2002) Allah Kerim (İşte Tüdanya

24 Aralık 2022 Cumartesi

Özbekistan'da bakanlık ve kamu kurumlarının sayısı 61'den 28'e düşürülecek

 Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in imzaladığı, kamu yönetiminde yapısal reformlara ilişkin kararnameyle 1 Ocak 2023’ten itibaren hükümete bağlı bakanlık ve kamu kurumları sayısının 61’den 28’e düşürülmesi kararlaştırıldı.Buna göre, 25 olan bakanlık sayısı 21'e düşürülecek, bazı kamu kurumları birleştirilecek, 20 kamu kurumu ise lağvedilecek.

Kararnameye göre, yeni yılın ilk gününden itibaren, profesyonel yönetim ilkelerine dayanan ve verimliliğe odaklanan bakanlık ve kamu kurumlarını içeren bir sistem oluşturulacak. Bakanlık ve kamu kurumlarında yöneticiler de dahil, idari personel sayısı yüzde 30 azaltılacak.

Halihazırdaki 8 başbakan yardımcısı ve 3 başbakan danışmanından sadece 4 başbakan yardımcısı kalacak. Bakanlar Kurulunun yürütme idaresindeki 269 personel yarı yarıya azaltılarak 120 personele sahip Başbakanlık Sekreterliği oluşturulacak.

Bakanlık ve kamu kurumları yeniden yapılandırılarak yerine Yatırım, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, Maden ve Jeoloji Bakanlığı, İnşaat, İskan ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı, İstihdam ve Yoksulluğu Azaltma Bakanlığı, Yüksek Öğrenim, Bilim ve İnovasyon Bakanlığı, Okul Öncesi ve Okul Eğitimi Bakanlığı, Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gençlik Politikaları ve Spor Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Su İşleri Bakanlığı, Dijital Teknolojiler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Acil Durumlar Bakanlığı oluşturulacak.

Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, 20 Aralık’ta 2022'yi değerlendirmek ve 2023 perspektiflerini açıklamak üzere Parlamentoya hitabında, 2023'te yönetim sisteminde reform yapılacağını ve daha verimli bir sisteme geçileceğini belirterek "Hükümetin çalışma şekli de kökten değişecek. Mevcut 61 olan bakanlık ve kamu kurumları sayısı 28'e düşürülecek." demişti.

Kanser tedavisi gören sunucu Armağan Çağlayan, program yaptığı YouTube'a veda etti

 

Kanser tedavisi gören sunucu Armağan Çağlayan, program yaptığı YouTube'a veda etti

MedYapım'ın kurulduğu bir esnada arkadaşının da yardımıyla hazırlık elemanı olarak işe başladı. Kısa süre içerisinde editörlüğe kadar yükselip genel müdür yardımcılığı görevini üstlendiği dönemde 11 yıldır çalıştığı MedYapım'dan ani bir kararla ayrıldı. MedYapım'da çalıştığı dönemde Bülent Ersoy Show, Huysuz Show, Hülya Avşar Show, Şans Kapıyı Çalınca, Şahane Pazar, Kim 500 Milyar İster, Ünlüler Çiftliği gibi birçok başarılı yapıma editöryal koordinatör olarak imzasını attı.

2003 yılında ise Popstar yarışmasının jüri üyesi olarak kamera arkasından ekran önüne hızlı bir geçiş yaptı.

Bu sırada Finansbank ile Avea markalarının reklamlarında, Belalı Baldız ve İmkansız Aşk adlı dizilerde konuk oyuncu olarak oyunculuk yeteneğini gösterme fırsatı buldu. 2004-2005 yılları arasında Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde köşe yazarlığı yapmaya başladıktan bir süre sonra çeşitli röportajlara da imzasını attı. Hürriyet gazetesinden ayrıldıktan sonra röportajlarına Esquire dergisinde devam etti. Aynı zamanda Dishy dergisinde de "Tortu Takvimi" adında bir köşe hazırladı.

