4 Mayıs 2020 Pazartesi

Puf Puf Yumuşacık Ramazan Pidesi Tarifi

Puf Puf Yumuşacık Ramazan Pidesi Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 paket instant maya
  • 2 tatlı kaşığı tuz (silme)
  • 6 su bardağı un
  • sıcağa yakın ılık su
Üzeri için:
  • 2 yumurta sarısı
  • Çörek otu
  • Susam

Puf Puf Yumuşacık Ramazan Pidesi Tarifi Yapılışı

  1. Öncelikle bir bardak suyu yoğurma kabına alalım.
  2. Üzerine bir paket mayayı ekleyelim ve maya eriyene kadar karıştırıp üzerini kapatalım. 5-10 dk bu şekilde bekletip kabarmasını bekleyelim.
  3. Mayalanan karışımın üzerine yavaş yavaş un ve tuzu da ekleyerek yoğurmaya başlayalım.
  4. Unun tamamı da ilave edildikten sonra hamurun kıvamına göre su ilave edilir.
  5. Yumuşak, ele yapışmayan bir hamur elde edelim.
  6. Üzerini streçle kapatıp 40-45 dk mayalanmaya bırakalım.
  7. Mayalanan hamurumuzun havasını almak için biraz daha yoğuralım.
  8. Hamurdan 2 eşit parça olacak şekilde bezeler oluşturun.
  9. Bezelerden bir tanesini yağladığımız fırın tepsisine alalım.
  10. Hamurumuzu, tepsimizin içerisinde havası kaçırılmayacak şekilde, narin hareketlerle elimizi bir miktar suyla ıslatılarak açalım.
  11. Hamur yeterince açıldıktan sonra parmak uçları kullanılarak tırnak şekli verilir.
  12. Bir fırça yardımıyla hamurumuzun üzerine yumurtanın sarısını sürelim.
  13. Susam ve çörek otu serpilir.
  14. Diğer bezemize de aynı işlemler uygulanır.
  15. Daha önceden 200 derecede ısıtılmış fırında ara ara kontrol ederek 20 dk pişirilir.
  16. Fırından çıktıktan sonra pamuk gibi yumuşacık puf puf ramazan pidelerimiz servise hazırdır. Afiyet olsun 🙋🏻‍♀️❤️

Karaköy Poğaça Tarifi

Karaköy Poğaça Tarifi İçin Malzemeler

  • 250 gram eritilmiş tereyağı yada margarin
  • Yarım su bardağı sıvı yağ
  • Yarım su bardağı ılık su
  • 2.5 tatlı kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket instant maya (veya yarım paket yaş maya)
  • 2 adet yumurta (birinin sarısı üzerine)
  • 6 su bardağı kadar un
Ustu için
  • Ayırdığımız yumurta sarısı
  • 1 çay kaşığı pekmez

Karaköy Poğaça Tarifi Yapılışı

  1. Tereyağımızı eritip soğumaya bırakalım.
  2. Ilık su, şeker ve mayayı bir kapta karıştıralım.
  3. Ilınan tereyağını, sıvı yağını, yumurtayı karıştırıp unu kontrollü ekleyip ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde edelim.
  4. Hamurumuzu 1 saat mayalamaya bırakalım.
  5. Mayalanan hamurumuzu eşit parçalara bölüp bezeler yapalım.
  6. Ayırdığımız yumurta sarısına 1 çay kaşığı pekmez ekleyip karıştıralım.
  7. Poğaçaların üstüne sürüp bir çatal yardımıyla çizikler yapıp 10 dakika tepsi mayası için biraz bekletelim 180 dereceli fırına verelim. Üstü kızarana kadar pişirelim.

