Elektrikli otomobil üreten Elon Musk’tan elektrik uyarısı!

 Tesla markası ile elektrikli otomobillerin önünü açan Elon Musk, geçtiğimiz gün oldukça dikkat çekici bir açıklama yaptı. Enerji krizi konusunda tahminlerini paylaşan popüler iş insanı, elektrik konusunda çalışmaların hızlanması gerektiğine vurgu yapıyor.

Elon Musk, elektrik üretiminin üçe katlanması gerektiğini söylüyor

PG&E tarafından düzenlenen bir konferansta söz alan Elon Musk, elektrikli araçların yaygınlaşması ile 2045 yılında enerji ihtiyacının üçe katlanacağını vurguladı. Her geçen gün artan enerji ihtiyacının altını çizen Musk, geçtiğimiz günlerde de yapay zeka çalışmaları yüzünden iki yıl içersinde enerji krizinin yaşanacağını ifade etmişti.

elon musk

Çok daha fazla elektrik üretmeye ihtiyacımız olduğunu söyleyen Musk, bu konuda yapılan projelerin çok daha hızlı hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Tamamen elektrikli bir dünyayı savunan Musk, bunun için dünya genelinde altyapının ise uygun olmadığını dile getirdi.Şimdiye kadar enerji ihtiyacının düzenli bir şekilde arttığını söyleyen Tesla CEO’su elektrikli araç sayısının artması ve yapay zeka teknolojileri ile bu talebin hız kazanacağını söylüyor. Kısa süre içerisinde elektrik üretiminin üçe katlanması gerektiğiniz savunan Elon Musk, aksi takdirde bu durumun hayatı felç edebileceğini belirtiyor.

Bundan yıllar önce elektrikli otomobillere yatırım yaparak yeni bir çağın öncülerinden biri olan Musk, şimdi ise elektrik üretimi konusunda tüm dünyayı uyarıyor. Tesla’nın 2030 yılına kadar 20 milyon elektrikli otomobil üretme hedefi bulunuyor. Diğer markaları da hesaba kattığımızda karşımıza inanılmaz bir elektrik ihtiyacı doğuyor.

Elon Musk’ın bu durumu çözebilmek adına elektrik santrallerinin günün her saatinde çalıştırılması ve ihtiyaç duyulmayan elektriğin depolanarak daha verimli bir şebeke oluşturulmasını öneriyor. İlerleyen dönemde her şeyin elektrikli olacağına vurgu yapa Elon Musk, enerji üretiminde kısa sürede artışa gidilmesi gerektiğini savunuyor.

Çocukları etkileyebilir: Apple, tepki çeken hatayı düzeltmeye çalışıyor!

 Çocukların cihazları istediği zaman kullanmalarına olanak tanıyan bir ekran süresi kısıtlaması hatası yüzünden birçok kullanıcı şikayet etti. Çocuklarının elektronik cihaz kullanımını kısıtlamaya çalışan ebeveynlerden tepki gören Apple, iOS 16.5 güncellemesi ile bu sorunu çözdüklerini belirtti. Ancak sorun, iOS 17 Beta sürümünde tekrar bulundu. Apple şimdi bu hatayı düzeltmeye çalışıyor.

Apple, ekran süresi sıfırlanması sorununu düzeltmeye çalışıyor

Sorun, iPhone, iPad ve iPod Touch cihazlarında baş gösteriyor. Ebeveynlerin, çocukların cihazlarını kullanamayacakları saatleri uzaktan ayarlamasına olanak tanıyan Atıl Süre adlı bir işlevi etkiler. Bir Apple sözcüsü, “Bazı kullanıcıların Ekran Süresi ayarlarının beklenmedik bir şekilde sıfırlandığı bir sorunla karşılaştığının farkındayız.” açıklamalarını yaptı.