MedYapım'dan ayrıldıktan sonra görevine Doğan TV bünyesinde yer alan D Productions yapım şirketinde prodüksiyonlardan sorumlu direktör olarak devam etti. "Son Ütücü", "Deniz Akkaya ile Top Model Türkiye" ve "Büyük Teklif" adlı programların yapımcılıklarını üstlendi. 2006 yılı yaz döneminde Star TV ekranlarında "Son Ütücü" adlı talk show programını yaptı.

2006 yılının bitmesiyle birlikte D Productions'taki görevinden ayrıldı ve "Son Ütücü" programı da ekranlara veda etti. 2007 yılında Osman Yağmurdereli ile birlikte "Ar&Ya" yapım şirketini kurmuştur. Ar&Ya Yapım şirketinde "Dilimin Ucunda", "Kadınlar ve Erkekler" ve sunuculuğunu üstlendiği talk show programı "Armağan Çağlayan'la Bu Hafta" programına imzasını attı.

Armağan Çağlayan 2008 yılında Ayşe Taş ile "Çok Yaşa Sen Ayşe" programını yaptı. Daha sonra "Format Yapımcılık" şirketini kurdu. 2009 yılında yapımcılığını yaptığı "Olmaz Böyle Şey" adlı program ile Türkiye'nin yetenekleri ile yurtdışındaki yetenekleri bir araya getirdi. 2009 yılında Play Yapımcılık'ın üstlendiği "Altın Kızlar" adlı programın formatını yurt dışından getirdi. Bu arada Popstar Alaturka'da jüri üyeliğine devam etti.

İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesinde araştırma görevlisi olarak İletişimde Yaratıcılık dersi ve Beykent Üniversitesi İletişim Fakültesinde, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık ile Görsel İletişim bölümlerinde öğretim görevlisi olarak ders vermiştir.[1][2]

Radikal gazetesinde köşe yazıları yazmış ve röportajlar yapmıştır.[3] 3 Şubat 2016'da Nokta dergisinde yazmaya başlamıştır.[4]

Magazin röportajlarına 29 Nisan 2017'de Posta gazetesinde devam eden Çağlayan, bir ay sonra buradan ayrılmış ve 8 Haziran 2017'de Kanal D'ye geçmiştir.[5] 17 Mayıs 2018'de Kanal D'nin Demirören Medya Grubu'na satılmasının ardından diğer pek çok medya çalışanıyla birlikte işten çıkartılmıştır.[6] 14 Mart 2018'de Popstar 2018 adlı şarkı yarışmasının jüri üyeliği yapmıştır.[7] Ancak yeterli reytinge ulaşmayan bu program 23 Mayıs 2018'de erken final yapmıştır.[8]

2020 yılında 196Sekiz isimli bir YouTube kanalı kurmuştur. Kanalın Kasım 2022 itibarıyla yaklaşık 1.3 milyon abonesi bulunmaktadır

Survivor 2023'ün 6 ismi daha belli oldu

 Survivor kadrosu şekillenmeye başladı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Acun Ilıcalı, Berdan Mardini, Ümit Erdim, Murat Eken, Zeynep Alkan, Seçkin Piriler ve Cansu Tuman'ın ardından Halil İbrahim Göker, Buse Plan, Alper Rende, Elanur, Chaby ve Kürşat Juan'ın da Survivor kadrosunda yer alacağını duyurdu.

Survivor 2023 kadrosu Acun Ilıcalı tarafından açıklanmaya devam ediyor. 2023'ün ilk aylarında ekrana gelecek Survivor'da geçtiğimiz günlerde Ilıcalı; Berdan Mardini, Ümit Erdim ve Murat Eken, Zeynep Alkan, Seçkin Piriler ve Cansu Tuman'ın kadroda olacağını duyurmuştu.

Ünlü televizyoncu 6 yarışmacının daha ismini açıkladı.

Halil İbrahim Göker, Buse Plan, Alper Rende, Elanur, Chaby ve Kürşat Juan da 2023 Survivor kadrosunda yer alacak.