Ramyon Tarifi

Ramyon Tarifi İçin Malzemeler

  • 1-2 paket noodle
İsteğe bağlı :
  • 1 tane çok haşlanmamış yumurta
  • Köri
  • Yeşil soğanın yeşil kısımları
  • Yeşil biber
  • Soya sosu
  • Susam
  • İstenilen sebzeler jülyen doğranmış olmalı
  • İsteğe bağlı bir kaç parça jülyen doğranmış tavuk göğsü

Ramyon Tarifi Yapılışı

  1. Tencereye noodle, köri, soya sosunu alıp en fazla 3-4 dk kaynatın.
  2. Kasenize aktarın, üzerine ince doğranmış yeşil soğan, biber, yumurta ve istediğiniz jülyen doğranmış sebzeleri tavada az pişmiş soteleyip dizin.
  3. Üstüne susam serpiştirin.
  4. Ramyon olarak yapılan noodle suyuyla çorbamsı şekilde servis edilir.
  5. O yüzden suyuna baharatlarınızı özenle koyun, yumurta baharatlı suyuna deyince tadı gerçekten harika oluyor,
Ben yumurtayı kayısı kıvamı tercih ediyorum oldukça güzel bir tat veriyor. Korelilerin bir bildiği varmış :) afiyet olsun.

Çikolatalı Puding Tarifi

Çikolatalı Puding Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 litre süt
  • 3 yemek kaşığı un
  • 3 yemek kaşığı nişasta
  • 3 yemek kaşığı kakao
  • 1 su bardağı toz şeker
  • Yarım kase fındık
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 2 paket çikolata
  • 1 su bardağı soğuk su
Üzeri İçin;
  • Hindistan cevizi
  • Fındık
  • Fıstık

Çikolatalı Puding Tarifi Yapılışı

  1. İlk önce, 1 su bardağı suyu buzdolabının buzluk kısmına bırakıyoruz.
  2. Daha sonra, bir tencereye tereyağı ve çikolata dışındaki tüm malzemeleri alıp, karıştıra karıştıra pişiriyoruz.
  3. Birkaç dakika kaynayıp kıvamını aldıktan sonra, altını kapatıp, 2 paket çikolata ile 1 yemek kaşığı tereyağını ekleyip güzelce yediriyoruz. Ara ara kabuk tutmaması için karıştırarak, 10-15 dakika bekliyoruz.
  4. Sürenin sonunda, buzluktan aldığımız 1 bardak suyu pudingimize döküp, güzelce karıştırıp, kase veya kuplara paylaştırıyoruz.
  5. Üzerini istediğimiz şekilde süslüyoruz.
Afiyet olsun.

Milyonlarca insan takip uygulamalarını kullanmaya mı başlayacak?

Koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek için, insanların kimlerle temas ettiği, belli bölgelerdeki salgının kaynağı gibi bilgilere ulaşmak için, birçok ülkede cep telefonu uygulamaları geliştiriliyor.

'Filyasyon' adı verilen bu uygulama için İngiltere'de de 18 bin kişi görevlendirildi. Ancak bu yeterli görülmüyor; yakında tüm halkın takibi kolaylaştırmak için bir cep telefonu uygulaması yüklemesi istenecek.
Peki temas takibi sistemi nasıl çalışıyor, bireyler bunda nasıl bir rol oynayacak ve bu süreçte kişisel bilgilerimiz korunacak mı?
Temas takibi nedir?
Bulaşıcı hastalıkların yayılmasını yavaşlatmak için kullanılan bu yöntem, aslında çoğunlukla cinsel hastalık kliniklerinde uygulanıyordu. Hastalık bulunan kişinin cinsel birliktelik yaşadığı kişiler tespit edilerek bu kişilere test yapılması için haber veriliyordu.
Koronavirüs salgını sırasında bu yöntem, virüs bulaşan kişilere yakın zamanda temas ettiği kişiler sorularak yapılıyor. Son 14 günde temas ettiği herkes tespit edilerek bu kişilerden kişisel tecrit uygulaması isteniyor.
Bu yöntem çoğunlukla, virüs bulaşan kişilerin yakın çevresine telefon edilerek yapılıyor. Bazı ülkelerde cep telefonu uygulamasıyla bu kişilerin son dönemde bulunduğu konumlar tespit edilip oralarda bulunan kişilere de ulaşılıyor ve tümünden kişisel tecrit uygulaması isteniyor.Hong Kong, Singapur ve Almanya, temas takip yöntemini çok geniş çaplı olarak uygulayan ülkelerden...
İngiltere de cep telefonu temas takip uygulaması ve bunu takip edecek ekip, Mayıs ayı ortasında devreye girecek. 23 Mart'tan bu yana süren sokağa çıkma kısıtlamalarının sonunda bu yöntemin daha kolay uygulanacağı tahmin ediliyor.