Sözcüye göre Apple, bu raporları çok ciddiye alıyor ve durumu iyileştirmek için güncellemeler yapıyor ve yapmaya devam edecek. Özelliği kontrol eden ebeveynler, planlanan saatlerin ya eski ayarlara döndüğünü ya da tamamen kaldırıldığını ve çocukların cihazlarını istedikleri zaman kullanmalarına olanak tanıdığını gördü. Bu da onları epeyce rahatsız etmiş olacak ki binlercesi şikayette bulundu.Bir kullanıcı, çocuklarının tahmin etmediğinden emin olmak için şifresini değiştirdi. Ancak özelliği “haftada iki veya üç kez” sıfırlaması gerektiğini fark etti. Tahmin edeceğiniz üzere çocuklar da bu sorunu zamanında bildirmek istemiyorlar. Bu nedenle sadece bazı dikkatli ebeveynler fark edebiliyor. Konuyla ilgili bir Apple tartışma sayfasında yaklaşık 2.300 kişi aynı hatayı yaşadıklarını söyledi.Apple, sorunu daha önce biliyordu. Öyle ki mayıs ayında iOS 16.5’in piyasaya sürülmesiyle sorunun çözüldüğünü bildirdi. Ancak bazı kullanıcılar, sorunu sonraki sürümlerde ve hatta iOS 17 Beta sürümünde buldu. Apple, bir sözcüsüne göre şimdi bu hatayı düzeltmeye çalışıyor. Yeni gelecek iOS 17 güncellemelerinde üstesinden gelinecek.

Ekran süresi, 2018’de Apple’ın geliştiriciler konferansında tanıtıldı ve ebeveynlerin çocuklarının Etkinlik Raporunu uzaktan kontrol etmelerine ve uygulama kullanım sürelerini yönetmelerine olanak sağladı. Belirli bir saat aralığında belli uygulamalar bile seçilebiliyor. Bu özellikler, günümüzde özellikle ebeveynler tarafından sıkça kullanılıyor.

iPhone 15 Pro’da beklenen yenilikler!

 Apple’ın yeni iPhone 15 serisini tanıtmasına 2 aydan daha kısa bir süre kaldı. Yeni modeller merakla beklenirken şimdiye kadar yeni nesil iPhone modelleri ve özellikleri hakkında birçok iddia ortaya çıktı. Özellikle iPhone 15 Pro ve 15 Pro Max modelleri için birçok yenilik bizleri bekliyor.

iPhone 15 Pro hangi özelliklere sahip olacak?

Bilindiği gibi Apple özellikle iPhone 14 serisi ile birlikte standart ve Pro versiyonlar arasındaki makası iyice artırdı Şirketin yeni nesilde de bu politikayı artırarak devam ettirmesi bekleniyor. Gelen iddialar da bu durumu doğrularken birçok yeni özelliğin sadece iPhone 15 Pro modellerinde sunulacağını söyleyebiliriz.

Apple’ın yeni akıllı telefon serisinin tanıtımı yaklaşırken standart iPhone 15 ve iPhone 15 Plus’ta bulunması beklenmeyen ve sadece iPhone 15 Pro modellerinde sunulacağı söylenen 10 yeni özelliği bir araya getirdik.

A17 Bionic işlemci

iPhone 15 Pro modellerinin, TSMC tarafından 3 nm üretim sürecinden geçerek daha performanslı ve verimli olan yeni nesil A17 Bionic işlemcilerle donatılması bekleniyor. Standart iPhone 15 ve iPhone 15 Plus modellerinde ise mevcut A16 Bionic işlemciler kullanılacak.

Titanyum çerçeve

Apple, Watch Ultra modeli ile birlikte bizlere ilk kez paslanmaz çelik yerine kullanılan titanyum çerçevelerle tanıştırmıştı. iPhone 15 Pro modellerinde de yine tıpkı Apple Watch Ultra’da olduğu gibi titanyum çerçevelerin kullanılması bekleniyor.

Daha ince ekran çerçeveleri

Son Apple Watch modellerine benzer şekilde iPhone 15 Pro, ekranın etrafında ultra ince çerçevelere sahip olacak. Yeni nesil telefonların ortaya çıkan ekran panelleri, daha ince çerçeveleri tanıtımdan önce ortaya koydu. Gelen bilgilere göre iPhone 15 Pro modelleri sadece 1,55 mm kalınlığında bir çerçeve ile karşımıza çıkacak.

Daha hızlı USB Type-C bağlantısı

iPhone 15 Pro modellerinin en az USB 3.2 veya Thunderbolt 3 desteğine sahip bir USB-C bağlantı noktası ile geleceği iddia ediliyor. Diğer yandan standart iPhone 15 modellerindeki USB-C bağlantı noktasının ise tıpkı Lightning gibi USB 2.0 hızlarıyla sınırlı kalması bekleniyor.

iPhone şarj girişi

Wi-Fi 6E

Yeni MacBook modelleri ve iPad Pro gibi, iPhone 15 Pro da daha yüksek kablosuz hızlar için Wi-Fi 6E’yi destekleyecek. Ortaya çıkan son raporlar da gelen bu bilgileri doğruluyor.

Daha fazla RAM kapasitesi

Son gelen bilgilere göre iPhone 15 Pro modelleri artırılmış 8 GB RAM ile donatılacak. Diğer yandan standart modeller ise şu anda olduğu gibi 6 GB RAM sunulmaya devam edecek. Artan RAM ile birlikte yeni modellerin performansının da yükselmesi bekleniyor.

Programlanabilir görev tuşu

Bilindiği gibi şimdiye kadarki tüm iPhone modellerinde telefonları sessize almak için şalter benzeri bir kontrol kullanılıyordu. iPhone 15 ile birlikte ise bu kontrol yerini programlanabilir bir tuşa bırakacak. Kullanıcılar bu tuşla telefonun ses ayarını yapabileceği gibi tuşa farklı görevler de atayabilecekler.

Artırılan optik yaklaştırma

Gelen bilgilere göre iPhone 15 Pro Max, bir periskop telefoto lense sahip olacak. iPhone 14 Pro modellerindeki 3x zoom yer alırken yeni modelde ise bu miktarın en az 6x olması bekleniyor. Artırılan optik yakınlaştırma ile birlikte yeni nesilde kamera çıkıntısının da artacağı gelen haberler arasında. iPhone 15 Pro modellerinde kamera çıkıntısının 3,78 milimetreye ulaşması bekleniyor.

Geliştirilen LiDAR sensörler

iPhone 15 Pro modellerinde, yapay gerçeklik uygulamaları ve gece modu fotoğrafları için 3D derinlemesine tarama performansını iyileştiren, gücü daha verimli kullanan Sony imzalı bir LiDAR sensörün yer alacağı ifade ediliyor.

Fotoğraf sahteciliğine son: MIT’nin yazılımı yapay zekayı dizginliyor!

 ChatGPT, OpenAI ürününü geçen yılın sonlarında piyasaya sürmesinden bu yana piyasaya sürülen pek çok benzer ürünle üretken yapay zekayı ana akım haline getirdi. Üretken yapay zeka, yalnızca birkaç satırlık diyalogla karmaşık soruların yanıtlarını vermiyor. Gerçek olamayacak kadar iyi görünen inanılmaz görüntüler de oluşturabiliyor. Bu da sahteciliğe yol açıyor. Bunun çözümü ise yeni MIT yazılımı!

MIT’nin yeni yazılımı: PhotoGuard

Artık AI ile inanılmaz görüntüler oluşturabildiğimize göre, fotoğraflarda yerleşik olan ve birinin onları sahte görüntüler oluşturmak için kullanmasını zorlaştıran korumalara da ihtiyacımız var. Bunun için ilk adımı MIT, PhotoGuard adlı bir yazılım çözümü sunarak attı. Bu özellik, AI’nın fotoğraflarınızı inandırıcı bir şekilde düzenlemesini engelleyebilir.

MIT CSAIL’den (MIT Bilgisayar Bilimleri ve Yapay Zeka Laboratuvarı) araştırmacılar, yeniliklerini bir araştırma makalesinde yayımladı. PhotoGuard, bir görüntüdeki belirli pikselleri değiştirerek yapay zekanın bunları görmesini imkansız hale getiriyor. Bu özellik, en azından insanlar için fotoğrafı görsel olarak değiştirmeyecek.PhotoGuard aracılığıyla korumalı görüntülerden öğeler kullanarak sahte görüntüler oluşturmaya çalışıldığında yapay zeka piksel bozulmalarını okuyamaz. Bu sayede AI tarafından oluşturulan sahte görüntüler, kullanıcılara görüntünün değiştirildiğini bildiren bariz bölümlere sahip olacak. Aşağıdaki videoda programın nasıl çalıştığını görebilirsiniz.Videoda gördüğünüz üzere PhotoGuard ile birlikte, sahte fotoğraf yapmaya çalışırken bariz piksel bozulmaları görülüyor. Bu da kullanıcıya fotoğrafın sahte olduğunu açık bir şekilde belli ediyor. Araştırmacılar, AI’nın çabalarını engelleyebilecek iki koruma yöntemi daha buldular. İkisi de PhotoGuard’a entegre biçimde. “Kodlayıcı” yöntemi, AI’nın görüntünün bölümlerini anlamasını imkansız hale getirir.

“Difüzyon” yöntemi, bir görüntünün bölümlerini yapay zeka için farklı bir görüntü olarak kamufle eder. Her iki durumda da yapay zeka kusursuz bir sahte fotoğraf üretemeyecektir. Makalenin baş yazarı Hadi Salman, bu teknolojiyi Apple ve Google’ın sırasıyla iPhone ve Android‘deki stok kamera uygulamalarına eklemeyi düşünmesi gerektiğini söylüyor.

Uzayda yaşam için önemli bir keşif daha yapıldı!

 James Webb Uzay Teleskobu (JWST) geçtiğimiz yıl göreve başladığından bu yana birçok yeni keşif gerçekleştirdi. Şimdiye kadar üretilmiş en güçlü uzay teleskobu olan JWST, şimdi de yakın bir sistemde suyun varlığını ortaya koydu.

Yakın bir yıldız sisteminde su buharı keşfedildi

Gökbilimciler, yakındaki bir yıldızın etrafındaki toz bulutunda su buharı tespit ettiler. PDS 70 olarak bilinen genç gezegen sistemi, dünyamızdan 370 ışıkyılı uzaklıkta. Bu sistemin merkezindeki yaklaşık 5,4 milyon yaşında bir yıldız, güneşimizden ise oldukça soğuk. Yıldızın çevresinde ise iki gaz devi gezegen bulunuyor.

Sistemin içerisinde iki farklı gaz ve toz diski yıldızı çevreliyor. İç ve dış diskler, 8 milyar kilometre ile ayrılırken gaz devleri de bu boşlukta yer alıyor. Bilim insanları geçtiğimiz günde bu sistemde yer alan PDS 70b‘nin yörüngesini bir başka gezegenle paylaşıyor olabileceğini ortaya çıkarmıştı.Son dönemde gözünü PDS 70 sistemine çeviren bilim insanları James Webb teleskobunun Orta Kızılötesi Cihazı aracılığı ile yıldızdan 160 milyon kilometre daha az bir mesafede, iç diskte su buharı imzası tespit etti. Gökbilimciler, PDS 70’in ilerleyen zamanlarda güneş sistemimize benzer şekilde küçük, kayalık gezegenlere ev sahipliği yapabileceğine inanıyor.

Gökbilimciler, yaşı göz önüne alındığında yıldızın yakınında su buharı keşfettiklerine oldukça şaşırmış durumdalar. PDS 70’in gezegen oluşturan bir yıldız için nispeten oldukça yaşlı olduğunu söyleyebiliriz. Bu çağda gezegen oluşturan bir diskte daha önce su tespit edilmemişti. Son bulgularla birlikte uzayda su ve yaşam sorusu da yenide alevlenmiş oldu.

Bilim insanları iç diskte bir gezegen oluşması durumunda suyu da barındırabileceğini ifade ediyor. Ancak bu suyun yıldızın oluşturduğu radyasyona nasıl dayandığı henüz açıklanabilmiş değil. Bu yıldızın gerçekten yaşanabilir bir gezegen oluşturup oluşturmayacağını ise zaman gösterecek.

Komşular çıldırdı: Twitter’ın merkez binasındaki X logosu sinir bozuyor!

 Mavi kuş logosuyla tanıdığımız Twitter’ın hem logosunu hem de ismini değiştiren Elon Musk’ın başındaki belalar bir türlü bitmiyor. Uygulamada aldığı radikal değişikliklerin ardından pek çok tepki gören milyarder iş adamının şimdi de “X” logosu şikayet alıyor. Ancak bu şikayetler logoyu değiştirdiği için değil. San Francisco’daki merkez binasına çok parlak bir logo yerleştirip komşuları rahatsız ettiği için.

San Francisco’daki X logosu şikayet alıyor

Elon Musk’ın San Francisco’daki merkez binasına koyduğu “X” işareti, şehir tarafından hiçbir zaman onaylanmadı ve şimdi San Francisco’daki yetkililer araştırıyor. Musk’ın şirketinin bir binadaki harfleri veya bir sembolü değiştirirken gerekli olan bir izin başvurusunda bulunmadığı bildirildi. Güvenlik ve tasarım nedenleriyle incelemeye alınan logo, binanın etrafındaki sakinleri oldukça rahatsız ediyor.

Pazartesi günü polislerin şirketin Twitter logosunu ve ikonik mavi kuşu binanın yan tarafından kaldırmasına izin vermemesi üzerine cuma günü binanın tepesine “X” yerleştirildi. Polis, kaldırılırken işaretlerden birinin düşmesi ihtimaline karşı yayaları uzak tutmak için kaldırımı bantlamayı başaramadıkları için Musk’ın işcilerinin bu işaretleri kaldırmasını engelledi.

Tabela bir yerleşim bölgesine bakacak şekilde yerleştirildi. O kadar parlak ki X merkez binası etrafında yaşayan insanlar bundan çok şikayetçi. Tabela sadece parlak bir şekilde durmakla kalmıyor aynı zamanda adeta yanıp sönen bir disko topu gibi davranıyor. Bu da haliyle insanları hayli rahatsız ediyor.  Twitter’da bir kullanıcı ışığın doğrudan yatak odasına girdiğinden duyduğu rahatsızlığını dile getirdi.Bina Teftiş Departmanı sözcüsü Patrick Hannan’a göre, değiştirilen tabelaların “binanın tarihi doğası” ile tutarlı olduğundan emin olmak için bir izin gerekiyor. Hannan bir e-postada, “Bu tabelanın yerleştirilmesi için planlama incelemesi ve onayı da gerekli. Belediye bu konu hakkında şikayette bulunuyor ve soruşturma başlatılıyor” dedi.

7 otomobil devi elektrikli araçlar için bir araya geliyor: Şarj sorunu tarih oluyor!

 Trafikte dolaşan elektrikli otomobil sayısı her geçen gün artarken, şarj istasyonlarına olan ihtiyaç da yükseliyor. Şarj istasyonları konusunda elektrikli otomobil üreticileri ise önemli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaların belki de en büyüğü ise bugün duyuruldu.

7 otomobil üreticisi elektrikli araçlar için güçlerini birleştiriyor

BMW, GM, Honda, Hyundai, Kia, Mercedes-Benz Group ve Stellantis yaptığı açıklama ile elektrikli otomobillerin benimsenmesinin hızlanması adına Kuzey Amerika’da şehirler ve otoyollarda yeni bir “yüksek güçlü” şarj cihazı ağı sunmak için güçlerini birleştirdiklerini duyurdu.

elektrikli otomobil şarj ortaklığı

Bu 7 dev otomobil şirketi, şarj cihazları ağını hızlı bir şekilde geliştirmek ve uygulamak için federal ve eyaletten de destek beklediğini ifade ediyor. Ortaklık sonucunda ortaya çıkacak olan şarj ağı sisteminin her markadan elektrikli otomobili desteklemesi hedefleniyor.Son yapılan araştırmalara göre ABD’de 2,3 milyon elektrikli araç bulunuyor. Buna karşılık DC hızlı şarj istasyonu sayısı ise saece 32 bin. Bir başka deyişle, her 72 araç için 1 adet DC hızlı şarj sistemi bulunuyor. 2030 yılına gelindiğinde ise ABD’de elektrikli otomobil sayısının 30 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Bu yüzden gelecekte elektrikli otomobil şarj istasyonları çok daha büyük önem taşıyacak.

Elektrikli araçların gelecekte çok daha fazla yer alacağını ifade eden 7 otomobil şirketi ise şimdiden çalışmalara başlamış durumda. Elektrikli otomobil şarj istasyonu için bir araya gelen 7 şirket 2023 yılı bitmeden 30 bin DC hızlı şarj istasyonu kurma hedefinde.

Elektrikli otomobillerin şarj istasyonunda yaşadığı sıkıntıları çözmek isteyen şirketler ayrıca istasyonlara sağlanan elektriğin yüzde 100 oranında yenilenebilir enerji ile çalışacağını duyurdu. Şirketler böylece elektrkli araçların CO2 emisyonunu gerçek anlamda sıfıra düşürme hedefinde.

7 otomobil şirketinin birleşmesi ile elektrikli otomobillerin olası şarj sorunu da ortadan kalkacaktır. Şirketlerin ilerleyen dönemde bu ortaklıkları diğer ülkelere de taşıması bekleniyor. Peki siz elektrikli otomobil modelleri ve şarj istasyonu sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Dolgulu Limonlu Kurabiye Tarifi

  Dolgulu Limonlu Kurabiye Tarifi İçin Malzemeler Kurabiye hamuru için; 110 gram margarin 1 adet yumurta 1 su bardağı pudra şekeri 1 paket v...