Emine Erdoğan, Olgunlaşma Enstitüleri'nin ortak markasının açılışını yaptı

 Olgunlaşma Enstitüleri markalarından Bohça'nın ikinci mağazası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katıldığı törenle açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde kültürel hafızanın yaşatılması misyonu ile olgunlaşma enstitülerinde üretilen ürünler, 2021 yılında 'Bohça' markası ile dünyaya açıldı.

Markanın ikinci şubesi Emine Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katılımıyla İstanbul Galataport Paket Postanesi bölümünde hizmete açıldı. Açılışa Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in eşi Nebahat Özer, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un eşi Pervin Ersoy, Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un eşi Ümmü Eymen Muş, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Osman Sezgin ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Sabahattin Dülger de katıldı."GENÇ TASARIMCILARIMIZA YUVA OLMAYA DEVAM EDİYOR"

Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından açılışla ilgili paylaşımda bulundu. Emine Erdoğan, "Olgunlaşma Enstitülerimizin ortak markası Bohça'nın Galataport İstanbul'daki mağazasının açılış kurdelesini kestik. Gelenekseli modernle harmanlayarak Türk kültürünü ilmek ilmek geleceğe taşıyan Bohça'ya ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Uluslararası markalaşma yolunda kararlılıkla ilerleyen Bohça, aynı zamanda genç tasarımcılarımıza da yuva olmaya devam ediyor. Kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarımızın ihyasında emeği geçen hünerli elleri gönülden tebrik ediyorum" dedi.

Rekabet Kurumu Başkanı Küle: Rekabet ihlalleri fiyatların suni artışına neden oluyor

 Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, Rekabet Kurulu’nun 13 üretici/tedarikçi teşebbüse 878 milyon TL ceza uyguladığı soruşturmada, tedarikçiler ve perakendeciler arasındaki iş yapma biçiminin rekabet ihlallerine yol açabilecek şekilde oluştuğunun ortaya çıktığını söyledi. Küle, "Bu yaygın iş yapma biçimi çerçevesinde, üretici/tedarikçi teşebbüsler, kendi ürünleri bakımından perakendecilerin nihai satış fiyatlarını ve fiyat artış zamanlarını koordine ediyor. Bu iş yapma biçimi sonucu oluşan rekabet ihlalleri, teşebbüslerin fiyatlarını serbestçe belirlemelerini engelliyor ve piyasadaki fiyatların suni olarak yükselmesine ve tüketicilerin bu durumdan doğrudan zarar görmelerine neden oluyor" dedi.Rekabet Kurulu'nca 2021 yılının Nisan ayında başlatılan ve 1,5 yıl süren 'tedarikçi soruşturması' kapsamında fiyatlama davranışları incelenen 13 üretici/tedarikçinin, 'topla-dağıt' niteliğine sahip kartele taraf olmak ve perakende seviyesinde faaliyet gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarını belirlemek suretiyle kanunu ihlal ettikleri belirlendi. Bu firmalara 878 milyon TL ceza verildi. Daha önce aynı konuda idari para cezası verilen soruşturma kapsamındaki 5 zincir marketin de topla-dağıt karteline taraf oldukları tespit edildi. Ancak önceki soruşturmada idari para cezası uygulandığından yeni idari para cezası uygulanmadı.5 MARKETE CEZA VERİLMİŞTİ'

Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, kararın, hızlı tüketim malları perakendeciliği sektöründe alınan ilk karar olmadığını söyleyerek, "Kurulumuz kamuoyunda 'zincir marketler soruşturması' olarak bilinen soruşturma sonucunda aldığı 28 Ekim 2021 tarihli kararıyla yemeklik yağ üreticisi 1 teşebbüs ile 5 ulusal zincir marketin topla-dağıt niteliğine sahip kartele taraf olduklarını ve ayrıca söz konusu yemeklik yağ üreticisi teşebbüsün perakende seviyesinde faaliyet gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarını belirlediğini ve böylelikle anılan teşebbüsler tarafından kanunun 4'üncü maddesinin ihlal edildiğini tespit etmiş ve bu teşebbüslere idari para cezası vermişti. Nitekim bu soruşturmada elde edilen belgeler, 'tedarik soruşturması' olarak anılan 13 üretici/tedarikçinin ceza almasıyla sonuçlanan soruşturmanın açılmasına da yol açmıştı" dedi. 