İngiltere'de bu uygulama nasıl yapılacak?

18 bin kişilik ekipte 3 bin memur ve sağlık çalışanı ile 15 bin çağrı merkezi çalışanı olacak. Covid-19 hastalarına yakın zamandaki hareketleri, kimlerle yakın temas halinde bulunduğu sorulacak.
Telefon aramasıyla yapılan takibin yanı sıra akıllı telefona indirilebilecek uygulama da birkaç hafta içinde devreye girecek.
Bluetooh kullanılarak kimlerin birbiriyle yakınlaştığının tespit edileceği ücretsiz uygulamada, virüs bulaşan kişinin son dönemde kimlerle birkaç metreden daha yakında bulunduğu öğrenilmiş olacak. Bu kişilerden birinde Covid-19 semptomları görülürse, kullanıcının onayıyla aynı uygulama doğrudan Ulusal Sağlık Hizmetleri'ne (NHS) bildirimde bulunacak.
Yani bu uygulamayı kullananlar, hiç beklemedikleri bir anda anonim bir uyarı alarak yakın zamanda koronavirüslü bir kişiyle yakın bölgede bulunduğunu öğrenebilir, kendisinden test yaptırması ya da kişisel karantina uygulaması istenebilir.
Akıllı telefonu olmayanlar ise, alternatif olarak geliştirilen Bluetooth özelliğine sahip bir bileklik kullanabilir. Bu bileklikler, Bulgaristan ve Güney Kore gibi bazı ülkelerde sokağa çıkma yasaklarına uyulup uyulmadığını takip etmek için de kullanılıyor.

Bu uygulama sokağa çıkma kısıtlamalarının kaldırılmasına yardımcı olacak mı?

Diğer önlemlerle birlikte uygulandığında, temas takip sistemi birçok ülkede kısıtlamaların yumuşatılmasına yardımcı oldu.

Çocuklar da virüsü yetişkinler kadar bulaştırabiliyor'

Almanya'daki bilim insanları, çocukların da koronavirüsü yetişkinler kadar bulaştırabileceğini söyledi ve Avrupa'da okullar ve oyun parkları açılmaya başlanırken, temkinli olma çağırısı yaptı.

Enfekte kişileri inceleyen araştırmacılar, çocuklardaki virüs yükünün yetişkinlerden çok farklı olmadığını tespit etti.
Araştırma ekibine liderlik eden Almanya'nın önde gelen koronavirüs uzmanlarından virolog Christian Drosten, bu nedenle çocukların virüsü daha az yaydığı varsayımının yanlış olacağını belirtti.
Drosten "Şu anki durumda, okulların ve anaokullarının sınırsız açılmasına karşı uyarıda bulunmalıyız" dedi.
Araştırmada, Ocak-Nisan döneminde aralarında 100 çocuğun da bulunduğu, 3721 kişideki virüs yükü incelendi.

EBA'da öğrencilerin sorularını 'yapay zekalı asistan' yanıtlayacak

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), koronavirüs salgını nedeniyle başlatılan uzaktan eğitimde öğrencilerin ve velilerin sorduğu soruların anlık cevaplanabilmesi için Türk mühendisler tarafından geliştirilen yapay zekaya sahip "EBA Asistan" hizmetini başlattı.

Türkiye'nin dijital eğitim platformu EBAkoronavirüs tedbirleri üzerine başlayan uzaktan eğitim süreciyle dünyanın en çok tıklanan eğitim portalları arasında yerini alırken Milli Eğitim Bakanlığı uzmanları, yoğun talebi en iyi şekilde karşılayabilmek için sistem altyapısını güçlendirmeye devam ediyor.
Uzaktan eğitimde sıkça sorulan soruların anlık cevaplanabilmesi için Türk mühendisler tarafından geliştirilen yapay zekaya sahip "EBA Asistan" hizmeti başlatıldı.
"EBA Asistan", kullanıcı sorularına anında yanıt vermek, sorunları çözmek ve sistemin en etkili şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla hayata geçirildi.

Dünyaya örnek olabilecek yetkinlikte geliştirilen "EBA Asistan", ilk aşamada Milli Eğitim Bakanlığı uzmanları tarafından belirlenen 10 ana başlıkta en çok sorulan 100'e yakın farklı soruya anında cevap verebiliyor.

"EBA Asistan" sayesinde öğrenci, öğretmen ve veliler, şifre alma, şifre yenileme, ders programı sorgulama, sınavlarının durumu, öğretmenlerle görüşme, ders tekrarı yapma gibi konulardaki sorularına sosyal platformlarda, sanki canlı bir kişiye soru soruyormuş gibi yazarak anında yanıt bulabiliyor.
Sistem, kural tabanlı chatbotlardan farklı olarak yapay zeka teknolojilerinin ağırlıklı kullanıldığı bir asistan olarak öne çıkıyor. Türk mühendislerin doğal dil işleme ve makine öğrenmesi teknolojilerini kullandığı ve olası kullanıcı sorularını yanıtlayacak "EBA Asistan", soru sorulmaya devam ettikçe daha fazla öğrenecek ve sorulara daha iyi yanıt verebilecek.

"Kamu-özel sektör işbirliğinin güçlü bir örneğini sergiledik"

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, EBA Asistan'a ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de koronavirüs salgını nedeniyle pek çok yeni uygulamanın hayata geçirildiğini ifade etti.

Ülkenin yeniliklere hızla adapte olabilen yapısının bu süreçlerin başarıyla yürütülmesini sağladığına işaret eden Selçuk, şöyle konuştu:

"Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz de öğrencilerimizin derslerinden mahrum kalmaması için uygulamaya aldığımız EBA sistemini tüm dünyaya liderlik edebileceği bir yetkinlikte geliştiriyoruz. Sistemin eksikliklerini hızla tespit ettik ve 'nasıl daha fazla geliştirebiliriz' sorusunu sorduk. Burada ülkemizin yapay zeka alanındaki deneyimli şirketlerinden CBOT, gelişmiş yerli yapay zeka teknolojisiyle bize destek oldu ve kamu-özel sektör iş birliğinin güçlü bir örneğini sergiledik. Bu çalışma aslında ülkemizin kendi kendine yetebilecek seviyede olduğunu gözler önüne seriyor. EBA Asistan ile öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz, sistemle ilgili merak ettikleri her soruyu arkadaşlarıyla konuşur gibi bota yazacak ve bot, gelişmiş doğal dil işleme teknolojisi sayesinde bu soruları hızla anlayıp Milli Eğitim Bakanlığı sistemlerimizden çektiği verilerle doğru cevapları anında verebilecek.""Bu olağanüstü dönem ülkemizin dijitalleşmesi noktasında bir fırsat"

CBOT Kurucusu Mete Aktaş ise Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ile hayata geçirdikleri EBA Asistan'a ilişkin yaptığı açıklamada, dünya genelinde yaşanan bu olağanüstü dönemi, ülkenin gerçek anlamda dijitalleşmesi noktasında bir fırsat olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
Aktaş, şu değerlendirmede bulundu:

"CBOT olarak 2017"den bu yana sektörlerde yaşanan dijitalleşmeyi ve faydalarını gerek özel kurumlar gerekse kamu kurumlarıyla değerlendiriyor ve bu noktada çözümlerimizi hazır tutuyorduk. Ülkemizde uzaktan eğitimin kaçınılmaz olduğu bir noktaya geldiğimiz bugünlerde ise bakanlığımıza sosyal sorumluluk odağında yerli yapay zeka teknolojimizle destek olmaktan gurur duyuyoruz. Ülkemizin birlik ve beraberlik içerisinde bu süreci atlatacağından şüphemiz yok. Biz bu süreçten sonrasına odaklanıp dijitalleşmenin tüm kurumlara nüfuz etmesini yakından destekleyeceğiz. Bu noktada EBA Asistan projesi ile dijitalleşme yönünden dünyaya örnek olacak bir çalışmaya imza atıldı."

EBA Asistan'a asıl ulaşılacak?
EBA Asistan, "www.eba.gov.tr" adresinde, sağ alt köşede yerini aldı. Turuncu gülümseyen yüz ikonuna tıklayan öğrenci, öğretmen ve veliler asistanlarını kolayca kullanabilecek.

Kullanıcılar; "şifremi nasıl alırım", "sisteme nasıl girerim", "3. sınıfta yarın hangi dersler var", "ders programına nasıl ulaşırım", "öğretmenime soru sorabilir miyim " gibi sorularını EBA Asistan'a yönelttiğinde kullanılan yapay zeka sistemi, serbest metin şeklinde yazılanları anlıyor, bu sorulara ilgili cevabı veriyor ve kullanıcıları en doğru şekilde yönlendiriyor.

Örneğin ilkokul 4. sınıftaki çocuğunuz için ders programı istendiğinde anında yanıt veriyor.

EBA Asistan'a, kullanıma girdiği günden bu yana 1 milyon üstünde kullanıcı erişti.

Call of Duty: Mobile'ın yeni sezonu başlıyor

Call of Duty: Mobile’ın vahşi batı temalı 6. Sezonu olan ‘’Bir Zamanlar Rust'da’’ (Once Upon a Time in Rust) güncellemesi Android ve iOS üzerinden artık erişilebilir durumda.

Yeni sezonla birlikte oyuna gelen yeni içerikler ve güncellemeler ise şu şekilde; 
*Bir Zamanlar Rust’ta Savaş Bileti (Battle Pass),
*Ghost için kovboy ve Seraph için Desperada kıyafetleri,
*Outlaw keskin nişancı tüfeği ve Wild West MSMC dahil yeni silahlar,
*Ücretsiz savaş biletinde yeni operator yeteneği; Annihilator (Black Ops 4'ten), 
Call of Duty: Mobile World Championship 2020 Turnuvası 30 Nisan’da başlıyor. 
Call of Duty: Mobileın yeni sezonu başlıyor

Üç yeni çok oyunculu oyun modu
*Kill Confirmed
*Capture The Flag
*1v1 Duel 

Koronavirüse iki kez yakalanmak mümkün mü?

Koronavirüse yakalanmış birinin iyileştikten sonra yeniden yakalanması mümkün mü? Neden bazı insanlar hastalığı daha ağır geçiriyor? Aşı işe yarayacak mı? Koronavirüse yakalanıp iyileşen kişilere bağışıklık belgeleri verilerek işe dönmelerini sağlamak mümkün mü? Uzun vadede virüse karşı hangi tedbirler alınabilir, virüsle nasıl yaşanır?

Koronavirüsle ilgili en önemli sorun bağışıklık sisteminde düğümleniyor. Bu konuda ise çok az şey biliyoruz.

Koronavirüse karşı bağışıklık nasıl oluşur?

Bağışıklık sistemimiz vücudumuzun enfeksiyona karşı savunma sistemidir ve iki kısımdan oluşur.
Birincisi doğal bağışıklıktır; doğuştan gelir ve vücudumuz yabancı bir madde tespit ettiğinde ondan korunmak için derhal harekete geçer. Bu sırada salgılanan çeşitli kimyasallar inflamasyona (yangı, iltihap) yol açabilir. Bu süreçte kandaki akyuvarlar da enfekte olan hücreleri yok eder.
Ancak bu sistem koronavirüse özgü değildir ve vücutta yaşanan mücadeleyi hatırlayıp bu virüse karşı bağışıklık gelişmesini sağlamaz.
Bunun için edinilmiş (adaptif) bağışıklık tepkisine ihtiyaç vardır. Burada hücreler virüsü hedef alan ve onu durdurmak üzere üzerine yapışan antikorlar üretir. Ayrıca sadece virüsün enfekte ettiği hücreleri hedef alan T hücrelerini de üretir.
Bütün bunlar belli bir zaman alır. Araştırmalar, vücudun koronavirüsü hedef alan antikorları üretmesi için 10 güne yakın zaman geçmesi gerektiğini gösteriyor. Hastalığı ağır geçirenlerin bağışıklık sistemi de virüse karşı daha güçlü tepki veriyor.

e-Devlet içinde yapılan işlem sayısı 4 milyarı aştı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "‪46 milyonu aşan kullanıcı, yeni eklenenlerle birlikte Dijital Türkiye Portalı'ndaki 5 bini aşkın hizmete evinden tek tıkla ulaşmaya devam ediyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 46 milyonu aşan kullanıcının, Dijital Türkiye Portalı'ndaki 5 bini aşkın hizmete tek tıkla ulaşabildiğini bildirdi.
Oktay, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Dijital Türkiye Portalı'ndaki hizmetler ile kullanıcı sayısına ilişkin bilgi verdi. Devlet tarafından internet üzerinden vatandaşlara sağlanan hizmet sayısının her geçen gün arttığına dikkati çeken Oktay, "İçinde bulunduğumuz izolasyon günlerinde sosyal mesafeyi korusak da vatandaşlarımız ile kamu hizmetleri arasına mesafe koymuyoruz. 46 milyonu aşan kullanıcı, yeni eklenenlerle birlikte Dijital Türkiye Portalı'ndaki 5 bini aşkın hizmete evinden tek tıkla ulaşmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Son bir yıldaki işlem sayısı 4 milyara ulaştı

Oktay, paylaşımında, Dijital Türkiye Portalı'nda en çok kullanılan ve Kovid-19 ile mücadele sürecinde sunulmaya başlanan hizmetlere ilişkin grafiklere de yer verdi. Buna göre, son bir yılda en çok işlem gören hizmetler sırasıyla, "4A hizmet dökümü", "vergi borcu sorgulama", "dava dosyası sorgulama", "mobil hat sorgulama", "günlük döviz kurları", "5 günlük hava tahmini", "tapu bilgileri sorgulama", "Hazine ve Maliye Bakanlığı e-Bordro hizmeti" ve "araç plakasına yazılan ceza sorgulama" oldu.
Dijital Türkiye Portalı'ndan 655 kurum tarafından 5 bin 19 hizmet sunulurken, son bir yılda 4 milyar işlem yapıldı.

Kovid-19 ile mücadele sürecinde sunulan hizmetler

Kovid-19 ile mücadele sürecinde bazı bakanlık ve kurumlar tarafından 12 hizmet daha kullanıma sunuldu. Bu kapsamda, İçişleri Bakanlığınca yeni açılan hizmetler, "seyahat izin belgesinin verilmesi (e-Başvuru)", "T.C. kimlik kartı başvuru randevusu", "pasaport başvuru randevusu", "sürücü belgesi başvuru randevusu", "dernek kurucu ve dernek organ üyeliği sorgulama", "adres değişikliği bildirimi" ve "aracımın çekildiği otopark bilgisi sorgulama" oldu.
Milli Eğitim Bakanlığınca "sözleşmeli öğretmenlik atama sonucu sorgulama", Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca "UETDS terminal taşıt hareket işlemleri", Sağlık Bakanlığınca "TİTCK elektronik başvuru sistemi (EBS)", Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünce "çağrı işaretlerinin doğrulanması", Sosyal Güvenlik Kurumunca "yurt dışından getirilen ilaçların başvurusu" yeni sunulan hizmetler arasında yer aldı.

Kamu sektöründe dijital dönüşüme hız kazandırmak neden önemli?

Şirketler için en önemli rekabet konusu olan dijital dönüşüm, sadece özel sektöre has bir konu değil; günümüzde kamu kuruluşlarının da dijital dönüşümden ciddi şekilde etkilendiğini görebiliyoruz. Peki kamu sektöründe dijital dönüşüme hız kazandırmak neden önemli? Veeam Software Ülke Müdürü Kürşad Sezgin, konuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Sezgin'in konuyla ilgili kaleme aldığı makale şöyle:

"Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de kamu sektörü yeni uygulamalara ve vatandaşların ihtiyaçlarına uyum sağlamak için hizmetlerini modernize etmek üzere uzun yıllardır çalışıyor. Ülkemizde kamu sektörünün dijital dönüşüm süreci hali hazırda devam etmekle birlikte, vatandaşları ve yerel makamları dijital ortamda bir araya getirmek ve kesintisiz hizmet sunmak için dönüşüm son yıllarda hız kazandı. Modern altyapılara ve güncel iş kollarına sahip olmak, kamu harcamalarının kontrolünü sağlamak, risk yönetimi ve uyum standartları ile ilgili yüksek gereksinimleri olan kamu sektörü için dijital dönüşüme ayak uydurmak büyük bir önem arz ediyor. 
2008 yılında e-Devletin kullanıma geçmesinden bu yana, kamu sektörü dijital dönüşüm açısından çok yol kat etti. İlginçtir ki, vatandaşların kamu hizmetlerinin dijitalleşmesi konusunda 2000’li yılların başlarında yüksek beklentileri olmamasına rağmen sonraki yıllarda toplumun büyük bir kesimi bu hizmetlerden yararlanır hale geldi. TÜİK'in Bilgi Teknolojileri kullanımı anketinin sonuçlarına göre, 2019 yılında hane halklarının yüzde 88,8'inin evden internete erişimi bulunduğu ve Türkiye nüfusunun yüzde 51,2'sinin tüm idari prosedürlerini çevrimiçi olarak gerçekleştirdiği belirlendi. Bu anket sonuçları toplumun nitelikli, güvenilir ve sürekli temin edilebilir kaydileştirilmiş bir hizmet kullanabilme ihtiyacının varlığını doğrular niteliktedir. 
Günlük kamu hizmetlerinin sunumunu mümkün olduğunca basit hale getirmeyi ve gereksiz dokümantasyonu ortadan kaldırmayı amaçlayan e-Devlet platformu, 2008 yılında çıktığı yolcuğuna başarı ile devam ediyor. Dijital Dönüşüm Başkanlık Ofisi’nin verilerine göre, 2008 yılında kurulan e-Devlet platformunun ilk yılında sisteme sadece 5.000 vatandaş giriş yapmıştı, 2019 yılı itibariyle bu rakam 1 milyara ulaştı. Kamu tarafından üretilen verilerin başka bir kamu kurumu tarafından belge olarak istenmemesi için başlatılan “sıfır belge” politikası ile e-Devlet uygulaması sayesinde hizmet başına ortalama belge sayısı 3.80'den 0.34'e düşürüldü. Şirketlerde olduğu gibi kamu kuruluşlarında da sektördeki riskli noktaları çok iyi anlayan tedarikçiler seçmek, kamu kuruluşlarının dijitale geçişlerine başarılı bir şekilde devam etmelerinin ve verimliliklerini optimize etmenin tek yoludur. Kamu sektöründeki sağlık, ulaşım, eğitim, idare ve yerel yönetimler gibi alan çeşitliliğine ve bu alanların ayrışıklığına bağlı olarak, karmaşık ve özel ihtiyaçlar için sunulan dijital çözümlerin mükemmel bir şekilde uyarlanmasını sağlamak için hala yapılması gereken çok iş var. Bahsedilen tüm bu pazarlara uygun ortak bir yaklaşım tanımlamak, karmaşık bir süreç olsa da kamu verilerinin korunması için oldukça önemlidir. Kamu verilerinin korunması konusu vatandaşlar ve tüm kamu kuruluşları için özel sektörden bile daha stratejik ve kritik bir öneme sahip olduğu ise şüphe götürmez bir gerçektir. Hastaneler, enerji tedarikçileri, idareler, üniversiteler, hizmetlerini geliştirmek üzere kullandıkları ve korumak zorunda oldukları çok miktarda veriye sahiptir.
Mevcut ve gelecekteki manzaraya baktığımızda, her ne kadar kuruluşlar tarafından büyük bir yatırım olarak görülse de dijital dönüşüm, kurumların hayatta kalmalarının ön koşuludur. Dijitalleşmenin başarısı ise hibrit buluttaki verilere ve bu verilerin kullanılabilirliğine bağlı olacaktır. Bu nedenle kamu sektöründeki kuruluşların Bulut Veri Yönetimini benimsemesi önemlidir. Bununla birlikte verilerin kullanılabilirliğini ve erişilebilirliğini garanti altına almak ise kamu kuruluşları için öncelikli olmalıdır. Özel sektörde şirketlerin dijital dönüşümde karşı karşıya kaldığı sorunlara benzer sorunların yaşandığı kamu sektöründe de kuruluşlar, verilerinin kullanılabilir olmasını, güvende olmasını ve taşınabilir olmasını sağlayan bir platform stratejisi benimsemeli. Modern akıllı işletmelerde veri kullanılabilirliğini sağlamanın en temel bileşeni olan Bulut Veri Yönetimi; yedekleme, kopyalama ve felaket kurtarma gibi disiplinleri bir araya getirerek, bir kuruluşun tüm bulut yönetimi hizmetindeki verilerin yönetimini ifade eder.
Buluttan en büyük rekabet avantajını elde edecek kuruluşlar ise hibrit bulut uygulamasını benimseyenler olacaktır. Hibrit Bulutu benimseyen kuruluşlar, özel bulutun güvenliğinden ve yakınlığından, genel bulutun ise esnekliğinden ve düşük maliyet avantajından aynı anda yararlanabileceklerdir. 

Telefonlara en çok WhatsApp indirildi

Medya takip kurumu Ajans Press’in, We Are Social verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 2019 yılında en çok indirilen uygulamalar belli oldu. Araştırmaya göre popüler konuşma uygulaması WhatsApp Messenger birinci sırada yer alırken, ikinci sıraya Facebook, üçüncü sıraya ise Facebook Messenger’ın yerleştiği kaydedildi.

Ajans Press, sosyal medya ile alakalı basına yansıyan haber adetlerini inceledi. Ajans Press ve PRNet’in dijital basın arşivinden derlediği bilgilere göre geçen yıl sosyal medya ile alakalı basına 137 bin 258 haber yansıdığı tespit edildi. Yerel ve ulusal olmak üzere tüm yayın gruplarında sosyal medya ile alakalı yansıma çıkarken, Pubg oyununun geçen yıl 689 haber ile gündemde yer aldığı kaydedildi. E-spor faaliyetlerinin ise en çok haber yansıması bulan başlıklara arasında yer aldığı görüldü.

Ajans Press’in, We Are Social verilerinden elde ettiği bilgilere göre, 2019 yılında en çok indirilen uygulamalar belli oldu. Böylelikle popüler konuşma uygulaması WhatsApp Messenger birinci sırada yer alırken, ikinci sıraya Facebook, üçüncü sıraya ise Facebook Messenger’ın yerleştiği kaydedildi. İlk 10’da yer alan diğer uygulamalar ise Wechat, Instagram, Tiktok, Alipay, QQ, Taobao, ve Baidu oldu. Öte yandan en çok indirilen mobil oyunlara bakıldığında ilk sırayı Pubg’nin aldığı gözlendi.  İkinci sırada ise uzun süredir var olan Candycrush Saga yer alırken, üçüncü sıraya Honour Of Kings’in yerleştiği belirlendi.

Termal kameralar sokağa çıkma kısıtlamalarını azaltabilir mi?

İngiltere'de sokağa çıkma kısıtlamalarını esnetip, ekonomiyi yeniden canlandırmak için 'çıkış planları' konuşulurken koronavirüsün yayılmasının nasıl kontrol altında tutulacağı da merak ediliyor.

Koronavirüs hastalığında en belirgin semptomlardan biri ateş olduğu için kalabalık ortamlarda insanların vücut ısısının termal kameralarla takip edilmesi de gündemde.
Bournemouth Havaalanı'na yerleştirilen termal kameralarla uygulama test ediliyor. Ancak uzmanlar tüm koronavirüs vakalarında yüksek ateşin hemen ortaya çıkmadığını hatta 'çoğu vaka'da hiçbir semptomun görülmediğine dikkat çekip termal kameraların vaka takip ve kontrol için tam güvenilir bir yöntem olmadığını söylüyor.