2 Aralık 2019 Pazartesi

Mis Gibi Çökertme Kebabı Tarifi

Mis Gibi Çökertme Kebabı Tarifi İçin Malzemeler

  • 300 gr kuşbaşı et
  • 2 adet orta boy patates
  • Küçük kase yoğurt
  • 3 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • Pul biber
  • Kekik
  • Tuz

Mis Gibi Çökertme Kebabı Tarifi Yapılışı

  1. Öncelikle etimizi pişirelim pişen etlerimizi kekikle lezzetlendirelim.
  2. Patatesleri kızartmalık doğrayalım kızartalım sarımsakları ezelim yoğurtla karıştıralım.
  3. Bir yerde tereyağ eritip pul biber koyalım.
  4. Kızarttığımız patatesler tabağımıza dizelim ortasına etlerimizi koyalım.
  5. Etrafına sarımsaklı yoğurt gezdirelim , üzerine tereyağ döküp servis edelim. Afiyet olsun

Müthiş Sunumuyla Kek Kalıbında Patatesli Börek Tarifi

Müthiş Sunumuyla Kek Kalıbında Patatesli Börek Tarifi İçin Malzemeler

İç Harcı İçin ;
  • 5 adet orta boy patates
  • 1 adet orta boy soğan
  • 1 tutam maydanoz
  • 1 yemek kaşığı salça
  • Tuz, pul biber
Sosu İçin ;
  • Yarım şişe sade soda
  • 2 adet yumurta
  • 1 bardak süt
  • Yarım çay bardağı ayçiçek yağı
  • 1 çay kaşığı tuz
Börek İçin ;
  • 4 adet yufka
  • Çörek otu

Müthiş Sunumuyla Kek Kalıbında Patatesli Börek Tarifi Yapılışı

  1. İç harcı için ; patatesler bir tencerede haşlanırken ufak ufak doğradığımız soğanı küçük bir ataya atalım ve soğan biraz öldükten sonra salçamızı ekleyelim.
  2. Haşlanan patateslerin kabuklarını soyarak bir kapta güzelce ezelim.
  3. Üzerine salçalı sosumuzu ekleyerek daha sonra maydanoz, tuz ve pul biber ekleyelim.
  4. Sosu için ; yumurtalarımızı bir kapta güzelce çırpalım üzerine süt soda ve ayçiçek yağını ekleyelim.
  5. Börek için ; iyice yağladığımız kek kalıbının içerisine biraz çörek otu serpelim.
  6. Daha sonra 1 adet yufkayı kek kalıbına yerleştirelim. Kalan yufkaları ikiye bölelim.
  7. Böldüğümüz yufkaları sosa batırdıktan sonra kek kalıbına yerleştirelim ve üzerine iç harcımızdan ekleyelim.
  8. Yufkalar bitene kadar bu işlemi tekrarlayalım.
  9. En son yufkayı da koyduktan sonra kalıbın etrafında kalan yufkayı da üzerine kapatalım güzelce ve elimizde kalan sosu böreğimizin üzerine dökelim.
  10. Önceden ısıtılmış fırında 170 derecede 45-50 dakika kadar pişirelim.
Benim kalıbımın şeklinden dolayı dilimlenmesi çok kolay oldu, tadı ise gerçekten çok güzeldi.
Çok kısa sürede misafirlere şık bir sunum yapmak isteyenler hemen denesinler, afiyet olsun 😊

Mantar Sote Tarifi

Mantar Sote Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 paket mantar (yaklaşık 400 gr)
  • 2 adet çarliston biber
  • 1 adet soğan
  • 1 adet domates
  • 1 diş sarımsak
  • Bir kaç dal maydanoz
  • 5-6 yemek kaşığı sıvı yağ
  • Tuz, karabiber, toz biber

Mantar Sote Tarifi Yapılışı

  1. Tüm sebzelerimizi yıkayıp doğruyoruz.
  2. Pişirme kabımıza sıvı yağ alıp önce soğan, biber ve sarımsağı çeviriyoruz.
  3. Üstüne mantarları ekleyip onlarla kavuruyoruz üstüne domatesi ekliyoruz.
  4. Domates eriyince tuz ve baharatları ekliyoruz karıştırıyoruz.
  5. En son üstüne doğradığımız maydanozları ekliyoruz.
    Afiyet olsun.

Fırında Hamsi Buğlama Tarifi

Fırında Hamsi Buğlama Tarifi İçin Malzemeler

  • 2 kilo hamsi
  • 2 adet soğan
  • 1 adet yeşil biber
  • 1 adet domates
  • 1 adet limon
  • 1 baş sarımsak
  • Tuz
Sosu İçin ;
  • 3 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 adet limonun suyu
  • 1 yemek kaşığı kekik

Fırında Hamsi Buğlama Tarifi Yapılışı

  1. Hamsilerimizi temizleyip yıkadıktan sonra tuzlayalım ve fırın tepsimize sırayla dizelim.
  2. Tek katı dolunca üzerine soğan, sarımsak, domates ve sosumuzu bir miktarını dökelim.
  3. Daha sonra 2. sırayı dizelim ve yine malzemelerimizi üzerine ekleyelim.
  4. Ekstra yeşil biber ekleyelim ve sosumuzun tamamını dökelim.
  5. Daha sonra 180 derecelik fırına atalım. Buğlama kıvamına gelince fırından alalım.
    Servise hazır.
    Not : İsterseniz aynı malzemeyle daha çok pişirip üzerini kızartabilirsiniz. Afiyet olsun.

Beşbarmak (Geleneksel Orta Asya yemeği) Tarifi

Beşbarmak (Geleneksel Orta Asya yemeği) Tarifi İçin Malzemeler

Hamuru İçin ;
  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı ılık su
  • 3 su bardağı un (farklılık gösterebilir)
  • Tuz
Üzerine
  • 1 adet kuru soğan
  • Tavuk suyu
  • Yarım tavuk
  • 2-3 adet kuru soğan
  • 2-3 adet yeşil -kırmızı biber
  • 2 adet patates
  • Tuz
  • Tane karabiber

Beşbarmak (Geleneksel Orta Asya yemeği) Tarifi Yapılışı

Bu yemeğin adı BEŞBARMAK, yani beş parmak, eski zamanlarda kaşık olmadı döneminde elle yenilirdi. Orta Asya’nın ta ne zamandan bizim bu günlere kadar gelmiş bir tarif bu. Ana malzemeler hamur ve et. Genel olarak Kazakistan’da daha yaygın bir yemek türü, ve bugünkü anlatacağım tarif Kazakistan’da yapılan beşbarmak. Diğer milletlerde farklılık gösterebilir ama ana malzemesi aynı kalıyor. Beşbarmak yağlı kemikli et ile yapılan bir yemek, genel olarak dana ve koyun Eti kullanılıyor. Bende bugün size tavuk Eti ile yapılmış bir çakma 😉Beşparmak yemeği anlatacağım. Çakma dediğime bakmayın, sadece tavuk ile yapıldı için öyle söyledim ama esas tarif bu. Bu kadar anlatım yeterli galiba.
Uzun zamandır yapmak istediğim ama tam net hatırlamadığım için yapamadım bir lezzet. Anneannem bize hep yapardı. Geçen internette dolaşırken gördüm ve bulduğuma çok sevinmiştim.
  1. İlk olarak eti (bende tavuk) yıkayıp bir tencereye soğuk suya koyalım. Kaynayınca üzerine çıkan atıkları kaşıkla toplayıp çöpe atalım.
  2. Kaynayınca altını kısıp, tuz, karabiberi ve sebzeleri (kuru soğan, patates, biber) kabuklarını soyup, yıkayıp tüm olarak tencereye atalım.
  3. Tavuk ve sebzeleri kısık ateşte yaklaşık 1. 5 saat pişirelim. Sonradan bütün malzemeleri kevgir yardım ile çıkartalım. Tavuğu soğuyunca didikleyelim.
  4. Kalan sebzeler ile işimiz yok, ama atmayın onları ayrı ya da yanında tüketebilirsiniz. İsterseniz tek tavuğu pişirin sebzesiz ama ben daha lezzetli ve daha vitaminli olsun diye hep tavuk pişerken koyuyorum.
  5. Tavuk pişene kadar hamuru yoğuralım. Yumurtaları tuz ile çırpalım üzerine ılık su ilave edelim, sonradan yavaş yavaş elenmiş unu. Bende yaklaşık 3 büyük su bardağı gitti, sizde farklılık gösterebilir, bu yüzden kontrollü bir şekilde ilave edelim.
  6. Yoğuracağımız hamur erişte hamuru gibi, çok sert olmasın, açması sıkıntı olur yoksa. En az 30 dakika dolapta hamuru dinlendirelim.
  7. Hamur dinlendikten sonra hamuru 4 bezeye bölelim, ya da istediğiniz miktara. Aynı mantı hamuru gibi bir hamur açalım kalın olmayacak şekilde. Ve istediğimiz gibi keselim, genelde büyük kare olarak kesilir. Bu hamur açık olarak 15 dakika kurutulur tahtada.
  8. Hamur kururken 1 adet kuru soğanı ikiye bölüp ince ince doğrayalım, ve bir kaba alarak kaynar tavuk suyundan üzerine dökelim, ve üstünü örtelim.
  9. Haşlanmış tavuk suyu azaldı ise üzerine soğuk su ilave edip kaynatalım tekrar tuz koyup bu kesilmiş hamuru bu tavuk suyun içinde haşlayalım.Haşlarken hepsini birden atmayın, tek tek atın hamurları yapışmasın diye. Ben bir bezenin hamurunu tek seferde pişirdim.
  10. Kevgir ile pişen hamuru alıp geniş bir kaba alalım, resimde gösterdim şekilde.
  11. Üzerine doğranmış ve yumuşamış soğanı dağıtalım, ve en son didiklenmiş tavuk eti.
  12. Bir kepçe kadar üzerine de tavuk suyundan gezdirelim. Servis yaparken tavuk suyunu ayrı kaseye koyup yanında içiyorlar.
    Böyle bir değişik yemek tarifi. Ama tadı çok güzel, beğeneceğinize eminim. Kuru soğanı az yağda 1-2 dakika kavuranlarda da var, ama o size kalmış.

Kadınbudu Köfte Tarifi

Kadınbudu Köfte Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 su bardağı haşlanmış pirinç
  • Yarım kilo kıyma
  • 1 adet soğan
  • 1 adet yumurta
  • Tuz, karabiber
Bulayıp Kızartmak İçin ;
  • Yumurta
  • Un

Kadınbudu Köfte Tarifi Yapılışı

  1. Kıymanın yarısını ayırıp kavuruyoruz.
  2. Kavrulan kıymayı çiğ kıymanın üzerine ilave edip pirinç yumurta rendelenmiş soğan ve baharatları ekleyip yoğuralım.
  3. Yarım saat dinlendirdikten sonra önce yumurtaya sonra una bulayıp kızartalım.
    Ben akşamdan kalan pirinç pilavını kullandım sizlerde o şekilde yapabilirsiniz.

1 Aralık 2019 Pazar

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden ıspanak zehirlenmeleri ile ilgili açıklama

İstanbul ve çevresinde vatandaşların ıspanak ve ıspanağa benzer bitkiler tüketmelerinin ardından yaşanan zehirlenme vakaları artmaya devam ediyor.
Zehirlenmelerin neden kaynaklandığı tartışılmaya devam ederken İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü konu ile ilgili bir açıklama yaptı.
Müdürlük’ten yapılan açıklama şöyle:
“İl Müdürlüğümüze, İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden 02.11.2019 tarihinde yapılan ihbarda ıspanak tüketimi sonrası zehirlenme olduğu bildirilmiştir.  Zehirlenme şüphesi ile sağlık kuruluşlarına başvuru yapanların ürün satın aldıkları ilimizde, faaliyet gösteren satış noktalarından analiz yapılmak üzere taze ıspanak, evlerden ise pişmiş ıspanak yemeği numunesi alınmıştır. Alınan numunelerin ileri tetkik sonuçlarında ıspanak içerisinde tespit edilen yabancı ottan kaynaklı yoğun miktarda atropin ve scopalamin maddesi tespit edilmiştir.

Zehirlenmeye ıspanaklara karışan patlıcangiller familyasından, atropin ve scopalamin içeren yabancı otların neden olduğu yapılan analizlerle ortaya çıktığı görülmüştür.

İl Müdürlüğümüze ulaşan tüm ihbarlar değerlendirilmekte, konuyla ilgili değişik ilçelerimizden sağlık kuruluşlarına başvuranların ıspanak satın aldıkları işletmeler, resmi kontrole tabi tutulmakta, numune alınmakta ve alınan numuneler laboratuvarlara gönderilmektedir.

Halkımızın tüketecekleri tüm gıdaları olduğu gibi, yeşil sebzeleri de dikkatlice kontrol ederek, yabancı otları ayırt etmeli ve çok iyi şekilde temizledikten sonra tüketmeleri gerekmektedir.”

Daha az et tüketmek isteyenler için 5 basit öneri

Et tüketmenin hem etik olarak hem de karbon salımı nedeniyle çevresel bedeli oldukça yüksek. Siz de et yemeyi bırakmak ya da azaltmak istiyor ama zorlanıyorsanız aşağıdaki 5 önerimize göz atmanızı tavsiye ederiz.
#1 Kendinizi bir anda zorlamayın
Vegan ve vejetaryenlerin protein almak için et ve süt ürünleri yerine tükettikleri seitan, tofu ve tempeh gibi seçenekler mevcut ancak bu alternatifler her damak tadına uygun olmayabilir. Eğer bu alternatiflerin tadı hoşunuza gitmiyorsa kendinizi zorlamayın ve her zaman tükettiğiniz etli yemeklerin etsiz versiyonlarını tüketmeye çalışın.
Sebze çorbası yapın, etsiz baklagiller ve çiğ yemişler eklediğiniz salatalar hazırlayın. Sebzeli makarna ve mutfağımızın vazgeçilmezleri olan zeytinyağlıları bol bol tüketmeye çalışın.
#2 Adım adım ilerleyinÇok fazla et tüketiyorsanız ve etsiz bir yaşam sizin için kabus gibi görünüyorsa muhtemelen bir gecede vegan olamayacaksınız. Başlangıçta daha esnek bir beslenme biçimini deneyebilirsiniz. Haftanın bir günü et yemeyi bırakın ya da akşam yemekleri dışında et tüketmeyin. Bu düzene alıştıkça dozu artırarak et tüketiminizi tamamen bitirmeyi deneyin.
#3 Ne kaybettiğinize değil ne kazandığınıza odaklanın
Yıllardır et tüketen biri için bir anda etsiz bir yaşam sürdürmeyi düşünmek zor olabilir. Yemek hazırlama rutininizi değiştirmeniz gerekecek. Yemek yapmayı seven bir insansanız et yerine yemeklerinize neler koyabileceğinizi araştırın ve yeni tarifleri keşfedin. Yepyeni lezzetler ve tarifler keşfedeceğiniz mutfak maceralarına hazır olun.
#4 Etrafınıza danışın
Zorlandığınız noktalarda çevrenizdeki et tüketmeyen insanlarla konuşun. Vejetaryen insanların sosyal medya hesaplarını takip edin ve konu ile ilgili facebook gruplarına üye olun. Soru sormaktan çekinmeyin.
#5 Doktorunuzla konuşun
Eğer yeterince protein almazsanız beslenme biçimini değiştirmek sağlığınız üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilir. Doktorunuzu yaptığınız bu değişiklikten haberdar edin ve tüketmeniz gereken gıdalar, almanız gereken takviyeler hakkında görüşünü sorun.

küresel ısınma çok iyi bir şeydir

Bir suç işlendiği zaman ilk akla gelmesi gereken şey “bu kime yarar?” diye sormak.
Küresel ısınma ve getirdiği felaketler karşısında gelişmiş ülkelerin takındığı tavra baktığımız zaman ikinci sınıf polisiye filmlerin uyanık dulları akla geliyor. Hani hayat sigortasından faydalanmak için kocasını öldürüp de polis gelince karalar bağlayan, yalandan ağlama krizleri geçiren dullar.Küresel ısınma “sayesinde” bazı ülkeler milli zenginliklerini ikiyle çarpacaklar desek herhalde abartmış olmayız.
Kim bu bazıları? En başta Kanada, Rusya ve Danimarka. Ardından da Japonya, Çin, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer Batı Avrupa ülkeleri. Yani ne BM’nin Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ne de G10 grubunun ülkeleri küresel ısınmadan şikâyetçi değiller, tam tersine, neredeyse zil takıp oynayacaklar.
iki-dunya-yollar.jpg Küresel ısınma çok iyi bir şeydirKüresel ısınma çok iyi bir şeydir
Neden? Yukarıda sunduğumuz haritayı bir elinize alın, küresel ısınma konusunda gelişmiş ülkelerin kopardığı gürültüyü ise diğer elinize. Küresel ısınma “sayesinde” erimeye başlayan buzullar bu güne kadar geçilmez sanılan deniz yollarını ve kara parçalarını ulaşıma açıyor ve bu kuzey yarı kürenin zengin ülkeleri için mükemmel bir haber.
Madenler ve petrol
Öncelikle Kanada ve Rusya, bir ölçüde de ABD ve Danimarka şimdiye kadar -50°’ye varan aşırı soğuklar nedeniyle kullanamadıkları bir kaç milyon kilometre karelik alanı kullanıma açıyorlar. Altın, gümüş, petrol, doğal gaz, kurşun, elmas, çinko kaynayan bu bölgenin yeraltı zenginlikleri Kuzey Kutbu’na kıyısı olan ülkeler için son derecede önemli bir gelir kaynağı olacak. Birçok maden için dünya rezervlerinin üçte birinin bu bölgede bulunduğunu söyleyebiliriz. Meselâ Rusya’nın Sibirya’daki kömür, petrol ve doğal gaz yatakları enerji karşılığı olarak dünya rezervlerinin %30’unu teşkil ediyor. (FELDEN Marceau, « la confrontation océanique : Arctique contre Pacifique », la revue maritime, 1992. ) Bu konuda Rusya Bilimler Akademisi üyesi Igor Tomberg’in Doğu Sibirya ve Uzak doğu Rusya’nın geleceğidir” başlıklı makalesi okunabilir. (« La Sibérie orientale et l’Extrême-Orient sont l’avenir de la Russie », Russian News and information agency Novosti, 24 ocak 2006.)
Kanada’nın da Kuzey Kutup dairesine yakın toprakları sayesinde uranyum ihracatında dünya birincisi, doğal gazda ise dünya ikinci olduğunu hatırlayalım. Aynı ülkenin kuzey adalarındaki elmas rezervleri ise dünya rezervlerinin %15’i kadar. Haliyle bu bölgelerin ısınması yeraltı zenginliklerinin işletme maliyetlerini düşürüyor.(http://www.canada.gc.ca/)
Küresel ısınmanın zevkten havalar uçurduğu bir başka ülke de ABD demiştik. Alaska’nın karadaki petrol rezervleri 10.4 milyar varil yani ABD’nin 16 aylık tüketimi kadar. (SAUMURE Eric, « États-Unis et pétrole : l’Alaska et l’Arctique en ligne de mire », La Grande époque, ocak 2006.) işte bunun için eriyen buzların boşaltacağı açık denizde petrol aramak, çıkarmak ve boru hattı döşemek çok daha ucuz olacak.
Strateji
Panama Kanalı ABD deniz kuvvetlerinin ve Amerikan ticaret filosunun yumuşak karnı. Bu kanalın işlemesine mani olabilecek bir deniz kazası veya terörist saldırı hem deniz kuvvetlerinin ikiye bölünmesine hem de iki okyanus arasındaki ticaretin kilitlenmesine yol açabilir. Ayrıca Panama Kanalının genişliği (ya da darlığı) Nimitz sınıfı uçak gemilerinin bu su yolunu kullanmasına engel. Gene aynı sebeple panamax denen boyutlardaki ticaret gemileri ile taşımacılık yapmak zorunda ABD ile ticaret yapan ülkeler. Panamax gemiler sadece 4500 konteynır taşırken post-panamax denen gemiler 12 bin konteynır taşıyarak maliyeti düşürebiliyorlar. Aşağıda panamax ile post-panamax’ı karşılaştıran bir tablo sunuyoruz:
panamax1.jpg Küresel ısınma çok iyi bir şeydirKüresel ısınma çok iyi bir şeydir
Malaca ve Süveyş gibi kanalların da buna benzer kısıtlar getirdiğini ve buzların erimesiyle ABD’li stratejistlerin uykularını kaçıran bu kâbusların sona ereceğini kısaca belirtelim.
Asırlardır sıcak denizlere inmek ve büyük ticaret yollarına erişmek için savaşan Rusya da eriyen buzlardan nasibini alacak. Bugüne kadar kışın donmayan çok az limanı bulunan bu ülke birden bire istemediği kadar kıyı kentine kavuşacak. Gerek askerî gerekse ticarî manevra kabiliyetini arttıracak olan Rusya küresel ısınmanın çok sevindirdiği ülkelerden.
Kısalan ticaret yolları
Yukarıdaki haritada gösterdiğimiz gibi Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey Amerika limanları birbirlerine yaklaşacak eriyen buzlar “sayesinde”. Ne kadar? 5000 ilâ 15 000 km. Bu ne kadar önemli? 3000-4000 konteynır taşıyabilen bir yük gemisinin günlük maliyetinin 10 bin dolar olduğunu dikkate alırsanız ÇOK ÖNEMLi. En azından kutup ayılarından, balinalardan, foklardan ve hayatı tehlikeye girecek olan bir milyar insandan çok daha önemli (!).
Daha ayrıntılı bir fikir edinmek için LondraHamburgNew YorkVancouver, ve Yokohama (Tokyo) limanları arasındaki mesafenin kısaltılmasına Kanada geçişinin katkısını gösteren şu tabloya bakılabilir:
distances.jpg Küresel ısınma çok iyi bir şeydirKüresel ısınma çok iyi bir şeydir
Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise Kuzey-Batı geçişi (Kanada) adı verilen yolun bir alternatifinin de Kuzey-Doğu geçişi (Rusya) olduğu. Uydu fotoğraflarının ortaya koyduğu ve denizcilerin de teyid ettiği gibi Rusya kıyılarında erime daha hızlı. Hali hazırda yılın altı ayı buzkıran gemilere ihtiyaç duyulmadan erişilebilecek birçok liman mevcut artık Sibirya’da.
Kesin mi? Ne zaman? Önlenebilir mi?
Bu konudan bahsedilirken 2100’lerden konuşuluyor genellikle. Oysa buzların erimesi çoktan başladı ve gerek hükümetler gerekse taşıma firmaları bu yeni duruma hazırlık yapıyorlar. Örneğin Hudson körfezindeki Churchill limanı eskiden ekimde donmaya başlarken 2004’ten beri kasım ayına kadar trafiğe açık. Limanın ve bölgedeki demiryolunun sahibi olan OmniTRAX firması kapasitenin artırılması için 35 milyon dolar yatırım yaptı. Rusya’da ise Murmansk limanını büyütmek için petrol şirketleri 5 milyar dolar harcamaya hazırlanıyorlar.
eylul.jpg Küresel ısınma çok iyi bir şeydirKüresel ısınma çok iyi bir şeydir
Özetle küresel ısınma dündü. Buzların erimesi bugün. Gerçekte alınması gereken önlemlerin çok gerisinde olan Kyoto protokolünün dahi imzalanmamış olması önümüzdeki 30 yılda çok şeyin değişeceğini haber veriyor. Artık “küresel ısınmanın önüne nasıl geçeriz?” sorusu anlamını yitirdi. Artık çok geç. Çünkü bu doğal felaketin “memnun” edeceği ülkeler ve firmalar dünyanın en güçlüleri iken zarar görecek olanlar da en fakirler ve en zayıflar. Bu aşamada “bizi bekleyen zorluklara nasıl göğüs gereriz?” tarzından sorular sormak daha gerçekçi olacak.
Kaybedenler: Müslümanlar
Geçen şubat ayında Paris’te IPCC’nin (Intergovernmental Panel on Climate Change) son toplantısı yapıldı. Bu tür toplantıların kim bilir kaçıncısı olan bu sonuncusu da 1400 sayfalık bir rapor yayınladı. IPCC’nin internet sitesinden bu rapora erişmek mümkün : http://www.ipcc.ch/.
Hangi ihtimalle nelerin değişeceğini uzun uzadıya anlatan rapora göre yaşadığımız dünya artık eskisi gibi olmayacak. Yağışlar daha seyrek ama daha yoğun olacak meselâ. Denizden uzak bölgelerde olumsuz etkiler daha sert hissedilecek. Tarımın en azından geleneksel yolla yapılan tarımın zorlaşacağı günler bekliyor bizi. Elbette ağırlaşan iklim koşulları, zorlaşan tarımsal üretim ve yükselen yiyecek fiyatları ilk önce fakir ülkeleri ve zengin ülkelerin fakir insanlarını vuracak. Raporu hazırlayan uzmanlar milyonlarca insanın eko-sığınmacı olarak yiyeceğin daha bol olduğu bölgelere akın edeceğini, bunun da etnik ve sosyal gerginlikleri körükleyeceğini öngörüyorlar. Bu koşullarda elbette ki gelişmekte olan ülkelerin zaten doyma noktasında olan altyapıları, polis, sağlık vb teşkilatları çökebilir. Bütün bu çalkantılar en fazla 20-25 yıla yayılacak. Yani ülkelerin uyum sağlamak için çok fazla vakitleri kalmadı. Bu veriler karşısında kırılgan demokrasilerin çökebileceği, bir tür eko-faşizm tehlikesiyle karşı karşıya olacağımızı da söylemek için kristal bir küreye ihtiyacımız yok.
Küresel ısınma nedeniyle kutup ayıları ve foklar ile beraber hayatı tehlike altına girecek olan bir milyar insan var. Bu insanların yaklaşık olarak yarısını müslümanlar oluşturuyor : Meselâ Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya yağışların azalacağı öngörülen bölgeler arasında. Bangladeş gibi ülkelerde ise suların yükselmesinden ve verimsizleşen tarım arazilerinden dolayı kaybedilecek yaşam alanları milyonlarca insanı mülteci durumuna düşürecek.
1970-2004 arasındaki sıcaklık artışını gösteren aşağıdaki haritada 1 ilâ 2 derecelik sıcaklık artışı gözlemlenen bölgeler İslâm Alemi’nin önemli bir kısmını kapsıyor.
temp_change.jpg Küresel ısınma çok iyi bir şeydirKüresel ısınma çok iyi bir şeydir
Bunlara ek olarak ticaret yollarının yer değiştirmesiyle bazı Müslüman ülkeler stratejik önemlerini kısmen kaybedebilecekler: Rusları sıcak denizlere bağlayan tek yol olan Karadeniz ve Boğazlar yolu ve benzeri şekilde Mısır’daki Süveyş ve Endonezya’daki Malaca boğazının önemini azalacak. Bu yeni yollar özelikle ekonomisi kanal geçiş ücretine bağlı olan Mısır’ın GSMH’sı için ciddi bir tehdit. Basta Rusya olmak üzere birçok endüstri ülkesinin ekonomilerinin ağırlık merkezi kuzeye kayacak.
.Dünyanın ısınması yeni bir şey değil
Kyoto protokolü veya IPCC gibi inisiyatifler bizce göz boyamadan öteye gitmiyor. Zira küresel ısınma neredeyse 200 yıldır bilim adamlarınca tartışılan bir konu.
1824’te Fransız matematikçi Fourrier ve 1896’da Nobel ödüllü İsveçli fizikçi Arrhenius hem karbon dioksitin ısınmadaki rolünü hem de insanların buna katkısını ispatladılar. 1956’da Revelle ve Suess okyanusların bu kadar CO2’i yok edemeyeceğini, insanlığın geri dönüsü imkânsız bir jeofizik deney yapmakta olduğunu söylediler. Kaynak olarak :
1. Fourier’nin Annales de chimie et de physique’de yayınlanan « Remarques générales sur la température du globe terrestre et des espaces planétaires », (cilt 27-1824, sayfa 136-167)
2. Arrhenius’un The London, Edinburgh and Dublin Philosophical Magazine and Journal of Science’ta yayınlanan « On the Influence of Carbonic Acid in the Air upon the Temperature of the Ground », (seri 5, 1896, sayfa 237-276)
3. Revelle ve Suess’in Tellus’ta yayınlanan « Carbon Dioxide Exchange between the Atmosphere and the Ocean and the Question of an Increase of Atmospheric CO2 during the Past Decades » (cilt 9-1957, sayfa 18-27)
Makaleleri okunabilir.
Muhtemel sonuçlar
200 yıldır “geliyorum” diyen bu felaketin en sert darbeyi vuracağı coğrafya İslâm coğrafyası.
1. Zenginlerle fakirlerin arasındaki farkların artacağı,
2. Zaten sınırlı olan maddî kaynakların çevre felaketlerini tazmin için kullanılacağı,
3. Eğitim ve sağlık bütçelerinin daha da azalacağı,
4. Açlığın yol açacağı iç göçlerin yeni etnik kavgalara zemin hazırlayacağı
aşikâr.
Bu koşullar altında zaten ağır aksak ilerleyen İslâm demokrasileri iç rakiplerini daha da güçlenmiş olarak karşılarında görebilirler. Çevre felaketlerinin oluşturacağı kriz ortamları silahlı güçlerin bir kurtarıcı/tek kurtarıcı olarak görülmesini kolaylaştırabilir. “Ülkemizin içinde bulunduğu zor koşullar altında” diye başlayan, devleti ve orduyu kutsallaştıran söylemler kul hakkının savunulmasını daha güçleştirebilir.
Ne yapmalı?
Ne yapMAmalı? Sorusundan başlayacak olursak ABD veya Rusya’ya lanet okumanın, Bush ve Putin kuklası yakmanın kimseye faydası olmayacağını sanırım geçmiş tecrübelerimizden öğrendik.
Müslüman yönetimler asırlardır sadece bilime sırt çevirmekle kalmadılar halklarının eğitim seviyelerini de düşük seviyede tuttular. Müslüman aydınlar ise çevre hassasiyetinin siyasal hayata ciddi olarak giriş yaptığı 60’lı yıllardan beri bu konuya gereken önemi vermediler. ALLAH’ın bize emanet ettiği doğayı savunmayı Peace & Love t-shirt’lü hippilere bıraktılar. Türkiye’de de muhafazakâr olsun olmasın hiç bir siyasî partinin bir çevre politikası yok.
Küresel ısınmayı yaklaşan bir sorun olarak görmeyi, Kyoto gibi göz boyayıcı hareketlerden medet ummayı bir kenara bırakmalıyız. Olmuş bir kazadan sonra nasıl tamir yoları aranırsa biz de zaten ısınmış ve daha da ısınacak bir dünyada ayakta durabilmek için kötünün iyisi somut çözümler aramalıyız.
İslâm ülkeleri küresel ısınmanın tehdit ettiği diğer ülkeleri de (Güney Amerika’nın kuzeyi, Güney Doğu Asya, vb) bir araya getirerek ortak bilim komiteleri kurmalı ve bu komitelerle devlet başkanlarından sıradan vatandaşlara kadar herkesin uygulaması gereken somut önlemler ortaya koymalılar. Bu tür bir bilimsel çalışmadan çıkabilecek muhtemel kararlar ve eylemler şunlar olabilir:
1) Soğutma, sulama ve deniz tuzunu arıtma gibi ihtiyaçlardan dolayı enerji gereksinimi artacağı için güneş enerjisi ve nükleer enerji konusunda işbirliği,
2) Deniz suyundan sulama suyu elde etme,
3) Deniz suyuyla tarım,
4) Mülteci kentleri kurma konusunda ilerleme,
5) Kentlerin alt yapısını (içme suyu, kanalizasyon vb) iyileştirme.
Daha genel anlamda müslümanlar artık yüzlerini bilime ve teknolojiye çevirmeliler. Gerçek hayata tekabül etmeyen ideolojilerin, aidiyet savaşlarının terk edilmesi için küresel ısınma güzel bir fırsat oluşturabilir.

Nefis Ispanaklı Muhallebili Kek Tarifi

Nefis Ispanaklı Muhallebili Kek Tarifi İçin Malzemeler

  • 20 yaprak ıspanak
  • 1 çay bardağı süt
  • 1 çay bardağı şeker
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 2 çay bardağı un
  • 2 adet yumurta
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
Muhallebi İçin ;
  • 3. 5 su bardağı süt
  • 5 yemek kaşığı şeker
  • 3 yemek kaşığı un
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 2 paket vanilya

Nefis Ispanaklı Muhallebili Kek Tarifi Yapılışı



  1. Sütle ıspanağı rondodan geçirelim bir kapta şeker ve yumurtayı beyazlaşana köpük köpük olana kadar çırpalım
  2. Sonrasında ıspanaklı sütü ekleyelim karıştıralım sonrasında unu vanilyayı kabartma tozunu yağını ekleyip karıştıralım.
  3. Yuvarlak kalıbımızı tereyağ yada margarinle yağlayalım hafifte un serpelim.
  4. Daha önceden ısıtılmamış 180 derecelik fırında 30 dakika pişirelim.
  5. Fırından çıkarıp soğumasını bekleyelim kekimiz soğurken muhallebimizi hazırlayalım yağ hariç diğer malzemeleri karıştıralım ve kıvam alıncaya kadar pişirelim sonra yağını da ekleyip 10 dakika bekleyelim.
  6. Sonra kekimizi kalıptan çıkarıp üzerine muhallebimizi döküp güzelce üzerini düzeltelim.
  7. 1 saat sonra servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun 🙏

Mısır Unlu Çıtır Soslu Tavuk ( Yalancı Balık ) Tarifi

Mısır Unlu Çıtır Soslu Tavuk ( Yalancı Balık ) Tarifi İçin Malzemeler

  • Yarım parça tavuk göğüs eti
  • 1 adet yumurta
  • Yarım çay kaşığı köri
  • Yarım çay kaşığı karabiber
  • 1 çay kaşığı tuz
  • Yeteri kadar mısır unu
  • Kızartmak için sıvı yağ

Mısır Unlu Çıtır Soslu Tavuk ( Yalancı Balık ) Tarifi Yapılışı



  1. Öncelikle göğüs eti ince ince uzunlamasına dilimlenir bir streç filme sarıp hafif dövülür.
  2. Ardından bir tabağa yumurta kırılır iyice çırpılır. Baharatlar eklenir ,  tavuk parça parça bu sos içinde bekletilir.
  3. Daha sonra ayrı bir kasede dökülen mısır ununa batırılır.
  4. Küçük bir teflon tavada sıvı yağ kızdırılır ve kızgın yağa atılır. Arka önlü hafif kızarana kadar pişirilir ve peçete üzerine alınarak fazla yağından arındırılır.
  5. Yanına sarımsaklı yoğurt sosu, ketçap ve brokoli karnabahar haşlaması yaptım. Siz dilediğiniz sosu kullanabilirsiniz. Hepimizin ellerinize sağlık 😍😍

Hingel Tarifi

Hingel Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 adet yumurta
  • 1 çay bardağı ılık su
  • 2 çay kaşığı tuz
  • 3, 5 su bardağı un
İçine ;
  • 250 gr kıyma
  • Tuz
  • Karabiber
Üzerine ;
  • Yoğurt (sarımsaklı sade isteğe göre) ve eritilmiş tereyağı pul biber 😊

Hingel Tarifi Yapılışı

  1. Yumurta su , tuz özleşene kadar karıştırılır. Un kontrollü bir şekilde eklenir.Hamur ele yapışmayan kıvamda olacak.
  2. Yoğurma işlemi bittikten sonra sıcak yerde hamurun üzeri kapalı 35-40 dakika bekletilir. Hamur bekledikçe daha güzel açılacak.
  3. Hamur dinlendikten sonra 2 ye bölüp beze yaptım ilk bezeyi ince olacak şekilde açtım çay bardağı yardımıyla kestim ortasına kıymalı karcı koyup kapattım kenarları açılmasın diye çatalla bastırdım bütün hamura bu işlemi uyguladım.
  4. Kaynar suyun içine atıp hamurlar şişip suyun üzerine çıkana kadar pişirdim fazla uzun sürmüyor pişme süresini anlıyorsunuz zaten. Afiyet olsun.

Terbiyeli İşkembe Çorbası Tarifi

Terbiyeli İşkembe Çorbası Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 kilo işkembe
  • 6 diş sarımsak
  • 1 adet yumurta sarısı
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 3 yemek kaşığı dolusu un
  • Tereyağı
  • Tuz
  • Sıvı yağ

Terbiyeli İşkembe Çorbası Tarifi Yapılışı

  1. İşkembeler güzelce karbonatlı suda temizlenecek daha sonra düdüklüye alıp 1 saat haşlayalım.
  2. Sonra ayrı bir tencerede tereyağı ve sıvı yağı 2 kaşık unla kavuralım soğuk su ilave edip açalım.
  3. Karışımı sonra düdüklüde pişen işkembe ile birleştirelim.
  4. Ayrı bir kasede 1 yemek kaşığı um 1 yumurta sarısı ve yoğurdu iyice özleyelim.
  5. Sonra işkembenin suyu ile kesilmemesi için bir kaç kepçe ilave edip açalım.
  6. Sonra tencerenizde hepsini birleştirelim. Afiyetler olsun