'EN AĞIR REKABET İHLALİ'

Her iki soruşturmanın da hızlı tüketim malları perakendeciliği sektöründe tedarikçiler ve perakendeciler arasındaki iş yapma biçiminin, rekabet ihlallerine yol açabilecek şekilde oluştuğunu gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti: 

"Bu yaygın iş yapma biçimi çerçevesinde, ilk olarak üretici/tedarikçi teşebbüsler, kendi ürünleri bakımından perakendecilerin nihai satış fiyatlarını ve fiyat artış zamanlarını koordine ediyor. Bir başka deyişle, perakendeciler ortak tedarikçileri aracılığıyla birbirlerinin geleceğe yönelik fiyatları, fiyat artış tarihleri, dönemsel aktiviteleri ve kampanyaları gibi rekabete hassas bilgilerinden haberdar oluyor ve kendi davranışlarını buna göre şekillendiriyor. Rekabet hukuku terminolojisinde 'topla-dağıt tipi kartel' olarak nitelendirdiğimiz ve en ağır rekabet ihlalleri arasında sayılan bu durum ise perakendeciler arasındaki fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor. İkinci olarak, bu yaygın iş yapma biçimi, tedarikçilerin perakende seviyede faaliyet gösteren teşebbüslerin raf fiyatlarına müdahale etmesini ve perakendecilerin nihai satış fiyatlarını belirlemesini de içeriyor. Nihayetinde, perakende seviyesinde faaliyet gösteren teşebbüslerin nihai satış fiyatlarının aynı düzeyde olmasına yol açan ve yeniden satış fiyatının tespiti olarak nitelendirilen bu durum ise yine benzer şekilde perakende seviyesindeki fiyat rekabetini ortadan kaldırıyor."  

'TÜKETİCİLER ZARAR GÖRÜYOR'

Rekabet Kurumu Başkanı Küle, serbest rekabet piyasalarında, teşebbüslerin satış fiyatlarını serbestçe ve birbirleriyle rekabet halinde belirlemelerinin beklendiğini kaydedip, şöyle konuştu:

"Zira teşebbüsler arasındaki rekabet, fiyatların düşmesini, ürün ve hizmet çeşitliliği ile kalitenin artmasını sağlayacak ve nihayetinde tüketiciler bakımından fayda yaratacaktır. Ayrıca rekabetin tesisi dolaylı olarak fiyat istikrarına, ekonomik büyümeye, uluslararası rekabetçiliğe de katkı sağlayacaktır. Bu nedenle hızlı tüketim malları sektöründe yaygın olarak görülen iş yapma biçimleri sonucunda meydana gelen rekabet ihlalleri, teşebbüslerin fiyatlarını serbestçe belirlemelerini engelliyor ve piyasadaki fiyatların suni olarak yükselmesine ve tüketicilerin bu durumdan doğrudan zarar görmelerine neden oluyor. Ayrıca, bu davranışlar dolaylı olarak ülke ekonomisi üzerinde de olumsuz etkilere yol açıyor. Üstelik bu rekabet ihlallerinin ekmek, alkolsüz içecekler, atıştırmalık ürünler, kişisel temizlik malzemeleri gibi tüketicilerin bütçesi içerisindeki payı yüksek olan hızlı tüketim malları perakendeciliği sektöründe gerçekleştiği dikkate alındığında, tüketicinin uğradığı zararın büyüklüğü daha da çarpıcı hale geliyor. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren teşebbüslerin iş yapma biçimlerini değiştirmeleri ve rekabet hukuku kurallarına uygun hale getirmeleri zaruri hale gelmiştir. Biz kararlarımız ile piyasa oyuncularına bu konuda farkındalık kazandırdığımızı düşünüyoruz. Rekabet Kurumu olarak soruşturmalar ve rekabet savunuculuğu yoluyla piyasalarda etkin rekabet ortamının tesis edilmesini ve korunmasını sağlamaya yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz."